Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

göze ne demek?

 - 12 sözlük, 33 sonuç.

BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü

göze anlamı
bakınız» kaynak.

BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü

göze anlamı İng. cell Osm. pil Alm. Zelle, Element Fr. pile, cellule
Isı, ışık, kimyasal etkileşim gibi olaylar sonucu oluşan yük-süren kuvvet kaynağı.

BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü

göze anlamı İng. celi Osm. hücre Alm. Element Fr. cellule
İki yanı saydam küçük kap.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

göze anlamı Osm. hücre Fr. cellule
(botanik, biyoloji)
göze anlamı
bakınız» kaynak.

BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü

göze anlamı İng. mesh
Ağ ipliği veya ağ yapımında kullanılan başka bir materyalle çevrilmiş düzenli bir açıklık.

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

göze anlamı İng. cell Osm. hücre
Bir dağılım çizelgesinde bir sıranın bir dikeçle kesiştiği yer ya da iki değişkenin karşılıklı değerlerinin belirlendiği altbölüm. bakınız» çizelge.

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

göze anlamı
(I) Yün çoraplara, örme yoluyle yapılan yama. (Esnemez, İnönü -Eskişehir)
göze anlamı
(II) 1. bakınız» gözecik 2. Toprak damlı evlerin tavanı. (Çarıksaray, Yukarıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta)

BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü

göze anlamı İng. cell Osm. hücre Alm. Zelle Fr. cellule
Bir organizmanın yapı ve görev bakımından en küçük birliği. Genel olarak gözle görülemeyecek kadar küçük olup azçok farklılaşmış ve yarı geçirici bir göze zarı ile çevrili bir sitoplâzma yığını ile bunun ortasında bulunan bir çekirdekten oluşur.

Güncel Türkçe Sözlük

göze anlamı
is. 1. anat. ve biy. Hücre. 2. hlk. Su kaynağı.

Kişi Adları Sözlüğü

Göze anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Kız
1. Kaynak. 2. Suların kıyılarında olan küçük çayır. 3. Hücre. 4. Örme, örgü. 5. Sonbaharda çıkıp yazın kaybolan su.

Tarama Sözlüğü

göze anlamı
Örme, örgü, yama.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

göze anlamı
Suyun çıktığı yer, kaynak.

-İzmir
-Balıkesir
Gönyüzü *Sivrihisar, Tokat -Eskişehir
Tepeviran *Gebze -Kocaeli
*Düzce -Bolu
*Geyve, -Sakarya
*Osmancık -Çorum.
-Samsun
*Mesudiye, -Ordu ve köyleri
*Şebinkarahisar, -Giresun
-Trabzon ve çevresi
Mavrangel, Uluşiran *Şiran, -Gümüşhane
-Rize
Pilarget *Hopa, *Yusufeli -Artvin
*Iğdır, -Kars
*Hasankale -Erzurum
Ergan -Erzincan
*Erciş -Van
-Elâzığ
-Malatya
Hacıilyas *Koyulhisar, Maksutlu *Şarkışla, Hafik, Palha *Divriği -Sivas
Karahoca *Haymana, -Ankara
*Pınarbaşı -Kayseri
Ali -Hoca *Ulukışla, Bahçeli *Bor -Niğde
Dedeler *Ereğli -Konya
-Amasya
-Edirne

göze anlamı
1. bakınız» göz(III)-1. 2. Çeşme. 3. İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su.
göze anlamı
Köşe, kenar.

Kapaklı -Samsun

göze anlamı
Suların kenarında olan küçük çayırlık.

Maksutlu *Şarkışla, Palha *Divriği -Sivas

göze anlamı
Hücre.

Karapınar *Bolvadin -Afyon

göze anlamı
Atların ayağına takılan köstek.

Hamurcu *İncesu -Kayseri

göze anlamı
Testi.

*Kemaliye -Erzincan

göze anlamı
Dam: Kırlangıçlar gözeye yuva yapmışlar.

Beyköy *Şarkikaraağaç -Isparta

göze anlamı
Saman dökmek için evin damında açılan delik.

Aslanköy *Mersin -İçel

göze anlamı
Su akıntısını kolaylaştıran, toprak damlardaki eyiklik.

-Kırşehir

göze anlamı
Hıyar dikmek için açılan çukur.

-Kırşehir

göze anlamı
Buğday, toprak vb. şeyler elenen iri gözlü büyük kalbur.

-Çorum
-Sinop

göze anlamı
Oda.

*Beyşehir,*Seydişehir Konya

göze anlamı
Güzel.

Balıkesir

göze anlamı
Süzgeç.

