Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

küpeşte ne demek?

 - 6 sözlük, 6 sonuç.

BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü

küpeşte anlamı İng. main Conrad
(Mimarlık) Merdiven ve balkonlarda korkulukların demir kirişi üzerine konan ağaç bölüm. a. bakınız» korkuluk.

BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü

küpeşte anlamı İng. gunwale
Gemilerde güverte hizasında iskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan, kaplamaların oluşturduğu siperler, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölümler.

Güncel Türkçe Sözlük

küpeşte anlamı
is. (küpe'şte) den. 1. Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm, korkuluk, parapet: "Küpeşteye ellerini dayayarak denize baktı." -S. F. Abasıyanık. 2. mim. Duvarların üzerine, balkon veya pencerelerin içine çimento ve mozaik karışımı ile yapılan dolgu set, parapet.

Türkçe - İngilizce

küpeşte anlamı
isim
1) bulwark
2) gunwale

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

küpeşte anlamı Rum.koupasti
1. Gemilerde güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siperler, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölümler, parapet: § "Şöyle bellerini küpeşte üzerindeki korkuluk demirlerine dayayarak arkadan arkaya denize doğru vücut sarkıtıp, kadınlar cihetine doğru sevk-i nigâh-ı tahassürle perde bîrunlukta bulunan zevata sorunuz." -Ahmet Midhat Efendi, Müşahedat, 10. § "Küpeşteye dayanmış iki kişi, limana Rusların yatırdığı gemi enkazına baka baka, Zonguldak'ın lügatçe menşeini arıyorlardı." -Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, 42. § "Hayır, gemi dediğin bir bütündür. Makinası, küpeştesi, güvertesi, daha bilmem her şeyi." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, 246. § "Dayandım küpeşteye." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 111. § "Sandal, gece yarısına doğru Taşucu'nun merdivenine yaklaşırken tahta bacak kaptanla doktorun, geminin küpeştesine dayanarak kendilerini beklediğini gördü." -Reşat Nuri Güntekin, Eki Hastalık, 169. § "Küpeşteye koşan koşana." -Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 25. § "Boşluğun sonunda küpeştenin iç kuşağı..." -Necip Fazıl Kısakürek, Sabır Taşı, 170. 2. Duvarların üzerine, balkon veya pencerelerin içine çimento ve mozaik karışımı ile yapılan dolgu set.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

küpeşte anlamı
Toprak taşımaya ve hayvan gübrelerini atmaya yarayan tahta araç, teskere.

-Samsun

küpeşte eş anlamlısı

korkuluk
is. 1. Tarla, bağ ve bahçelerde kuşların zarar vermesini önlemek için konulan, insana benzer kukla: "Kargalar, korkuluktan korkmayan kuşlardır. Giderler de, alay eder gibi korkuluğun tepesine konarlar." -N. Hikmet. 2. Düşme tehlikesi olan yerlere çekilen duvar veya parmaklık: "Eskiden köprünün güney kıyısında demir parmaklıklı bir korkuluk vardı." -N. Cumalı. 3. mec. Bostan korkuluğu. 4. den. Küpeşte.
parapet
is. den. ve mim. Küpeşte.

"küpeşte" için örnek kullanımlar

İlçe dışından gelen tatilciler ile artan sosyal yaşam, gündüz sahildeki çay bahçelerinde, gece ise küpeşte amiral poseidon gibi eğlence
Kaynak: Silivri
Dikkat çekici özellikleri Adlandırmış yıldızlar: ξ Asmidiske | Yunanca | küpeşte | Gezegen sistemleri: Pupa takımyıldızındaki şu yıldızların
Kaynak: Puppis (takımyıldız)
Kronometreyle problemler yaşıyordu, tahliye pompalarının sadece biri çalışıyordu ve küpeşte su almışdı. Briggs bu nedenle gemidekilerle
Kaynak: Mary Celeste

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.