gönül ne demek?
- 6 sözlük, 6 sonuç.BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
gönül anlamı Alm. Gemüt
1- (Geniş anlamda) Duyguların, ruhsal kıpırdanmaların, iç çabaların taşıyıcısı. 2- (Gizemcilikte) Kişiyi Tanrı'yla, insanla ve dünyayla içten bir ilişki içine koyan, ruhun derinliklerindeki güç. 3- Duygu bağlılığı yetisi: duygunun bağlılık, birliktelik duyuran kavrayıcılığı.
1- (Geniş anlamda) Duyguların, ruhsal kıpırdanmaların, iç çabaların taşıyıcısı. 2- (Gizemcilikte) Kişiyi Tanrı'yla, insanla ve dünyayla içten bir ilişki içine koyan, ruhun derinliklerindeki güç. 3- Duygu bağlılığı yetisi: duygunun bağlılık, birliktelik duyuran kavrayıcılığı.
Güncel Türkçe Sözlük
gönül, -nlü anlamı
is. 1. Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı: "Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." -O. S. Orhon. 2. mec. İstek, arzu: Okumaya gönlün var mı?
is. 1. Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı: "Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." -O. S. Orhon. 2. mec. İstek, arzu: Okumaya gönlün var mı?
Kişi Adları Sözlüğü
Gönül anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Kız
Yürekte varsayılan sevgi, istek gibi duyguların kaynağı.
Cinsiyet: Kız
Yürekte varsayılan sevgi, istek gibi duyguların kaynağı.
Tarama Sözlüğü
göñül anlamı
Yürek.
Yürek.
Türkçe - İngilizce
gönül anlamı
isim
1) heart
2) soul
3) feelings
isim
1) heart
2) soul
3) feelings
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
gönül anlamı
< ET köñül: gönül. || göyil || göyn + || göyül || göyün || güyün || allah gönlüne rehem salmak: Allah gönlünü yumuşatmak || gönüllenmek: küsmek; darılmak; alınmak || gönüsüz: gönülsüz; isteksiz
< ET köñül: gönül. || göyil || göyn + || göyül || göyün || güyün || allah gönlüne rehem salmak: Allah gönlünü yumuşatmak || gönüllenmek: küsmek; darılmak; alınmak || gönüsüz: gönülsüz; isteksiz
gönül eş anlamlısı
arzu
is. 1. İstek, dilek: "Kendi arzumla Anadolu'ya gitmek kararını verdim." -R. H. Karay. 2. Heves: "İçimde nice zamandan kalma bir arzu var." -A. İlhan.
is. 1. İstek, dilek: "Kendi arzumla Anadolu'ya gitmek kararını verdim." -R. H. Karay. 2. Heves: "İçimde nice zamandan kalma bir arzu var." -A. İlhan.
istek
is. 1. Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk: "Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." -Ç. Altan. 2. Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, talep: Bu adamın istekleri bitmiyor. 3. db. İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi: Göreyim, göresin, göre. 4. ruh b. Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu.
is. 1. Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk: "Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." -Ç. Altan. 2. Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, talep: Bu adamın istekleri bitmiyor. 3. db. İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi: Göreyim, göresin, göre. 4. ruh b. Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu.
"gönül" için örnek kullanımlar
Birer gönül elçisi olarak bu mutluluğu hep birlikte yaşamalı ve yaşatmalıyız.
One as an ambassador of peace of mind and live together in happiness.
Kaynak: haberciniz.bizGönül elçisi Yeşim Davutoğlu.
Jade Heart Davutoglu ambassador.
Kaynak: netgazete.comTanrıkulu'nun eşi Neslihan Tanrıkulu ise, kadınlara "gönül elçisi" olmaları için başvuru formu dağıttı.
Tanrıkulu his wife, Neslihan Tanrikulu women "ambassador of peace of mind" to be distributed application.
Kaynak: haberler.comTörende konuşan Vali Lekesiz, "Yüzyıllardır insanımızda var olan merhamet duygularını yeniden harekete geçiren tam bir gönül projesidir."
During the ceremony, the governor was spotless, "the feelings of compassion into action, which for centuries have insanımızda project a complete peace of mind."
Kaynak: timeturk.comYakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
