işgücü ne demek?
- 4 sözlük, 4 sonuç.BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü
işgücü anlamı İng. labour force Alm. Arbeitskräfte Fr. main-d'oevre"
Bir ülkede ya da işletmede, üretime ya da herhangi bir işe katılan ve bunun gerçekleşmesini sağlayan insan emeğinin tümü.
Bir ülkede ya da işletmede, üretime ya da herhangi bir işe katılan ve bunun gerçekleşmesini sağlayan insan emeğinin tümü.
BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü
işgücü anlamı İng. labour force
Etkin nüfus içinde yer alıp, cari ücret düzeyinde ve çalışma koşullarında çalışanlar ile işsizlerin toplamı. Toplam nüfustan çalışamayacak durumda olan nüfusun (örneğin 15 yaşından küçük, 65 yaşından büyük olanların, ev kadınlarının, öğrencilerin, mahkumların, ordu mensuplarının, çalışmasını engelleyen fiziksel veya zihinsel engeli olanların) ve çalışmak istemeyenlerin çıkarılmasıyla ulaşılan nüfus.
Etkin nüfus içinde yer alıp, cari ücret düzeyinde ve çalışma koşullarında çalışanlar ile işsizlerin toplamı. Toplam nüfustan çalışamayacak durumda olan nüfusun (örneğin 15 yaşından küçük, 65 yaşından büyük olanların, ev kadınlarının, öğrencilerin, mahkumların, ordu mensuplarının, çalışmasını engelleyen fiziksel veya zihinsel engeli olanların) ve çalışmak istemeyenlerin çıkarılmasıyla ulaşılan nüfus.
BSTS / Toplumbilim Terimleri
işgücü anlamı İng. labour force Fr. main d'oeuvre
Bir toplumda 15-64 yaşlar arasındaki nüfus bölümü.
Bir toplumda 15-64 yaşlar arasındaki nüfus bölümü.
Türkçe - İngilizce
işgücü anlamı
isim
1) labor
2) labor force
3) work force
4) manpower
5) labour
isim
1) labor
2) labor force
3) work force
4) manpower
5) labour
"işgücü" için örnek kullanımlar
Nitelikli ve ucuz işgücü açısından da Avrupa Birliği'nin sondan 2.
2 qualified and cheap labor force from the end of the European Union in terms of
Kaynak: timeturk.comUcuz işgücü, hammadde ve enerjiyle bizim rekabet etmemiz mümkün değil.
Cheap labor, raw materials and energy, we are not able to compete.
Kaynak: kentgazetesi.comçeyrek "İşgücü Maliyeti Endeksi" verilerini açıkladı.
quarter, "Labour Cost Index" data, said.
Kaynak: haberler.comTÜİK'in 2012 Hanehalkı İşgücü İstatistikleri'ne ulaşmak için tıklayınız.
Click here for the Household Labour Force Statistics is TURKSTAT 2012.
