kurcalamak ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
kurcalamak anlamı
(-i) 1. Ellemek, karıştırarak bakmak: Radyoyu kurcalayıp iyice bozdu. 2. Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak: Kilidi kurcalamışlar. 3. Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek: Çıbanı kurcalamamalı. 4. mec. Meşgul ve rahatsız etmek: "Bu sorunun cevabı zihnimi bir hayli kurcalayıp durmuştur." -H. Taner. 5. mec. Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek: "Kurcalamazsam belki de çok iyi hazırlanmış bir senaryoyu bana gerçek diye yutturacak." -A. Ümit.
(-i) 1. Ellemek, karıştırarak bakmak: Radyoyu kurcalayıp iyice bozdu. 2. Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak: Kilidi kurcalamışlar. 3. Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek: Çıbanı kurcalamamalı. 4. mec. Meşgul ve rahatsız etmek: "Bu sorunun cevabı zihnimi bir hayli kurcalayıp durmuştur." -H. Taner. 5. mec. Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek: "Kurcalamazsam belki de çok iyi hazırlanmış bir senaryoyu bana gerçek diye yutturacak." -A. Ümit.
Türkçe - İngilizce
kurcalamak anlamı
fiil
1) Tamper
2) tamper with
3) poke
4) monkey
5) irritate
6) possess
7) drag up
8) go round
9) monkey with
10) poke up
11) rake up
12) warm up
fiil
1) Tamper
2) tamper with
3) poke
4) monkey
5) irritate
6) possess
7) drag up
8) go round
9) monkey with
10) poke up
11) rake up
12) warm up
kurcalamak eş anlamlısı
eşelemek
(-i) 1. Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak: "Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı." -C. Uçuk. 2. Dağıtıp karıştırmak: "Canan'ın odasında, ayaklarıyla yorganı eşeleyip karyolayı sarsarak hıçkırırken buldu." -P. Safa. 3. mec. Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak: "Bunu burada eşeleyip kimseyi üzmek istemeyiz." -H. Taner.
(-i) 1. Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak: "Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı." -C. Uçuk. 2. Dağıtıp karıştırmak: "Canan'ın odasında, ayaklarıyla yorganı eşeleyip karyolayı sarsarak hıçkırırken buldu." -P. Safa. 3. mec. Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak: "Bunu burada eşeleyip kimseyi üzmek istemeyiz." -H. Taner.
tahriş etmek
tırmalamak, yakmak.
tırmalamak, yakmak.
"kurcalamak" için örnek kullanımlar
Bu sayede bilgisayarınızı kurcalamak isteyen kişinin kim olduğunu öğrenebilirsiniz.
In this way, you can learn who is the person who wants to tamper with the computer.
Kaynak: stargundem.comGenç yaşta vereme yakalanan bu iki şairin hayatını, şiirlerini, aşklarını, mektuplarını kurcalamak istiyorsunuz.
Tuberculosis at a young age captured the lives of these two poets, poems, love letters and you want to tamper with.
Kaynak: ntvmsnbc.comMIPS Magnum makinelerinin üretimi 1990'larda durduruldu ancak hobisi olan veya sistem geliştirenler için kurcalamak amaçlı birkaç makine
Kaynak: MIPS Magnum
Kaynak: MIPS Magnum
En sevdiği şeyler; canavarların nasıl dövüldüğünü izlemek, şakalar yapmak, June'un eşyalarını kurcalamak ve cumartesi sabahı saat 9 çizgi
Kaynak: Juniper Lee'nin Maceraları
Kaynak: Juniper Lee'nin Maceraları
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