*Beyşehir ve çevresi Konya

göze anlamı
< T. göz+e: Kendiliğinden kaynayan, su kaynağı (Erzincan merkez)
göze anlamı
< ET göz+el: Güzel (Erzincan merkez)
göze anlamı
Kaynak

Erzurum

göze anlamı
Kaynak; çeşme; pınar; menşe

Erzurum

göze anlamı
Oda, bir gözcük oda

Uşak

göze eş anlamlısı

hücre
is. 1. anat. ve biy. İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze. 2. Küçük oda. 3. Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda: "Hücrenin kapısında delikten bana bakan ere bir pusula uzatıp kumandana götürmesini istiyorum." -N. F. Kısakürek. 4. mec. Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.

"göze" için örnek kullanımlar

mahkeme dilekçesinde, 'hapis cezasını göze aldığını' söylemiş.
petition to the court, 'that the sentence of the eye' said.
Kaynak: radikal.com.tr
Başbakan Erdoğan, ölümü göze alarak ve bunu dillendirerek işe koyuldu.
Prime Minister Erdogan, risking death and I set to work Having made.
Kaynak: turkiyegazetesi.com.tr
CHP'nin ulusal çıkarlarımız için göze alamayacağı hiçbir şey yoktur.
There is nothing that can not afford to CHP's national interests.
Kaynak: haber3.com
71 yaşındaki kardinal Angelo Scola en göze çarpan İtalyan aday.
71-year-old Italian Cardinal Angelo Scola, the most prominent candidate.
Kaynak: evrensel.net
Hücre ya da göze, bir canlı nın yapısal ve işlevsel özellikleri gösterebilen en küçük birimidir Hücre, (İng. en:Cell | Cell ); Latince
Kaynak: Hücre
Miyop bir gözün ön arka çapı kırma gücüne göre daha uzundur, bu nedenle göze paralel gelen ışınlar retina nın önünde göz yuvarlağı
Kaynak: Miyopi
Maçın adamı, spor dallarında sahada en çok göze çarpan ve izleyicilerde bir veya birden fazla maçta beğeni uyandıran sporcuya verilen
Kaynak: Maçın adamı
Görsel sanatlar göze hitap eden ürünler çıkaran sanat lardır. Seramik , resim , heykel , tasarım , fotoğrafçılık ve mimarlık bu sanatlara
Kaynak: Görsel sanatlar
İris, göz ün ön bölümünde saydam katmanın arkasında bulunan ve göze rengini veren damarlı bölgedir. İrisin dokusal yapısı : Ortasında
Kaynak: İris
Olağandışı gitar tasarımlarıyla hemen göze çarpar. Sert ve yüksek çıkışlı manyetikleriyle distorsiyon da çalmaya uygun bir gitardır.
Kaynak: B.C. Rich
Steppenwolf , 1960'lı yılların sonunda göze çarpmaya başlayan ve kökenleri Toronto (Kanada) ile Los Angeles (ABD) olan rock grubudur.
Kaynak: Steppenwolf
UEFA Kulüp Futbolu Ödülleri Avrupa kulüp futbol u sezonlarında, UEFA tarafından en göze batan oyunculara verilen ödüldür. Ödüller
Kaynak: UEFA Kulüp Futbolu Ödülleri
Yapıtlarda iç diyalog şeklinde göze çarpar. Bilinç akışı tekniğini kullanan yazarlara örnek olarak James Joyce , William Faulkner ve
Kaynak: Bilinç akışı (anlatım yöntemi)
İrin veya cerahat; organizma nın herhangi bir yerinde yangılanma sonunda ölmüş göze artıklarından ve bozulmuş akyuvar lardan oluşan,
Kaynak: İrin
Ruh bilimi nde "Büyük Beş" kişilik özelliği, deneysel araştırma ile keşfedilmiş beş göze çarpan etmen veya kişilik boyutlarıdır Bu model
Kaynak: Beş Büyük faktör kuramı (psikoloji)
Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, mümtaz, güzide, mutena, elit Örnek: Aralarında yurt çapında ün yapmış
Kaynak: Seçkin
Avrupa'nın En İyi Kalecisi ödülü 1990'dan beri her yıl UEFA dergisindeki oylarla Avrupa'nın en göze çarpan kalecisine verilen ödüldür.
Kaynak: Avrupa'nın En İyi Kalecisi
Kulağakaçan (Forficula auricularia), Karınlarının bitimindeki çatal şekildeki kıskaçlarıyla göze çarparlar. Dermaptera takımındaki bu
Kaynak: Kulağakaçan

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.