geometri ne demek?
- 7 sözlük, 7 sonuç.BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü
geometri anlamı İng. geometry Osm. hendese Fr. géométrie
1- Noktalar, çizgiler, yüzeyler ile cisimlerin özelliklerini, ölçümlerini ve aralarındaki bağıntıları inceleyen matematik dalı. 2- Orta dereceli ve yüksek okullarda öğrencilere noktalar, çizgiler, yüzeyler ile cisimlerin özellikleri, ölçümleri ve aralarındaki bağıntılar üzerinde gözlem ve uygulamalara dayalı olarak belli bilgi ve anlayışları kazandırmak amacıyle matematik kümesi içinde okutulan ders.
1- Noktalar, çizgiler, yüzeyler ile cisimlerin özelliklerini, ölçümlerini ve aralarındaki bağıntıları inceleyen matematik dalı. 2- Orta dereceli ve yüksek okullarda öğrencilere noktalar, çizgiler, yüzeyler ile cisimlerin özellikleri, ölçümleri ve aralarındaki bağıntılar üzerinde gözlem ve uygulamalara dayalı olarak belli bilgi ve anlayışları kazandırmak amacıyle matematik kümesi içinde okutulan ders.
BSTS / Geometri
Geometri anlamı
8. "Geometri" ,çizgilerin, yüzeylerin ve hacimlerin belli bir ölçü ile genliklerini ölçmeyi öğreten birilimdir.
8. "Geometri" ,çizgilerin, yüzeylerin ve hacimlerin belli bir ölçü ile genliklerini ölçmeyi öğreten birilimdir.
BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü
geometri anlamı İng. geometry Alm. Géométrie Fr. géométrie Az. hendese
1. Düzlemsel şekillerin özeliklerini ve aralarındaki bağıntıları inceleyen matematik dalı, hendese. 2.1872 'de Erlangen proGramında Felix Klein 'in tanımladığı anlamda, bellibir dönüşüm grubu altındaki değişmezlerin kuramı. 3.Öklidiyen geometri, Riemannian geometri gibi,belli matematik sistemlerin, özeliklerin veya bağıntıların belli bir aksiyom sistemine bağlanması.
1. Düzlemsel şekillerin özeliklerini ve aralarındaki bağıntıları inceleyen matematik dalı, hendese. 2.1872 'de Erlangen proGramında Felix Klein 'in tanımladığı anlamda, bellibir dönüşüm grubu altındaki değişmezlerin kuramı. 3.Öklidiyen geometri, Riemannian geometri gibi,belli matematik sistemlerin, özeliklerin veya bağıntıların belli bir aksiyom sistemine bağlanması.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
geometri anlamı Osm. hendese Fr. géométrie
(matematik)
(matematik)
Güncel Türkçe Sözlük
geometri anlamı
is. 1. Nokta, çizgi, açı, yüzey ve cisimlerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı, hendese. 2. Bu konu ile ilgili olan kitap veya ders.
is. 1. Nokta, çizgi, açı, yüzey ve cisimlerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı, hendese. 2. Bu konu ile ilgili olan kitap veya ders.
Türkçe - İngilizce
geometri anlamı
isim
1) geometry
isim
1) geometry
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
geometri anlamı Fr.géométrie
1. Nokta, çizgi, açı, yüzey ve cisimlerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı, hendese: § "Rönesans'tan sonra Yunan geometrisini geniş bir riyaziye kültürüne.." -Peyami Safa, Türk İnkılabına Bakışlar, 171. § "Bilimle matematik, geometri ile doğa o kadar ince oyulur" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 118. § "Yıldızlardan akılları olan canlı yaratıklar gibi söz etti, geometri ve aritmetik bilen ve bildiklerine göre uyumla dönen, çekici esrarlı yaratıklara benzetti onları." -Orhan Pamuk, Beyaz Kale, 42. 2. Bu konu ile ilgili olan kitap veya ders. § "O gün geometri çocuğumuz için kuru ve tatsız..." -Peyami Safa, Eğitim, Gençlik, Üniversite, 129.
