kart ne demek?
- 7 sözlük, 8 sonuç.BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
kart anlamı İng. card
Üzerine bilgi ya da veri yazmak üzere kullanılan yazılık.
Üzerine bilgi ya da veri yazmak üzere kullanılan yazılık.
Divanü Lügati't-Türk
kart anlamı
yara
yara
Güncel Türkçe Sözlük
kart anlamı
(I) sf. Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı: "Bu kart hatunun, bu içi dışı pörsük kadının hâlâ piyasa yeri araması beni çıldırtıyor." -H. E. Adıvar.
(I) sf. Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı: "Bu kart hatunun, bu içi dışı pörsük kadının hâlâ piyasa yeri araması beni çıldırtıyor." -H. E. Adıvar.
kart anlamı
(II) is. 1. Düzgün kesilmiş ince karton parçası. 2. Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit. 3. Kartpostal. 4. Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge: Basın kartı. 5. Oyun kâğıdı. 6. Fotoğrafçılıkta 9x12 cm boyutlarındaki resim. 7. Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık. 8. Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne.
(II) is. 1. Düzgün kesilmiş ince karton parçası. 2. Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit. 3. Kartpostal. 4. Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge: Basın kartı. 5. Oyun kâğıdı. 6. Fotoğrafçılıkta 9x12 cm boyutlarındaki resim. 7. Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık. 8. Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne.
Tarama Sözlüğü
kart anlamı
Yaşlı, ihtiyar
Yaşlı, ihtiyar
Türkçe - İngilizce
kart anlamı
isim
1) card
2) postcard
3) greeting card
4) pasteboard
sıfat
1) old
2) wizened
3) weazened
4) dry
5) wizen
isim
1) card
2) postcard
3) greeting card
4) pasteboard
sıfat
1) old
2) wizened
3) weazened
4) dry
5) wizen
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
kart anlamı Fr.carte
1. Düzgün kesilmiş ince karton parçası: § "Numara torbasını alır. Çabuk çabuk karıştırır. Numara kartlarını eline alır." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar (Evcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak), 88. § "Kart meselesini duymuş." -Peyami Safa, Canan, 168. § "Muhip bir kart çıkarıp zahrına bana dair birkaç kelime yazarak garsona verdi." -Ahmet Midhat Efendi, Eski Mektuplar, 185. 2. Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit: § "İşte adresim diye kartını uzatmış, ayrıca otomobil parasını da vermişti." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri ayarlama Enstitüsü, 14. § "Köşesi altın markalı küçük cep cüzdanının içinden bir kart çıkarıp uşağa uzattı." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 76. § "Kimseye ruhunun kimlik kartı sorulmadığı için, geliş, sokaklar kadar serbest…" -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 127. § "Turizm acenteleri kendi müşterilerini kalabalıkta kaybetmemek için yaka kartları ve tanıtım pankartları dağıtmakla meşguldü." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 295. 3. Kartpostal: § "Bu kartı Yeniverdela'da yazıyorum." -Ziya Gökalp‘ın Neşredilmemiş Yedi Eseri ve Aile Mektupları, 23. § "Bu kartları çekerken neler düşünüyordu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 26. § "Teyzene kart göndermiştin." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 167. § "Bu posta için, hazır kartlarım bulunmadığı için, kart yazamadım." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 222. § "Sonra postaneye gir, annene bir kart yaz ve burada iki ay kadar kalacağını haber ver." -Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, 37. § "Yıllar sonra yurt dışına nihayet çıkabilmiş, oradan kendisine birkaç güzel kart göndermişti." -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 205. § "Maşallah… bizim postalara bir hâl olmuş!… Benim kartı kapınca akşama yetiştirmişler…" -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 299. 4. Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge: § "Kartı köylüye verir." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Şeyler, 218. § "Çünkü azanın hüviyet kartlarını imzalamak gerekiyordu." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar IV, 40. 5. Oyun kâğıdı. 6. (fotoğrafçılıkta) 9x12 cm boyutlarındaki resim. 7. Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık.
