karmakarışık ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
karmakarışık anlamı
sf. (ka'rmakarışık) 1. Dağınık, düzensiz, çok karışık: "Taranmamış, karmakarışık kumral saçları, kocaman bir ağzı, fevkalade muntazam ve güzel dişleri vardı." -S. F. Abasıyanık. 2. mec. Huzursuz, kararsız, karmaşık: "Başımın içinde bir sis ve hep ona bağlı karmakarışık hayaller var." -P. Safa.
sf. (ka'rmakarışık) 1. Dağınık, düzensiz, çok karışık: "Taranmamış, karmakarışık kumral saçları, kocaman bir ağzı, fevkalade muntazam ve güzel dişleri vardı." -S. F. Abasıyanık. 2. mec. Huzursuz, kararsız, karmaşık: "Başımın içinde bir sis ve hep ona bağlı karmakarışık hayaller var." -P. Safa.
Türkçe - İngilizce
karmakarışık anlamı
sıfat
1) messy
2) chaotic
3) mess
4) confused
5) embroiled
6) intricate
7) disheveled
8) haywire
9) all mixed up
10) promiscuous
11) entangled
12) snafu
13) mussy
14) out of order
15) in complete disorder
16) hurly-burly
17) out-of-order
18) pell-mell
19) helter-skelter
20) dishevelled
zarf
1) all in a tumble
2) at sixes and sevens
3) higgledy-piggledy
sıfat
1) messy
2) chaotic
3) mess
4) confused
5) embroiled
6) intricate
7) disheveled
8) haywire
9) all mixed up
10) promiscuous
11) entangled
12) snafu
13) mussy
14) out of order
15) in complete disorder
16) hurly-burly
17) out-of-order
18) pell-mell
19) helter-skelter
20) dishevelled
zarf
1) all in a tumble
2) at sixes and sevens
3) higgledy-piggledy
karmakarışık eş anlamlısı
huzursuz
sf. 1. Huzuru olmayan, tedirgin, rahatsız: "Parasız, arkadaşsız, huzursuz, düzensiz, yan aç yarı tok bir yaşam sürdürüyorduk." -A. Kutlu. 2. zf. Tedirgin, rahatsız bir biçimde: "Huzursuzluğum arttıkça uykuya sığınıyor, sonlarını hatırlayamadığım rüyalardan daha da huzursuz uyanıyorum." -E. Şafak.
sf. 1. Huzuru olmayan, tedirgin, rahatsız: "Parasız, arkadaşsız, huzursuz, düzensiz, yan aç yarı tok bir yaşam sürdürüyorduk." -A. Kutlu. 2. zf. Tedirgin, rahatsız bir biçimde: "Huzursuzluğum arttıkça uykuya sığınıyor, sonlarını hatırlayamadığım rüyalardan daha da huzursuz uyanıyorum." -E. Şafak.
kararsız
sf. 1. Kararı olmayan: Kararsız adam. 2. Karar vermekte güçlük çeken, duruksun, mütereddit: "Çalı kuşu gibi daldan dala konan kararsız bir çocuktu." -H. R. Gürpınar. 3. Düzensiz, istikrarsız: Kararsız hava.
sf. 1. Kararı olmayan: Kararsız adam. 2. Karar vermekte güçlük çeken, duruksun, mütereddit: "Çalı kuşu gibi daldan dala konan kararsız bir çocuktu." -H. R. Gürpınar. 3. Düzensiz, istikrarsız: Kararsız hava.
karmaşık
sf. 1. İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan, mudil: "Bu çeşitten karmaşık soruları bir çırpıda çözmeye kalkışacak değilim buracıkta." -N. Uygur. 2. kim. Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (iyon veya birleşik), kompleks. 3. tekno. Üstün teknolojisi olan, sofistike. 4. mec. Ögelerinin veya gerekli işlemlerin sayısının çokluğu, çeşitliliği yüzünden anlaşılması, yapılması güç olan, komplike. 5. mec. Anlaşılması güç olan (durum), sofistike.
