Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

Dünya ne demek?

 - 6 sözlük, 8 sonuç.

BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü

Dünya anlamı
bakınız» yeryuvarlağı.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

dünya anlamı İng. world Lat.mundus Alm.Welt Fr. monde
1-a. Birbiriyle yasal bağlantısı olan, bir düzenle belirlenmiş tek tek şeylerin ve olayların bütünü. (Ör. öbür dünya-bu dünya, duyulur dünya-düşünülür dünya, dışdünya-içdünya, görüngüler dünyası - kendinde şeyler dünyası; gelip geçici dünya- ideler dünyası.) b. Aynı yasalara ve aynı düzene bağlı olan nesnelerin, varlıkların oluşturduğu bütün. (Ör. Bitkiler dünyası, hayvanlar dünyası vb.) 2- Üzerinde yaşadığımız yeryüzü gezegeni. 3- İnsan varoluşunun içinde yer aldığı çevre. 4- Bilincin bağlılaşık kavramı; bilincin dışında kalan nesnelerin oluşturduğu bütün (nesneler dünyası).

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

dünya anlamı Fr. monde
(astronomi, coğrafya)

Güncel Türkçe Sözlük

dünya anlamı
is. (dünya:) 1. gök b. Güneşe yakınlık bakımından üçüncü gezegen, yer, yerküre, yer yuvarı, yer yuvarlağı, acun. 2. Dış, çevre, orTam: "Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş." -H. C. Yalçın. 3. İnançları bir olan ülke veya insanlar topluluğu: Batı dünyası. Doğu dünyası. 4. Meslek veya iş birliği içinde bulunma, camia: Ressamlar dünyasında onun yeri ayrıdır. 5. zm. Elgün, herkes. 6. mec. Duygu, düşünce ve hayal âlemi: "Köprüye kadar kendi dünyaları içinde ne tatlı, ne özlü konuşurlardı." -Y. Z. Ortaç.

Türkçe - İngilizce

dünya anlamı
isim
1) world
2) globe
3) nature
4) monde
5) terrestrial globe
6) vale of tears
sıfat
1) world
2) planetary
3) terrene

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

dünyâ anlamı
(< Ar. dünyâ) dünya, âlem, herkes, başkaları
dünya anlamı
Dünya, âlem, herkes, başkaları

Diyarbakır

dünya anlamı
< Ar. dünyâ: dünya; dünya ahvali. || dönya || dünye || düyna || düz dünya: çok; bol bol; geniş || düzi dünyayi dolaşmak: çok gezinmek

Dünya eş anlamlısı

acun
is. coğ. ve gök b. Dünya.
camia
is. (ca:mia) Topluluk, zümre: "Millî şairler camiaların millet hâline geldikleri zamanlarda ortaya çıkarlar." -N. Hikmet.
çevre
is. 1. Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi: "Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır." -O. Rifat. 2. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam: "Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim." -A. Ağaoğlu. 3. Sırma işlemeli mendil: "Geçen gün sandığı karıştırırken elime işlemeli çevreler geçti." -M. Yesari. 4. mec. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit: Siyasi çevreler. Sanat çevresi. 5. mec. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit: "Babanın ve çevresinin var güçleri ile destekledikleri düşünülebilir." -H. Taner. 6. db. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. 7. mat. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. 8. top. b. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü.
dış
is. 1. Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı: "Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar." -A. Haşim. 2. Bir konunun kapsamına girmeyen şey. 3. Görülen, içte bulunmayan yüzey: Bardağın dışı kirli. 4. Bir kimsenin görünüşü, durum ve davranışları. 5. Bireyin ötesinde bir varlığı olan: Dış dünya. 6. sf. Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha uzak olan: "Bayram vali konağının dış kapısında, ellerini yine önünde kavuşturmuş taş gibi dimdik duruyordu." -A. Kulin. 7. sf. Yabancı ülkelerle ilgili: Dış siyaset. Dış ilişkiler. 8. sin. ve TV Açık havada geçen sahneleri içine alan çekim. 9. sp. Bazı top oyunlarında karşı takım oyuncularının vuruşuyla topun kalenin bulunduğu taraftan dışarı çıkması, aut.
elgün
zm. Başkaları, yabancılar: "Elgünle eğleniyorlar mı?" -R. N. Güntekin.
ortam
is. 1. Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü: "Şu dehşet ortamının altında koskoca bir yalnızlar dünyası yatıyor." -A. Ağaoğlu. 2. Bir topluluğun veya toplulukların hareket alanı, platform. 3. mec. Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü: Sanat ortamı. Çalışma ortamı. 4. ruh b. Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat.
yer
is. 1. gök b. Dünya. 2. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân: "İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" -M. Ş. Esendal. 3. Gezinilen, ayakla basılan taban: "Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü yerde bir noktaya dikip öylece kalakalıyordu." -H. Taner. 4. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge: "Anadolu'nun bazı yerlerinde eski bir kocakarı itikadı vardır." -R. N. Güntekin. 5. Durum, konum, vaziyet: Türkiye stratejik bakımdan önemli bir yerdedir. 6. Ülke. 7. Görev, makam: "Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz?" -M. Ş. Esendal. 8. Önem: Uçağın yurt savunmasındaki yeri. 9. İz. 10. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa: Deniz kıyısında bir yer aldılar, ev yapacaklar. 11. Ekime elverişli toprak parçası, arazi: Çorak yerde ot bitmez. 12. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal: Toplantı yeri. Kaza yeri. 13. Otel, motel vb.nde kalınacak oda: Yeriniz var mı? 14. Sinema ve tiyatroda veya taşıtlarda oturulacak koltuk, sandalye: "Ön tarafta bir yer bulup oturunca kurnazlığına pek sevindi." -H. Taner. 15. mec. Durum, konum: Sen benim yerimde olsan ne yapardın?
yerküre
is. gök b. ve coğ. Dünya.

"Dünya" için örnek kullanımlar

Dünya hızlı değişiyor fakat Türkiye daha da hızlı değişiyor.
But Turkey is rapidly changing the world is changing faster and faster.
Kaynak: haber3.com
Açılan sayfa Gold'un Galaxy S4'ü dünya ile aynı anda satışa sunma duyurusu içinmiş.
Pop-up page S4 Galaxy Gold's announcement was for the world at the same time offer them for sale.
Kaynak: haberciniz.biz
Genel Komutan, Cibuti'de Çin'in dünya deniz ülkesi olma planlarını bilindiğini ifade etti.
General Commander, Djibouti China plans to maritime country is known worldwide, he said.
Kaynak: dunyabulteni.net
Türkiye'de 'yerli oto' tartışmaları ikinci yılına girerken dünya yeni bir markayla tanıştı.
Turkey 'domestic auto' debate entering the second year of a new brand was introduced to the world.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.tr
Dünya Savaşı, 20. yüzyıl da dünya çapında yapılan iki savaştan ikincisi olup dünya milletlerinin çoğunun yer aldığı 1939'dan 1945'e kadar
Kaynak: II. Dünya Savaşı

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.