1. Düzgün kesilmiş ince karton parçası: § "Numara torbasını alır. Çabuk çabuk karıştırır. Numara kartlarını eline alır." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar (Evcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak), 88. § "Kart meselesini duymuş." -Peyami Safa, Canan, 168. § "Muhip bir kart çıkarıp zahrına bana dair birkaç kelime yazarak garsona verdi." -Ahmet Midhat Efendi, Eski Mektuplar, 185. 2. Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit: § "İşte adresim diye kartını uzatmış, ayrıca otomobil parasını da vermişti." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri ayarlama Enstitüsü, 14. § "Köşesi altın markalı küçük cep cüzdanının içinden bir kart çıkarıp uşağa uzattı." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 76. § "Kimseye ruhunun kimlik kartı sorulmadığı için, geliş, sokaklar kadar serbest…" -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 127. § "Turizm acenteleri kendi müşterilerini kalabalıkta kaybetmemek için yaka kartları ve tanıtım pankartları dağıtmakla meşguldü." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 295. 3. Kartpostal: § "Bu kartı Yeniverdela'da yazıyorum." -Ziya Gökalp‘ın Neşredilmemiş Yedi Eseri ve Aile Mektupları, 23. § "Bu kartları çekerken neler düşünüyordu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 26. § "Teyzene kart göndermiştin." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 167. § "Bu posta için, hazır kartlarım bulunmadığı için, kart yazamadım." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 222. § "Sonra postaneye gir, annene bir kart yaz ve burada iki ay kadar kalacağını haber ver." -Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, 37. § "Yıllar sonra yurt dışına nihayet çıkabilmiş, oradan kendisine birkaç güzel kart göndermişti." -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 205. § "Maşallah… bizim postalara bir hâl olmuş!… Benim kartı kapınca akşama yetiştirmişler…" -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 299. 4. Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge: § "Kartı köylüye verir." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Şeyler, 218. § "Çünkü azanın hüviyet kartlarını imzalamak gerekiyordu." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar IV, 40. 5. Oyun kâğıdı. 6. (fotoğrafçılıkta) 9x12 cm boyutlarındaki resim. 7. Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kart anlamı
3-4 yaşında, enenmiş erkek koyun, keçi.
3-4 yaşında, enenmiş erkek koyun, keçi.
-Denizli
*Bornova -İzmir
Çilehane *Reşadiye -Tokat
-Rize
Kirazlı *Şavşat -Artvin
Bayburt *Sarıkamış -Kars
*Ahlat -Bitlis.
Gözene -Malatya
-Maraş
Başhöyük *Kadınhanı -Konya
*Bor -Niğde
-Adana
Yapıntı *Mut, *Tarsus -İçel
-Antalya
kart eş anlamlısı
kartpostal
is. Genellikle dikdörtgen biçiminde ince kartondan yapılmış, bir yüzü resimli, zarflı veya zarfsız gönderilen posta kartı, kart: "Mektubu geçtim, bir kartpostal olsun yazamıyor mu?" -S. M. Alus.
is. Genellikle dikdörtgen biçiminde ince kartondan yapılmış, bir yüzü resimli, zarflı veya zarfsız gönderilen posta kartı, kart: "Mektubu geçtim, bir kartpostal olsun yazamıyor mu?" -S. M. Alus.
küçük
is. 1. mec. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. 2. Küçük abdest. 3. sf. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı: "Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." -A. Kutlu. 4. sf. Yaşı daha az olan: "Zaten galiba en küçük oğlun ölümcül bir hastalığı olduğuna hiçbirimiz inanmak istemiyorduk." -A. Ağaoğlu. 5. sf. Niceliği az olan: "Kimseden en küçük bir alaka görmüyordum." -S. F. Abasıyanık. 6. sf. Niteliği aşağı olan, bayağı: Küçük adam. 7. sf. Geri aşamada: Küçük bir memur. 8. sf. Değersiz, önemsiz: "Bu iyi temiz, sıhhatli, küçük insanların uykusu bambaşka bir şey." -S. F. Abasıyanık. 9. sf. Kısık, parlak olmayan (ses): "Küçük, tatlı bir sesle kovboy şarkıları söyledi." -R. H. Karay.
