Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

olgun ne demek?

 - 10 sözlük, 11 sonuç.

BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü

olgun anlamı İng. mature, ripe Lat.maturus: olgun Alm. reif Fr. mûr
Büyüme ve gelişmesini Tamamlayarak ergin evreye ulaşmış. Matür.

BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü

olgun anlamı İng. mature
Büyüme ve gelişimini Tamamlayarak ergin evreye ulaşmış, matür.

BSTS / Veteriner Hekimlik Tarihi ve Deontoloji Terimleri Sözlüğü

olgun anlamı
(hlk.) Veteriner hekimliği folklorunda sıcak ve yumuşak apse.

BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü

Olgun anlamı İng. mature Alm. reif Fr. mur
Büyüme ve gelişmesini Tamamlayarak kendi türüne özgü olan ergin evreye ulaşmış.

Divanü Lügati't-Türk

olgun anlamı
olgun

Güncel Türkçe Sözlük

olgun anlamı
sf. 1. Yenecek duruma gelmiş (meyve): "Oluğun Altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar." -R. H. Karay. 2. mec. Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı (kimse), kâmil: "Benim bütün cefama olgun adam gibi katlanmasını bilmişti." -Y. K. Karaosmanoğlu.

Kişi Adları Sözlüğü

Olgun anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gelişmiş kimse.
Cinsiyet: Kız
Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gelişmiş insan.

Türkçe - İngilizce

olgun anlamı
sıfat
1) mature
2) ripe
3) grown
4) mellow
5) seasoned

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

olgun anlamı
Olgunlaşmış

Uşak

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Olgun anlamı
Diyarbakır ili, Ahmetli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Olgun anlamı
Erzurum ili, Olur ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

olgun eş anlamlısı

bilgi
is. 1. İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat. 2. Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf: "Babası, önce ona, Mazlume ve ailesi hakkında birçok bilgi vermişti." -H. E. Adıvar. 3. İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf. 4. fel. Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler. 5. Bilim: Doğa bilgisi. 6. bl. Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam.
kâmil
sf. (kâ:mil) esk. Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel.

"olgun" için örnek kullanımlar

Türkiye olgun pazarlardaki en genç nüfusa sahip ve küreselleşiyor.
Turkey has a young population and the most mature markets globally.
Kaynak: internethaber.com
Fenerbahçe ikinci yarıda ilk yarıdakinden de daha olgun bir oyun sergiledi.
Bulls in the second half, the first yarıdakinden exhibited a more mature game.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Sürekli bir sistem arayışına girdi Terim; ama bir türlü olgun bir sistem oturtamadı.
The term sought a continuous system, but a system oturtamadı a kind mature.
Kaynak: dha.com.tr
Ya biri olgun seviyor, ya diğeri sübyancı oluyor.
What if someone you love mature or the other is a pedophile.
Kaynak: kadinhaberleri.net
transkriptaz enzimiyle katalizlenen bir reaksiyonda şablon olarak kullanılan olgun bir mRNA 'dan sentezlenen DNA paçasına verilen addır
Kaynak: Tamamlayıcı DNA
Peter Pan sendromu (Peter Pan kompleksi), büyüme korkusu olan çocuklarda ve olgun oldukları halde çocuk gibi davranan (sosyal açıdan)
Kaynak: Peter Pan sendromu

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.