Kaynak: bianet.orgİşgücü kaybı oranı/raporu : Hastalık veya kaza sonucu süreklilik arzeden bir işgücü kaybı (en az %40) oluşmuş kişilerin, herkes için
Kaynak: Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları
Kaynak: Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları
Ortak pazar, ürün düzenlemeleri ve üretim faktörleri (sermaye , işgücü ve yatırımcılık ) üzerine birtakım ortak politikalarla dolaşım
Kaynak: Tek pazar
Kaynak: Tek pazar
Ücret; işgücü nün kullanımı karşılığında ödenen bedeldir. Kurum ve organizasyonlar tarafından çalışanlara ödenen aylık maaşlar, primler
Kaynak: Ücret
Kaynak: Ücret
Ayrık seçim veya kesikli seçim, ekonomi de, işgücü piyasası na girme veya girmeme, veya ulaşım yöntemleri arasında seçim gibi, iki veya
Kaynak: Ayrık seçim
Kaynak: Ayrık seçim
Gastarbeiter sözcüğü, 1950 'li yıllarda Federal Almanya Cumhuriyeti 'nce yüksek sayısal oranda yurtdışından talep edilen popüler işgücü
Kaynak: Gastarbeiter
Kaynak: Gastarbeiter
İran ekonomisi, işsizliği orantılı gerçek bir ekonomik büyüme ile uyuşmayan ve sürekli olarak güçlü bir şekilde artan işgücü nedeniyle
Kaynak: İran ekonomisi
Kaynak: İran ekonomisi
İstihdam, ülkedeki mevcut işgücü nün ekonomi k faaliyetler içerisinde sürekli biçimde çalıştırılması. İstihdam kavramı bir ekonomide
Kaynak: İstihdam
Kaynak: İstihdam
Eksik istihdam, ekonomi de işgücü faydası ve istihdam ın bir ölçütü Eksik istihdam kavramı, bir ekonomideki işgücünün; eğitim, yetenek,
Kaynak: Eksik istihdam
Kaynak: Eksik istihdam
Friksiyonel işsizlik, işgücü piyasasındaki hareketlilikten kaynaklanan olası işsizlik oranına friksiyonel işsizlik denir. Mevsimlik ya da
Kaynak: Friksiyonel işsizlik
Kaynak: Friksiyonel işsizlik
Uluslararası göç, içgöç, nüfus hareketleri, işgücü piyasaları, etnik çatışma ve azınlıklar alanında kitaplar ve makaleleri yayınlanmıştır
Kaynak: İbrahim Sirkeci
Kaynak: İbrahim Sirkeci
Tam süreli eşdeğer (TSE) (Full-time equivalent), bir kurumda veya bir projede bir katılımcının kayıtlarını/işgücü maliyetlerini ölçmek için
Kaynak: Tam süreli eşdeğer
Kaynak: Tam süreli eşdeğer
Toplam arz, toplam talepteki artışı karşılayamamaktadır çünkü ekonomide, istihdam edilerek üretimi artıracak işgücü kalmamıştır, ekonomi
Kaynak: Stagflasyon
Kaynak: Stagflasyon
Bu sistem o bölgedeki işgücü nü, sermaye yi, doğal kaynakları; üretim, ticaret ile dağıtımda rol alan ekonomik kuruluşları ve o bölgedeki
Kaynak: Ekonomi
Kaynak: Ekonomi
Savaş sonunda işgücü tedarikinde önemli sorunlarla karşılaşıldı;tükenen halkın satın alma gücü düştü. Artık hiç kimse savaştan söz
Kaynak: Pazarlama
Kaynak: Pazarlama
Üretimevleri gerekli işgücü, ana para ve tesis kaynaklarının bir araya gelmesi ile oluşur ve etkinlik gösterir. Geçmişi: Romalılar
Kaynak: Fabrika
Kaynak: Fabrika
Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve
Kaynak: Kooperatif
Kaynak: Kooperatif
Bu başkente dayanarak verimli deltanın tarımsal potansiyeli ve işgücü kaynakları üzerinde denetim kurabildi. Aynı zamanda Doğu Akdeniz'e
Kaynak: Antik Mısır
Kaynak: Antik Mısır
gereken işgücü, makine, malzeme gibi kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayan bütünleşik yönetim sistemlerine verilen genel addır.
Kaynak: Kurumsal kaynak planlaması
Kaynak: Kurumsal kaynak planlaması
yıllık olup İnyupik Eskimo dil ve kültürü doğrultusunda lise sonrası akademik, mesleki ve teknik işgücü ihtiyacına yönelik olarak kurulmuştur.
Kaynak: Iḷisaġvik College
Kaynak: Iḷisaġvik College
II. Dünya Savaşı sonrasında Messerschmitt nazi suçluları mahkemesi tarafından köle işgücü oluşturmak suçundan yargılandı. 1948 yılında
Kaynak: Willy Messerschmitt
Kaynak: Willy Messerschmitt
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