is. 1. mec. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. 2. Küçük abdest. 3. sf. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı: "Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." -A. Kutlu. 4. sf. Yaşı daha az olan: "Zaten galiba en küçük oğlun ölümcül bir hastalığı olduğuna hiçbirimiz inanmak istemiyorduk." -A. Ağaoğlu. 5. sf. Niceliği az olan: "Kimseden en küçük bir alaka görmüyordum." -S. F. Abasıyanık. 6. sf. Niteliği aşağı olan, bayağı: Küçük adam. 7. sf. Geri aşamada: Küçük bir memur. 8. sf. Değersiz, önemsiz: "Bu iyi temiz, sıhhatli, küçük insanların uykusu bambaşka bir şey." -S. F. Abasıyanık. 9. sf. Kısık, parlak olmayan (ses): "Küçük, tatlı bir sesle kovboy şarkıları söyledi." -R. H. Karay.
kart zıt anlamlısı
körpe
sf. 1. Dalından yeni koparılmış, tazeliği üstünde, daha büyümemiş (bitki), kart karşıtı: Körpe fidan. 2. Çok genç (kimse): "Köşedeki masada körpe, ötekinde olgun birer hoş kadın..." -R. H. Karay. 3. Yavruluktan henüz çıkmış (hayvan): "Kaplan ve yılan, körpe ceylan hayaliyle gözlerini kapadılar." -H. E. Adıvar. 4. mec. Henüz bozulmamış, yıpranmamış: "Körpe ruhlar üzerinde heykeltıraş gibi çalışmayı severim." -N. F. Kısakürek.
sf. 1. Dalından yeni koparılmış, tazeliği üstünde, daha büyümemiş (bitki), kart karşıtı: Körpe fidan. 2. Çok genç (kimse): "Köşedeki masada körpe, ötekinde olgun birer hoş kadın..." -R. H. Karay. 3. Yavruluktan henüz çıkmış (hayvan): "Kaplan ve yılan, körpe ceylan hayaliyle gözlerini kapadılar." -H. E. Adıvar. 4. mec. Henüz bozulmamış, yıpranmamış: "Körpe ruhlar üzerinde heykeltıraş gibi çalışmayı severim." -N. F. Kısakürek.
"kart" için örnek kullanımlar
16 / 32 ve 64 GB'a ek olarak, 64 GB'a kadar microSD kart takılabilecek.
16/32, and in addition to the 64 GB, 64 GB microSD card can be installed.
Kaynak: dunya.milliyet.com.trStada girişte önceliği kombine kart sahibi taraftarlarımıza verdik.
Our fans have given priority to entering the stadium combined with the card holder.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trdakikada gördüğü ikinci sarı kart ile takımını 10 kişi bıraktı.
second yellow card and left the team saw 10 people per minute.
Kaynak: cnnturk.comdakika: Fenerbahçe'de Kuyt yaptığı faulun ardından sarı kart gördü.
min: Kuyt Fenerbahce after he received a yellow card foul.
Kaynak: memleket.com.trSIM kart, cep telefonlarının GSM servis sağlayıcının telefon hizmetinden yararlanmasını sağlayan, abone kimlik bilgilerini ve telefon
Kaynak: SIM kart
Kaynak: SIM kart
E-kart, karpostallar veya tebrik kartının bir benzeri olmakla birlikte, geleneksel materyaller ve kağıttan farklı olarak, dijital araçların
Kaynak: E- kart
Kaynak: E- kart
Multimedia kart (MMC) bir sayısal depolama aygıtı dır. MMC-Standardı 1997 yılında Siemens in yan kuruluşu olan Intgenix ve SanDisk
Kaynak: MMC kart
Kaynak: MMC kart
İskambil oyunları, genellikle 52 kart içeren standart iskambil kâğıtları deste si veya onun türevleriyle oynanan oyunlardır. Türkiye 'de
Kaynak: İskambil oyunu
Kaynak: İskambil oyunu
SDHC (Secure Digital High Capacity) yüksek kapasiteli SD kart teknolojisi 32 GB depolama kapasitesine kadar imkân taniyan SD kart çeşididir
Kaynak: SD kart
Kaynak: SD kart
Uno yeni nesil bir ABD kart oyunu dur. En az 2 kişi ile oynanır. Oyunun amacı eldeki kartları herkesten önce bitirmektir. Temel kurallar
Kaynak: Uno (kart oyunu)
Kaynak: Uno (kart oyunu)
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