1. Nokta, çizgi, açı, yüzey ve cisimlerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı, hendese: § "Rönesans'tan sonra Yunan geometrisini geniş bir riyaziye kültürüne.." -Peyami Safa, Türk İnkılabına Bakışlar, 171. § "Bilimle matematik, geometri ile doğa o kadar ince oyulur" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 118. § "Yıldızlardan akılları olan canlı yaratıklar gibi söz etti, geometri ve aritmetik bilen ve bildiklerine göre uyumla dönen, çekici esrarlı yaratıklara benzetti onları." -Orhan Pamuk, Beyaz Kale, 42. 2. Bu konu ile ilgili olan kitap veya ders. § "O gün geometri çocuğumuz için kuru ve tatsız..." -Peyami Safa, Eğitim, Gençlik, Üniversite, 129.
geometri eş anlamlısı
açı
is. mat. 1. Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye. 2. mec. Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi: "Her oyunda, ele aldığım konu için yeni bir şekil, dramatik açıdan ve sahneleme açısından yeni bir üslup bulmaya çalışıyorum." -N. Hikmet.
is. mat. 1. Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye. 2. mec. Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi: "Her oyunda, ele aldığım konu için yeni bir şekil, dramatik açıdan ve sahneleme açısından yeni bir üslup bulmaya çalışıyorum." -N. Hikmet.
çizgi
is. 1. Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril: "Bu kâğıda üç çizgi çekti." -Ö. Seyfettin. 2. Yüz ve vücut hatlarının her biri: "Gözlerinin rengi, yüzünün çizgileri, boyu bosu bile değişmiyordu." -O. Rifat. 3. mat. Bir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim: Çizginin yalnız uzunluk boyutu vardır. 4. mec. Temel: "Ben hayatımı yeniden ve bambaşka çizgiler üzerinde kuracağım." -A. İlhan. 5. mec. Bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır.
is. 1. Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril: "Bu kâğıda üç çizgi çekti." -Ö. Seyfettin. 2. Yüz ve vücut hatlarının her biri: "Gözlerinin rengi, yüzünün çizgileri, boyu bosu bile değişmiyordu." -O. Rifat. 3. mat. Bir noktanın yürütülmesiyle oluşan biçim: Çizginin yalnız uzunluk boyutu vardır. 4. mec. Temel: "Ben hayatımı yeniden ve bambaşka çizgiler üzerinde kuracağım." -A. İlhan. 5. mec. Bir durumdan başka bir duruma atlanan, geçilen yer, sınır.
hendese
is. esk. Geometri.
is. esk. Geometri.
nokta
is. 1. Çok küçük boyutlarda işaret, benek. 2. Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret. 3. Yer: "Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık." -A. Haşim. 4. Konu, konu ile ilgili önemli bölüm: "Genç adam, o noktada alaka uyandırıcı bir şey keşfetmiş gibiydi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 5. Nöbetçi bulunan yer: Orada polis noktası var. 6. Nöbetçi, gözcü, bekçi: "O yokuşun başındaki küçücük karakolun her gece çıkardığı noktayı unutuyorsunuz." -Ö. Seyfettin. 7. mec. Sınır, derece, radde: Savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada... 8. db. Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.). 9. mat. Hiçbir boyutu olmayan işaret. 10. sp. Orta nokta.
is. 1. Çok küçük boyutlarda işaret, benek. 2. Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret. 3. Yer: "Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık." -A. Haşim. 4. Konu, konu ile ilgili önemli bölüm: "Genç adam, o noktada alaka uyandırıcı bir şey keşfetmiş gibiydi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 5. Nöbetçi bulunan yer: Orada polis noktası var. 6. Nöbetçi, gözcü, bekçi: "O yokuşun başındaki küçücük karakolun her gece çıkardığı noktayı unutuyorsunuz." -Ö. Seyfettin. 7. mec. Sınır, derece, radde: Savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada... 8. db. Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.). 9. mat. Hiçbir boyutu olmayan işaret. 10. sp. Orta nokta.
