göbek anlamı Fr. moyeu
Ön ve arka tekerlerin ortasına oturtulmuş mil üzerinde dönen ve teker tellerinin takılmasına yarayan parça.

göbek anlamı İng. core Alm. Kern Fr. coeur (noyau)d'un aimant
Akımsal mıknatısların kangallarının sarıldığı yumuşak demirden, çoğu zaman halka biçimli parça.

göbek anlamı İng. core Alm. Kern Fr. noyau
Karbonlanan çelik parçaların özek bölümü.

göbek anlamı Osm. sürre-i batına Fr. chalaze
(içgöbek) (botanik)

göbek anlamı Osm. sürre Fr. ombilic
(biyoloji)

göbek anlamı Fr. hile
(biyoloji)

göbek anlamı İng. hub Osm.poyra, tekerlek merkezi Alm. Nabe Fr. noyau
Tekerleğin bağlı olduğu ve dingil üzerinde dönen orta bölüm.

göbek anlamı İng. core, bobbin (a.) Alm. Filmkren, Bobby, Spulenkörper Fr. noyau
Sinem. Bir makaranın ortasında, makaraya bağlı olmayarak kendi başına da kullanılabilen, genellikle düzensiz sarmaların yol açabileceği çizinti ya da çiziklerden korumak amacıyla negatiflerin sarıldığı, yoğruktan ya da paslanmaz çelikten silindir biçimindeki parça.

göbek anlamı İng. rim Osm. jant Fr. jante
otomobil: Taşıtlarda, lastiklerin takılmasını sağlayan tekerleğin çember biçiminde ara bölümü.

göbek anlamı
Araba tekerleğinde dingilin geçtiği kısmın çevresi. (Ortayazı *Senirkent -Isparta)

göbek, -ği anlamı
is. 1. İnsan ve memeli hayvanlarda göbek bağının düşmesinden sonra karnın ortasında bulunan çukurluk: "Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek." -Z. Selimoğlu. 2. Yağ bağlamış şişman karın: Göbeğini eritmek için her sabah bir saat yol yürür. 3. Şehir, ülke vb.nin orta kısmı: "İsviçre'nin göbeğinde, nerde ise bilmem kaçıncı Türk Moskof muharebesi patlamak üzere idi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. Bazı sebze ve meyvelerin orta kısmı. 5. Bahçe, halı, tavan, tepsi vb. süslü şeylerin ortalarındaki biçim: Bu halının göbeği pek zarif. 6. Hızı azaltarak trafiği yönetmek amacıyla bir kavşağın girişine yerleştirilen çember veya üçgen biçimindeki ada. 7. Kağnı tekerleğinin ortası, araba tekerleğinin dingil geçen yeri. 8. Değirmen taşının ortası. 9. Kilitleme sistemlerinde, anahtar dişlerinin Tam olarak birbirine oturduğu pirinç yuva. 10. anat. Dölütte, yumurtanın dölüt dışında kalan bölümlerle ilişkisini sağlayan organların çıktığı yer. 11. top. b. Kuşak, nesil, batın: "Temiz bir isim, züğürt evlatlarda ancak bir, nihayet iki göbek dayanabilir." -R. N. Güntekin. 12. tek. Ön ve arka tekerlerin ortasına oturtulmuş mil üzerinde dönen ve teker tellerinin takılmasına yarayan parça.

göbek anlamı
isim
1) belly
2) core
3) navel
4) belly button
5) umbilicus
6) heart
7) center
8) paunch
9) spare tire
10) midpoint
11) bay window
12) branch
13) omphalos
14) pod
15) centre
16) center-piece
17) centre-piece
18) spare tyre
sıfat
1) umbilical
2) omphalic

göbek anlamı
1. Kağnı tekerleğinin ortası, araba tekerleğinin dingil geçen yeri. 2. Değirmen taşının ortası. 3. Bir şeyin ortası, orta.

göbek anlamı
Henüz harmana konulmamış demet yığını, öbek.

-Tokat
-Adana
*Mut ve köyleri -İçel

göbek anlamı
Oda tavanlarının ortasına yapılan süs.

*Kurşunlu -Çankırı

göbek anlamı
Yenilen bir çeşit mantar.

*Eğridir ve köyleri -Isparta
Honaz ve köyleri, *Çameli, *Acıpayam -Denizli
*Bozdoğan -Aydın
*Edremit ve çevresi -Balıkesir
-Erzurum
*Kemaliye ve köyleri, Haşhaşı -Erzincan
*Hozat -Tunceli
*Ağın, *Keban -Elâzığ
-Sivas
*Arapkir -Malatya
-Ankara
Eldirek *Fethiye -Muğla

göbek anlamı
Tohumluk küçük soğan, arpacık soğanı.

Karamanlı *Tefenni -Burdur

göbek anlamı
Kilim üzerindeki motiflerden biri

Güney-Batı Anadolu