His ne demek?
- 4 sözlük, 6 sonuç.BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
His anlamı
bakınız» histidin
bakınız» histidin
Güncel Türkçe Sözlük
his, -ssi anlamı
is. 1. Duygu: "Birisi duygularına, hislerine kulak verir, öteki hile ve desise seslerine ..." -B. Felek. 2. Duyu. 3. Sezgi, sezme.
is. 1. Duygu: "Birisi duygularına, hislerine kulak verir, öteki hile ve desise seslerine ..." -B. Felek. 2. Duyu. 3. Sezgi, sezme.
İngilizce - Türkçe
his anlamı
zamir
1) onun
2) onunki
zamir
1) onun
2) onunki
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
his anlamı
İs.
İs.
Ersis *Yusufeli -Artvin
*Iğdır -Kars
-Erzurum
*Erciş -Van
his anlamı
İs || hisli: isli || hislemek: islemek: kirletmek
İs || hisli: isli || hislemek: islemek: kirletmek
Erzurum
his anlamı
Duygu, his
Duygu, his
Artvin Yusufeli Uşhum köyü
His eş anlamlısı
duygu
is. 1. Duyularla algılama, his: Bitkilerde duygu var mı? 2. Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim: "Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir." -B. Felek. 3. Önsezi: "Yolunuzu değiştirmeniz lazım geldiğini de sezecek kadar bir duygum vardır." -A. Gündüz. 4. Nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği. 5. Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik: "Bütün bu hatıraların yerini bir tek duygu, fena bir duygu, fenayım, fena oluyorum, çok fenayım duygusu kapladı." -P. Safa.
is. 1. Duyularla algılama, his: Bitkilerde duygu var mı? 2. Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim: "Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir." -B. Felek. 3. Önsezi: "Yolunuzu değiştirmeniz lazım geldiğini de sezecek kadar bir duygum vardır." -A. Gündüz. 4. Nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği. 5. Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik: "Bütün bu hatıraların yerini bir tek duygu, fena bir duygu, fenayım, fena oluyorum, çok fenayım duygusu kapladı." -P. Safa.
duyu
is. İnsanların ve hayvanların, dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneği, duyum, hasse: "Tüm duyularım uyanık olarak trenimin rengini ve numarasını bulmaya çalışırdım." -N. Eray.
is. İnsanların ve hayvanların, dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneği, duyum, hasse: "Tüm duyularım uyanık olarak trenimin rengini ve numarasını bulmaya çalışırdım." -N. Eray.
sezgi
is. 1. Sezme yeteneği, feraset: "Ama sezgi dünyamın büsbütün de yitirişlere yol açmadığını biliyorum." -A. Ağaoğlu. 2. fel. Gerçeğin deneye veya akla vurmadan doğrudan doğruya kavranması.
is. 1. Sezme yeteneği, feraset: "Ama sezgi dünyamın büsbütün de yitirişlere yol açmadığını biliyorum." -A. Ağaoğlu. 2. fel. Gerçeğin deneye veya akla vurmadan doğrudan doğruya kavranması.
"His" için örnek kullanımlar
Eğer içinde erkeklik duygularından his, haz alıyorsa saygı duyarız.
If you feel feelings of masculinity in, takes pleasure respect.
Kaynak: spothaber.comİntikam, gerçekte size yakın, aşina olduğunuz bir his midir?
Revenge is really close to you, that you are familiar with the feeling?
Kaynak: hurriyet.com.trBu konuda da hiçbir sıkıntı yâda içimde kötü his yok.
In this regard, a bad feeling inside of me or do not have any problems.
Kaynak: boluolay.comBazıları his senetlerinin el altından satıldığı yönünde ithamlarda bulunuyor.
Some of the accusations that his shares are sold under the counter.
Kaynak: yenimesaj.com.trDuyular-dışı algılama veya altıncı his, parapsikologların telepati , durugörü , prekognisyon gibi beş duyu nun ötesindeki her türlü
Kaynak: Duyular dışı algılama
Kaynak: Duyular dışı algılama
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
