erek ne demek?
- 12 sözlük, 15 sonuç.BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü
erek anlamı İng. aim Osm. gaye Fr. fin, but
1- Bir iş yapılırken, bir eyleme geçilirken varılmak istenilen son. 2- Eğitim etkinliklerine yön veren, öğrencilere kazandırılması istenilen davranımların oluşumunda hep göz önünde tutulan ve önceden düşünülen sonuç.
1- Bir iş yapılırken, bir eyleme geçilirken varılmak istenilen son. 2- Eğitim etkinliklerine yön veren, öğrencilere kazandırılması istenilen davranımların oluşumunda hep göz önünde tutulan ve önceden düşünülen sonuç.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
erek anlamı İng. end , purpose Osm. gaye Lat.finis Alm. Zweck Fr. fin telos
Gerçekleştirmek üzere tasarladığımız ve erişmek istediğimiz şey.
Gerçekleştirmek üzere tasarladığımız ve erişmek istediğimiz şey.
BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü
erek anlamı İng. vertex, pi. vertexes, vertices Osm. hedef Alm. Vertex, pl. Vertizes Fr. vertex
Bir yıldız akımının yöneldiği doğrultunun gökküresini deldiği nokta.
Bir yıldız akımının yöneldiği doğrultunun gökküresini deldiği nokta.
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
erek anlamı
gaye.
gaye.
BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
erek anlamı İng. goal Osm. gaye
Herhangi bir canlının erişmek ya da elde etmek için çaba gösterdiği bir nesne ya da nokta. (Hayvan deneylerinde dolambacın sonundaki yem kabı, insandaysa yıllarca süren öğrenim sonunda kazandığı diploma birer erektir.)
Herhangi bir canlının erişmek ya da elde etmek için çaba gösterdiği bir nesne ya da nokta. (Hayvan deneylerinde dolambacın sonundaki yem kabı, insandaysa yıllarca süren öğrenim sonunda kazandığı diploma birer erektir.)
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
erek anlamı İng. target Osm. hedef Alm. Gitter, "Target" Fr. cible (du tube)
TV. 1. Alıcı ışıtacının, üzerinde elektronik görüntü oluşan bölümü. 2. Almaçlarda görüntülüğün iç çeperi.
TV. 1. Alıcı ışıtacının, üzerinde elektronik görüntü oluşan bölümü. 2. Almaçlarda görüntülüğün iç çeperi.
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
erek anlamı İng. objective Osm. hedef
Bir edim, işlem ya da sürecin kısa ya da uzun dönemde varmak istediği son aşama, ulaşmayı amaçladığı ürün ya da sonuç
Bir edim, işlem ya da sürecin kısa ya da uzun dönemde varmak istediği son aşama, ulaşmayı amaçladığı ürün ya da sonuç
Güncel Türkçe Sözlük
erek, -ği anlamı
is. Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef: "Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur." -A. Erhat.
is. Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef: "Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur." -A. Erhat.
Kişi Adları Sözlüğü
Erek anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Gerçekleştirilmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, hedef.
Cinsiyet: Erkek
Gerçekleştirilmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, hedef.
Türkçe - İngilizce
erek anlamı
isim
1) goal
2) aim
3) ideal
4) objective
5) end
6) Land of Promise
7) intention
8) drift
9) Promised Land
10) terminus
isim
1) goal
2) aim
3) ideal
4) objective
5) end
6) Land of Promise
7) intention
8) drift
9) Promised Land
10) terminus
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
erek anlamı
1. Otlakta hayvanların toplandığı yer, dinlenme yeri. 2. Ağıl. 3. Koşu.
1. Otlakta hayvanların toplandığı yer, dinlenme yeri. 2. Ağıl. 3. Koşu.
erek anlamı
Pazartesi günü.
Pazartesi günü.
*Ayaş -Ankara
erek anlamı
Duvar örülürken iki sıra taş arasına konan çakıl ve çamur.
Duvar örülürken iki sıra taş arasına konan çakıl ve çamur.
-Gaziantep
erek anlamı
Otlakta hayvan sürüsünün dinlendiği yer.
Otlakta hayvan sürüsünün dinlendiği yer.