"geometri" için örnek kullanımlar
Cebir, geometri ve müzik dersleri verdi.
Algebra, geometry, and gave music lessons.
Kaynak: sanliurfa.comDiğer yandan zamanın temel bilgileriyle birlikte, geometri, müzik, astronomi üzerine eğitim görüyordum.
On the other hand the basic knowledge of time together, geometry, music, astronomy, on seeing education.
Kaynak: blog.milliyet.com.trGeometri ve matematik alanındaki çalışmaları neticesinde uzunluk ölçülerini gösteren cetveller hazırlamıştır.
As a result of studies in the field of geometry and mathematics rulers prepared showing the dimensions of length.
Kaynak: blog.milliyet.com.trAyrıca geometri uzmanlarının da tablodaki Mona Lisa'nın yüz hatlarının orijinali ile bire bir tuttuğunu saptadığı belirtildi.
In addition, the geometry of experts one on one with the original lines of the table holding the Mona Lisa's face encounters said.
Kaynak: sabah.com.trGeometri, Atatürk tarafından ilk defa Türkçe geometri terimleri kullanılarak 1936 yılının sonunda yazılmış olan 44 sayfalık kitap
Kaynak: Geometri (kitap)
Kaynak: Geometri (kitap)
Diferansiyel geometri türevin tanımlı olduğu Riemannn manifoldların ın özellikleriyle uğraşan matematiğin bir alt disiplinidir.
Kaynak: Diferansiyel geometri
Kaynak: Diferansiyel geometri
Nokta, geometri de boyut suz olarak ifade edilen; en i, boy u ve derinliği olmayan bir terim dir. Bir noktadan sonsuz sayı da doğru geçer
Kaynak: Nokta (geometri)
Kaynak: Nokta (geometri)
Cebirsel geometri, matematiğin bir dalıdır. özellikle değişmeli cebir in yöntemleri ile geometri nin dili ve problemlerini biraraya getirir.
Kaynak: Cebirsel geometri
Kaynak: Cebirsel geometri
Hiperbolik geometri Öklid geometrisi nden bir belit le ayrılır. Öklit 'in paralellik beliti nin tersini doğru olarak kabul eden geometride
Kaynak: Hiperbolik geometri
Kaynak: Hiperbolik geometri
Topoloji de ve geometri de simit (torus) bir yüzeydir . Üç boyutlu uzayda bir çember in, aynı düzlemde yatan ve çembere değmeyen bir doğru
Kaynak: Simit (geometri)
Kaynak: Simit (geometri)
Ayrıca geometri de ifadesi aynı doğrultuda olan ve her iki yönden de sonsuz a kadar giden noktalar kümesi diye de tanımlanır.
Kaynak: Doğru (geometri)
Kaynak: Doğru (geometri)
Tasarı geometri, uzay problemlerinin çözümlenme ve bu problemlerin grafik olarak gösterilmesini sağlayan yöntemleri içeren bir bilim
Kaynak: Tasarı geometri
Kaynak: Tasarı geometri
Günlük kullanımıyla küre kusursuz simetri ye sahip geometri k bir nesne dir, bir yüzeydir ; üç boyutlu Öklit uzayı nda (R 3) yatar .
Kaynak: Küre
Kaynak: Küre
Dini yüzeyi hiperbolik geometri yüzeylerinden biridir. Eğriliği sabit ama negatiftir. Südoküre 'nin burulmasıyla oluşur. Kartezyen
Kaynak: Dini yüzeyi
Kaynak: Dini yüzeyi
Merkez, geometri de bir cism in tam orta sındaki nokta dır. Simetrik nesneler: Kare , eşkenar dörtgen , dikdörtgen , paralelkenar gibi
Kaynak: Merkez
Kaynak: Merkez
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