sf. 1. İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan, mudil: "Bu çeşitten karmaşık soruları bir çırpıda çözmeye kalkışacak değilim buracıkta." -N. Uygur. 2. kim. Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (iyon veya birleşik), kompleks. 3. tekno. Üstün teknolojisi olan, sofistike. 4. mec. Ögelerinin veya gerekli işlemlerin sayısının çokluğu, çeşitliliği yüzünden anlaşılması, yapılması güç olan, komplike. 5. mec. Anlaşılması güç olan (durum), sofistike.
"karmakarışık" için örnek kullanımlar
"Karmakarışık" adlı oyunun yönetmenliğini ise Kerem Atabeyoğlu yapıyor.
"Tangled", a play directed by Kerem Atabeyoğlu is doing.
Kaynak: haberler.comÇıkıp da medeni şekilde açıkladığı vakit ondan sonra ortalık karmakarışık oluyor.
Time out in the description of the marital mess when he runs after him.
Kaynak: spor.bugun.com.trAma film bavul içinde karmakarışık gelmiş, Allah'tan ben oradayım, filmi bağladım yeniden.
But the film is embroiled in a suitcase come, God I'm there, hooked up to the movie again.
Kaynak: hurriyet.com.trHem yukarı hem aşağı karmakarışık.
Both up and down the mess.
Kaynak: medyaspor.comÇarşamba Karısı, Türkçe 'de 'saçı başı karmakarışık, üstü başı özensiz kadın' anlamında kullanılır, zaman zaman Alkarısı 'na tekabül eder.
Kaynak: Çarşamba Karısı
Kaynak: Çarşamba Karısı
ünlü Ambrosiana Kütüphanesi - Biblioteca Ambrosiana -'ni konu sınıflandırması olmadığı, kitapları karmakarışık dizildiği için eleştirmektedir.
Kaynak: Bilgi düzenleme
Kaynak: Bilgi düzenleme
Kurân'da "edğasü ahlam (karmakarışık düşler)" (Yusuf, 12/44) olarak geçer. Hiçbir faydaları olmadığından yorumlanmaları da gerekmez
Kaynak: Rüya
Kaynak: Rüya
Gelişigüzel, karmakarışık ya da ipsiz sapsız şeylerdir. Uyarıcı rüyalar ise bir maksada yöneliktir, maksatlı bir düzenlenme mevzubahistir.
Kaynak: İstihare
Kaynak: İstihare
Böylece, o karmakarışık insan kütlesinden birkaç grup düzenlemeyi başardık. Erler kötü hava ve açlıktan perişan, bitik, kıyafetleri berbat
Kaynak: Kırkkilise Muharebesi
Kaynak: Kırkkilise Muharebesi
Fakat ilk olarak Ortaçağ Japonya'sının (Heian döneminden hemen sonra) siyasi ve sosyal açıdan karmakarışık olduğu dönemde Budizm
Kaynak: Üç çağ (Budizm)
Kaynak: Üç çağ (Budizm)
Konusu : Yer altı karmakarışık ve büyüleyici bir yerdir. Galeona Norrec'i bulur ve ona yardım edeceğini söyler. Norrec ona güvenmemekle
Kaynak: Bartuc'un Mirası
Kaynak: Bartuc'un Mirası
Tamamına baktığınızda, bu karmakarışık ortam, büyük bir ihtimalle, kendi Güneş imizin 4,5 milyar yıl önce oluştuğu ortama benzemektedir
Kaynak: NGC 1333
Kaynak: NGC 1333
Ancak o gece tüm kocaları aynı anda Hürmüz'ün evine gelir ve Hürmüz ile can yoldaşı Safinaz (Gülse Birsel ) karmakarışık bir olayın
Kaynak: 7 Kocalı Hürmüz (film, 2009)
Kaynak: 7 Kocalı Hürmüz (film, 2009)
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
