Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

güç ne demek?

 - 13 sözlük, 15 sonuç.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

güç anlamı İng. power Osm. kuvvet Lat.fortitudo Alm. Kraft Fr. force
1-Fiziksel, düşüncel ve ahlaksal bir etki yapabilme ya da bir etkiye direnebilme yeteneği, a. Ağır bir cismi kımıldatabilme yeteneği: kas gücü. b. Etki ve güçlülük ilkesi: karakter gücü, direnme gücü, düşünce gücü, bir kanıtın gücü (idée force = kımıldatıcı, yönetici güç). 2- Fizik-ötesi kavramı olarak: a. İtme ve çarpmada dıştan mekanik etki yapan şey; b. Bireylerde türlü biçimlerde ortaya çıkan itici, etki yapıcı ve biçimlendirici olan şey. (Leibniz'de temel etkinlik ilkesi; Herder ve Nietzsche'de de temel kavram.) 3- Bir şeyin yapılmasını tüzeyle, anlaşmayla değil de, baskı yoluyle sağlayan etkinlik. (Ör. Güce dayalı devlet.)

BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü

güç anlamı İng. power Osm. takat Alm. Leistung Fr. puissance
1- İş yapma hızı; birim zamanda yapılan iş. 2- Görsel bir aygıtın ayrıntıları seçme yeteneği.

BSTS / İstatistik Terimleri Sözlüğü

Güç anlamı İng. power Osm. kuvvet Alm. Schaerfe
(İstatistiksel sınamalar) İstatistiksel bir sınamada karşıt önsav doğru olduğunda sıfır önsavını geri çevirme olasılığı. İkinci tür yanılgı olasılığı en küçük olduğu zaman güç en büyük değeri alır.

BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü

güç anlamı İng. power Osm. kuvvet Lat.potere Alm. Potenz Fr. puissance
bakınız» üst.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

güç anlamı Osm. tâkat Fr. puissance
(fizik)

BSTS / Otomobilcilik ve Motor Bilgisi Terimleri

güç anlamı İng. power Osm. püisans Alm. Leistung Fr. puissance
Birim zamanda yapılan işin niceliği ile ölçülen iş yapabilme yeteneği.

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

güç anlamı İng. 1. power, 2. electric power Osm. 1. takat, 2. kuvve-i elektrikiyye, elektrik kuvveti Alm. 1. Leistung, 2. Kraftstrom Fr. 1. puissance, 2. puissance (électrique)
Sinem./TV. 1. Birim zamana düşen iş birimleriyle ölçülen iş yapma oranı. 2. Vatla ölçülen iş yapma oranı; elektrik gücü (1 vatlık bir güç, saniyede 1 jul iş yapar).

BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü

güç anlamı İng. force, strength Osm. kuvvet, şiddet Fr. force, pouvoir
1- fizik: a. Dinginliği devime, devimi dinginliğe dönüştüren; direnci doğuran ya da kıran özellik. b. Birim zamanımda yapılan iş. 2- subilim: Bir su akıntısının aşındırma ve taşıma yeteneği. 3- mekanik: Bir makinenin yaptığı işin, bu işin kotarılması için gereken zamana bölümü.

Güncel Türkçe Sözlük

güç anlamı
(I) sf. 1. Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, efor, kolay karşıtı: Eski yazıyı öğrenmek güç bir işti. 2. zf. Zorlukla: "Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı." -Y. K. Karaosmanoğlu.
güç, -cü anlamı
(II) is. 1. Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet: Zihin gücü. Yaşama gücü. 2. Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat. 3. Sınırsız, mutlak nitelik: Tanrı'nın gücü. 4. Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik: Paranın gücü. 5. Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği: Motorun gücü. 6. Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet, devletler toluluğu: Güçler dengesi. 7. Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli: İnsan gücü. 8. Bir toprağın verimlilik yeteneği. 9. mec. Yeterliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamış kimse. 10. coğ. Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği. 11. fiz. Birim zamanda yapılan iş.

Kimya Terimleri Sözlüğü

güç anlamı İng. power Alm. Kraft
Bir iş veya enerjinin transfer edilme hızı, birimi J.s-1 (wat).

Kişi Adları Sözlüğü

Güç anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Yorucu, emekle yapılan. 2. Zor, çetin. 3. Şiddet. 4. İş, meşguliyet. 5. Kuvvet.

Türkçe - İngilizce

güç anlamı
isim
1) power
2) force
3) strength
4) energy
5) capacity
6) potency
7) might
8) vigor
9) intensity
10) capability
11) potential
12) sTamina
13) control
14) steam
15) clutches
16) clout
17) ability
18) punch
19) dominance
20) command
21) vitality
22) pep
23) spirit
24) clutch
25) sword
26) arm
27) zing
28) rod
29) vim
30) tone
31) stuffing
32) sting
33) sinew
34) vis
35) forcefulness
36) pith
37) iron
38) vigour
sıfat
1) difficult
2) hard
3) arduous
4) baffling
5) tricksy

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

güç anlamı
Gönül, yürek: Gücüm üzledi.

Yukarıseyit *Çal -Denizli
-Bursa
Hereke, *Gebze -Kocaeli
-Sinop
Yerkesik -Muğla

güç anlamı
Saat.

