geçici anlamı
muvakkat. ~ yazım:muvakkat tescîl.

geçici anlamı
sf. 1. Çok sürmeyen: "Bunu evvela gençliğe mahsus geçici bir heves zannettim." -P. Safa. 2. Kısa ve belli bir süre için olan, muvakkat, palyatif, kalıcı karşıtı: "Eğer yazmaktan para ve ün gibi iki geçici kıymet ve zevk elde edemezsem acaba yazı yazar mıydım?" -H. E. Adıvar. 3. Bulaşan, bulaşıcı. 4. is. Yaya, yoldan veya karşıdan karşıya geçen kimse, yolcu: "Onları sokakta gördüğünüz zaman adi bir geçiciden farklı bulmazsınız, sanırsınız ki bir yazıcı ticarethanesine gidiyor." -C. Şehabettin.

geçici anlamı
sıfat
1) temporary
2) provisional
3) interim
4) transient
5) casual
6) temporal
7) transitory
8) volatile
9) tentative
10) passing
11) ephemeral
12) makeshift
13) momentary
14) impermanent
15) palliative
16) provisory
17) fugitive
18) pro forma
19) deciduous
20) stopgap
21) ad interim
22) extrinsic
23) flying
24) interlocutory
25) jury
26) curable
27) fugacious
28) fortuitous
29) provo
30) fading
31) band-aid
zarf
1) ad interim

geçici anlamı
Seyyar satıcı.

*Milas -Muğla

geçici anlamı
Vefasız (kimse).

-Sinop