Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

emare ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

emare anlamı
is. (ema:re) esk. Belirti, iz, ipucu: "Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm." -Y. K. Karaosmanoğlu.

Türkçe - İngilizce

emare anlamı
isim
1) circumstantial evidence

emare eş anlamlısı

belirti
is. 1. Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane: "Tuhaf! Çocukların yüzünde zerre kadar utanma belirtisi yok." -A. Ümit. 2. tıp Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun, hastalığın göstergesi olan durum veya görüntü, araz, semptom, sendrom.
ipucu
is. İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare: "Elimizde tek ipucu elbisesini diken terzi." -A. İlhan.
iz
is. 1. Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare: "Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm." -S. F. Abasıyanık. 2. Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti: "Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare: Cinayet izleri. 4. Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser: O çağ uygarlığından iz kalmadı. 5. mat. Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit.

"emare" için örnek kullanımlar

Fakat genelgenin yürürlükten kalktığına dair bir emare de mevcut değil.
However, circumstantial evidence that the circular're up in force does not exist.
Kaynak: haber7.com
Öner'in patlama sonucu hayatını kaybettiğine yönelik bir emare bulunmadı.
There was an indication of the deaths from the blast Öner.
Kaynak: haber.mynet.com
Olay sonrasında B.K. tutuklanırken mermi ve fişeklere emare olarak el konuldu.
BK was arrested after the incident projectile and gowns as circumstantial evidence was confiscated.
Kaynak: gundemkibris.com
Adı edilenler tutuklanmış olup, tekerlek ve jantı emare olarak alınmıştır.
Name those arrested, and the rim of the wheel and is taken as circumstantial evidence.
Kaynak: kibrispostasi.com
İpucu 'bir kimseyi aradığı olguya ulaştırabilecek emare' anlamına gelir. İpucu sözcüğü ile şunlardan biri kastedilmiş olabilir:
Kaynak: İpucu
1850lere denk düşen bir takipte Kürt olunduğuna dair emare yok. Dedem de köyün 250 senelik olduğunu söylerdi. Çocukluğum bu köyde geçti.
Kaynak: Karapınar, Çorum
Türbeler : olduğuna dair bir emare yoktur. Sadece Baba Kıbal'e ait olduğu söylenen bir mezar başlığı, duvara monte edilmiş. Mezarın hemen
Kaynak: Çeçtepe, Kızılcahamam
Çünkü Köyde Karahasan isminde bir zata ait Hiç bir emare yoktur. Baskınlık Bilal Goca dan yanadır. 93 (1877_78) harbinden önce köyün 7 hane
Kaynak: Karacahasan, Elmadağ
Kale ile arasında bir geçit olduğu söylentileri olmasına karşın bugün belirli bir emare yoktur. Çeşitli devirlerde onarım ve ilaveler
Kaynak: Yaylaüstü, Kahramanmaraş

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.