-Balıkesir

güç eş anlamlısı

çetin
sf. Amaçlanan duruma getirilmesi, elde edilmesi, çözümlenmesi, işlenmesi güç veya engeli çok olan, zor, müşkül: "Mühendislerin ayakları doğayı yokluyordu, onunla daha çetin bir savaşa hazırlanıyorlardı." -A. Ağaoğlu.
efor
is. Çaba, güç.
kuvvet
is. 1. Fiziksel güç, takat: "Bu kadar cesur bir hamleye yetecek kuvvetim yok." -Y. Z. Ortaç. 2. Şiddet, zor, cebir: Kuvvet kullanmak. 3. Yetke, erk, nüfuz. 4. Dayanıklı olma durumu. 5. mec. Güç: "Hâlbuki devlet kuvvetlerinin yerini hangi şahsi kuvvet tutabilirdi?" -F. R. Atay. 6. ask. Bir ülkenin savaşçı silahlı kuruluşları veya gücü: "Nasıl ki düşmanın da her gün ümidi ve kuvveti eksilecektir." -R. E. Ünaydın. 7. fiz. Durgunluğu harekete veya hareketi durgun bir duruma çeviren etken, direnci kıran veya direnç doğuran özellik. 8. mat. Bir niceliğin kendisi ile çarpılarak yükseltildiği derecelerden her biri: 2x2x2=23 denkleminde, 3 sayısı 2'nin kuvvetini gösterir.
müşkül
sf. 1. Güç, zor, çetin: "Yutkunuyor, ara sıra parmaklarıyla alnındaki terleri siliyordu. Çok müşkül bir vaziyette kalmıştı." -R. N. Güntekin. 2. is. Engel, güçlük, zorluk: "Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi." -Y. K. Beyatlı.
takat
is. (ta:kat) Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hâl, derman, kuvvet: "Hareket edebilecek ne vasıtamız ne takatimiz vardı." -A. Gündüz.
zorlukla
zf. (zorlu'kla) Zor bir biçimde, güçlükle: "Zorlukla kımıldattıktan sonra beni sahiden sürüklemeye başladı." -H. C. Yalçın.

güç zıt anlamlısı

kolay
sf. 1. Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç ve zor karşıtı: "Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı." -H. Z. Uşaklıgil. 2. is. Kolaylık: İşin kolayını buldum. 3. zf. Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe: "Yolu bulmak kolay oldu." -Halikarnas Balıkçısı.

"güç" için örnek kullanımlar

Bunları çevirmek bir oyun disiplini gerektirir, fizik güç gerektirir.
A game that requires discipline to turn them on, requires physical strength.
Kaynak: sabah.com.tr
Güçlü olan takımımıza yeni transferler biraz daha güç kattılar.
New transfers, adding a little more power with a strong team.
Kaynak: gazetea24.com
Güç gösterisiyle etkileyen Tekin Doğan hayretler içinde bıraktı.
Dogan Thompson left astounded that affect a show of power.
Kaynak: haber.rotahaber.com
Gazetemiz spor servisine büyük güç katacağından yana bir kuşkum yok.
Since the sports department of a newspaper katacağından have no doubt that a great power.
Kaynak: ozgurkocaeli.com.tr
Elektriksel güç, elektrik enerjisi nde elektrik devresi tarafından taşınan güç olarak tanımlanır. Gücün SI birimi watt 'tır.
Kaynak: Güç (elektrik)
Güç, Jedi ve Sith sisteminin gerisindeki güç, bir doğaüstü olan, bağlayıcı ve her an her yerde bulunan(Bir ysalamir'in yarattığı ortam
Kaynak: Güç (Yıldız Savaşları)
Birim zaman da yapılan iş miktarı Enerji , iş yapabilme kabiliyeti, kapasitesi; güç ise, belli bir işi yapmanın hızıdır. Birimi Erg/s
Kaynak: Güç (fizik)
AA (Alternatif Akım) (veya AC) elektrik güç sisteminde güç faktörü, aktif güç ün görünür güce oranı olarak tanımlanır ve 0 ile 1 arasında
Kaynak: Güç faktörü
Güç kaynağı, bir sistem ya da düzeneğin gereksinimi olan enerji yi sağlamak için kullanılan birimlerin genel adı. birer güç kaynağıdırlar.
Kaynak: Güç kaynağı
Süpergüç, uluslararası sistem içerisinde ilk sırada bulunan, dünya çapında olaylara etki edebilen ve güç kullanabilen devlettir.
Kaynak: Süper Güç
Yumuşak güç (İngilizce : Soft power`dan motamot çeviri) üzerinde etki kurma yöntemiyle bir kişi ya da topluluk üzerinde söz sahibi olma,
Kaynak: Yumuşak güç
Hidrolik güç, bulut ların su buharı taşıması, soğuk hava dalgasında yoğunlaşarak yeryüzüne yağmur ya da kar olarak yağması, yüksek
Kaynak: Hidrolik güç
Reaktif güç formülü Q U I sin ( phi)'dir Buna göre devrenin reaktif gücünü bulabilmek için alıcının veya alıcıların çektiği akımı,
Kaynak: Reaktif güç
1500 yılında ilk güç yüzüğü yapıldı ve bunu takip eden yüzyıllarda tam 16 tane güç yüzüğü dövüldü. Her yüzüğün kendine ait değerli bir
Kaynak: Güç yüzükleri
Kesintisiz güç kaynağı (İngilizce : Uninterruptible Power Supply - UPS), herhangi bir elektrik , elektronik cihazın şebeke beslemesinin
Kaynak: Kesintisiz güç kaynağı

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.