olağanüstü anlamı
sf. 1. Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade: "Bazı kentlerin, insanın üstünde olağanüstü bir etkisi oluyor." -H. E. Adıvar. 2. Beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış olan, fevkalade: "İlk önemli dedikodu, olağanüstü vergiler yüzünden çıkmış." -K. Tahir. 3. Büyük bir hayranlığa yol açan, harikulade: "Kadın milletinin bu gibi ince hesaplarda olağanüstü bir kabiliyeti var." -H. Taner.

olağanüstü anlamı
sıfat
1) extraordinary
2) exceptional
3) spectacular
4) remarkable
5) phenomenal
6) extreme
7) fantastic
8) incredible
9) marvelous
10) paramount
11) supernatural
12) prodigious
13) supernormal
14) huge
15) special
16) splendid
17) extra
18) terrific
19) breathtaking
20) glorious
21) rare
22) sublime
23) miraculous
24) fantastical
25) dreamy
26) portentous
27) preternatural
28) raving
29) unearthly
30) shining
31) smashing
32) necromantic
33) exceeding
34) classical
35) out of this world
36) out of the ordinary
37) marvellous
isim
1) above the ordinary