hikâyecik ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
hikâyecik, -ği anlamı
is. Kısa veya özlü anlatımı olan hikâye, fıkra, anekdot: "Bu iki hikâyecik üzerinde zerre kadar edebî münakaşalara girişmemişlerdi." -O. C. Kaygılı.
is. Kısa veya özlü anlatımı olan hikâye, fıkra, anekdot: "Bu iki hikâyecik üzerinde zerre kadar edebî münakaşalara girişmemişlerdi." -O. C. Kaygılı.
hikâyecik eş anlamlısı
anekdot
is. Hikâyecik: "O, şimdi kulaktan kulağa aktarılan anekdotları, nefis ve veciz esprileri ile anılageliyor." -H. Taner.
is. Hikâyecik: "O, şimdi kulaktan kulağa aktarılan anekdotları, nefis ve veciz esprileri ile anılageliyor." -H. Taner.
fıkra
is. 1. ed. Kısa ve özlü anlatımı olan, nükteli, güldürücü hikâyecik: "Nasrettin Hocanın hemen bütün fıkraları insanla vicdan arasındaki münasebete ilişkindir." -B. Felek. 2. ed. Köşe yazısı: "Dişimi sıkıp da altı yedi fıkra birden çıkartırsam gazetenin yazıları aksamayacaktı." -Ç. Altan. 3. huk. Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri: "Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir." -Anayasa. 4. Paragraf. 5. anat. esk. Omur.
is. 1. ed. Kısa ve özlü anlatımı olan, nükteli, güldürücü hikâyecik: "Nasrettin Hocanın hemen bütün fıkraları insanla vicdan arasındaki münasebete ilişkindir." -B. Felek. 2. ed. Köşe yazısı: "Dişimi sıkıp da altı yedi fıkra birden çıkartırsam gazetenin yazıları aksamayacaktı." -Ç. Altan. 3. huk. Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri: "Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir." -Anayasa. 4. Paragraf. 5. anat. esk. Omur.
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
