kartpostal anlamı
is. Genellikle dikdörtgen biçiminde ince kartondan yapılmış, bir yüzü resimli, zarflı veya zarfsız gönderilen posta kartı, kart: "Mektubu geçtim, bir kartpostal olsun yazamıyor mu?" -S. M. Alus.

kartpostal anlamı
isim
1) postcard
2) card
3) postal

kartpostal anlamı Fr.carte postale
Genellikle dik dörtgen biçiminde ince kartondan yapılmış, bir yüzü resimli, zarflı veya zarfsız gönderilen posta kartı, kart: § "Duvara astığı kartpostallar kıvrılmış." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 79. § "Dün yine şehirde gezmeye çıkmıştım. Sinemaya gittim. Yeni kartpostallar aldım. Bakalım hürriyet bu manzaraları beğenecek mi?" -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 454. § "Remzi abime o otelin kartpostalda bir fotoğrafını postalamıştım." -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 197. § "Renkli bir kartpostalla büyük ve hakiki resmi de ayırmazdı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 25. § "Renkli fotoğraflar, kartpostallar ve albümler bu hayalleri sokaklarda, evlerde, mektep duvarlarında her Türk'ün ruhuna yayamaz mı?" -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar I, 101. § "İstanbul manzaralarının en âlâsını profesyonel bir fotoğrafçının çektiği boyalı kartpostallarda bulabilirsin." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 92. § "Derhâl bir kartpostal alarak ona da…" -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 299. § "Fakat bu hâller, ateşe kartpostal üzerinden bakmak, onu resimden tanımak gibi bir şeydi." -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 71. § "Fakat çok geçmeden bu kartpostal doğuşu "adiliğinden" sıyrıldı." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 103. § "Yarım asır dolaştığım o hayâl dünyasından okuyucuya birkaç kartpostal sunmak istiyorum." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 129. § "Resimlerinden ve kartpostallarından da olsa, Avrupa'yı seyretme zevkini genç konuğuyla paylaşmak istiyordu." -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 225.