*Gediz Kütahya
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Erek anlamı
Van ili, Başkale ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Van ili, Başkale ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
erek eş anlamlısı
amaç
is. 1. Ulaşmak istenilen sonuç, maksat: "Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar." -A. Ümit. 2. Gaye: "Her milletten, her tabakadan, huyları, dinleri, dilleri farklı fakat amaçları aynı olan insanların bulunduğu bir yerdi burası." -İ. O. Anar. 3. Hedef: "Amaç, şüphe götürmeyecek ilk kesin bilgiye varmaktı." -İ. O. Anar. 4. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon.
is. 1. Ulaşmak istenilen sonuç, maksat: "Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar." -A. Ümit. 2. Gaye: "Her milletten, her tabakadan, huyları, dinleri, dilleri farklı fakat amaçları aynı olan insanların bulunduğu bir yerdi burası." -İ. O. Anar. 3. Hedef: "Amaç, şüphe götürmeyecek ilk kesin bilgiye varmaktı." -İ. O. Anar. 4. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon.
gaye
is. (ga:ye) Amaç, hedef: "Para? O bir gaye değil fakat harcamayı sevdiğim bir şey." -H. E. Adıvar.
is. (ga:ye) Amaç, hedef: "Para? O bir gaye değil fakat harcamayı sevdiğim bir şey." -H. E. Adıvar.
hedef
is. 1. Nişan alınacak yer, nişangâh. 2. mec. Amaç, gaye, maksat: "Asıl önemlisi devlet büyük hedefler dikmişti; milletin benimsediği, övündüğü hedeflerdi bunlar." -T. Buğra. 3. mec. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta: "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" -Atatürk.
is. 1. Nişan alınacak yer, nişangâh. 2. mec. Amaç, gaye, maksat: "Asıl önemlisi devlet büyük hedefler dikmişti; milletin benimsediği, övündüğü hedeflerdi bunlar." -T. Buğra. 3. mec. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta: "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" -Atatürk.
maksat
is. İstenilen şey, amaç, gaye, erek: "Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı." -R. N. Güntekin.
is. İstenilen şey, amaç, gaye, erek: "Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı." -R. N. Güntekin.
"erek" için örnek kullanımlar
Erek kardeşi iş çıkarsa İstanbul'da inşaatlarda çalışıyor.
If the target was his brother in Istanbul, working on construction business.
Kaynak: timeturk.comKadınlar koca, baba, sevgili ya da erek kardeş tarafından nesneleştiriliyorlar.
Women, husband, father, dear brothers and nesneleştiriliyorlar or target.
Kaynak: bianet.orgHastanın sağlığına kavuşması ilk erek olmalıdır.
Should be the first target of the patient to regain their health.
Kaynak: medimagazin.com.trMalik Binnebi ailesinin tek erek çocuğudur.
The only child of the family Binnebi Malik target.
Kaynak: risalehaber.comBöylece de önemli olan erek dil, erek kültür ve erek okuyucu olur. Kaynak metin tahttan indirilmiştir. kaynak metin ile erek metin arasındaki
Kaynak: Skopos
Kaynak: Skopos
Normlar, çeviri sürecinde nelerin yapılması gerektiğini, neyin doğru ve neyin yanlış oldugunu veya bu sürecin sonunda erek metnin erek
Kaynak: Çeviri normları
Kaynak: Çeviri normları
Çevrilecek metin ve dil kaynak metin ya da kaynak dil, çeviri yapılacak metin ya da dil ise erek metin (hedef metin) ya da erek dil olarak
Kaynak: Çeviri
Kaynak: Çeviri
Çeviri, kaynak metni daha önce belirlenmiş koşulları dikkate alarak erek (hedef) dilde yeniden yaratma eylemidir; çeviri incelemesi ise bu
Kaynak: Çeviribilim
Kaynak: Çeviribilim
Bu tür yazılımlar, yapılan çevirileri çeviri birimlerine ayırarak kaynak ve erek metin çeviri birimlerini eşleştirmek suretiyle çeviri
Kaynak: Bilgisayar destekli çeviri
Kaynak: Bilgisayar destekli çeviri
bir ereğe yönelmiş olmakla kalmaz, aynı zamanda bir erek tarafından belirlenmiştir ve her şey bir ereklilik yasasına göre olup bitmektedir.
Kaynak: Teleoloji
Kaynak: Teleoloji
getirilen eklerle geçici olarak zarf oluştururlar Çekim eki almazlar Fiillere -esiye, -ip, -meden, -ince, -ken, -eli, -dikçe, -erek, -ir ... -
Kaynak: Zarf-fiil
Kaynak: Zarf-fiil
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
