ortak ne demek?
- 11 sözlük, 12 sonuç.BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri
ortak anlamı İng. partner, associate Osm. şerik Alm. Teilhaber, Mitglied, Geselschafter Fr. associé
Bir ortaklığa katılan kişi. '
Bir ortaklığa katılan kişi. '
BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü
ortak anlamı İng. partner, associate
Şirket sermayesine katılan kişi.
Şirket sermayesine katılan kişi.
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
ortak anlamı
şerîk, ~ iyelik: iştirâk hâlinde mülkiyyet.
şerîk, ~ iyelik: iştirâk hâlinde mülkiyyet.
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü
ortak anlamı
Yeniçeri ocağından emekli olan kimse.
Yeniçeri ocağından emekli olan kimse.
BSTS / Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terimleri Sözlüğü
ortak anlamı İng. shareholder, stockholder Osm.hissedar, şerik Fr. actionnaire
Bir ortaklığın pay belgiti iyesi olan kişi.
Bir ortaklığın pay belgiti iyesi olan kişi.
BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü
ortak anlamı İng. sharer
Bir tiyatro topluluğunda sermayesi olan kişi ya da oyuncu. Bu terim ilk kez (İngiltere'de) Elizabeth dönemi oyuncularınca kullanılmıştır.
Bir tiyatro topluluğunda sermayesi olan kişi ya da oyuncu. Bu terim ilk kez (İngiltere'de) Elizabeth dönemi oyuncularınca kullanılmıştır.
Divanü Lügati't-Türk
ortak anlamı
ortak
ortak
Güncel Türkçe Sözlük
ortak, -ğı anlamı
is. 1. Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner: "Bırakın ortağıma bir telefon edeyim." -H. Taner. 2. Kuma: "Kendi üstüne bir ortağın getirilmesi Emeti'nin pek ziyade gücüne gitmişti." -E. E. Talu. 3. sf. Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek: "Edebiyata şiirle başlamak, büyük küçük bütün yazarlarda görülen ortak bir yöndür." -N. Cumalı.
is. 1. Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner: "Bırakın ortağıma bir telefon edeyim." -H. Taner. 2. Kuma: "Kendi üstüne bir ortağın getirilmesi Emeti'nin pek ziyade gücüne gitmişti." -E. E. Talu. 3. sf. Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek: "Edebiyata şiirle başlamak, büyük küçük bütün yazarlarda görülen ortak bir yöndür." -N. Cumalı.
Kişi Adları Sözlüğü
Ortak anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri.
Cinsiyet: Erkek
Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri.
Türkçe - İngilizce
ortak anlamı
sıfat
1) common
2) joint
3) collective
4) mutual
5) agreed
6) fellow
7) consociate
8) conjunct
9) sympathetic
10) identic
isim
1) partner
2) associate
3) shareholder
4) collaborator
5) mate
6) party
7) pard
8) consociate
9) copartner
10) sidekick
11) privy
12) cooperator
13) dormant partner
sıfat
1) common
2) joint
3) collective
4) mutual
5) agreed
6) fellow
7) consociate
8) conjunct
9) sympathetic
10) identic
isim
1) partner
2) associate
3) shareholder
4) collaborator
5) mate
6) party
7) pard
8) consociate
9) copartner
10) sidekick
11) privy
12) cooperator
13) dormant partner
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ortak anlamı
1. Arkadaş. 2. Kardeş. 3. bakınız» ortakçı.
1. Arkadaş. 2. Kardeş. 3. bakınız» ortakçı.
ortak anlamı
Tarlayı, ürünü tarla sahibiyle yarı yarıya pay etmek üzre ekip biçen çiftçi.
Tarlayı, ürünü tarla sahibiyle yarı yarıya pay etmek üzre ekip biçen çiftçi.
Eymir *Bozdoğan -Aydın
*Ermenek -Konya
*Milâs -Muğla
-Antalya
ortak eş anlamlısı
hissedar
is. (hisseda:rı) Bir ortaklık veya mal üzerinde payı olan kimse, paydaş: "Hanımefendi çoğu günlerini hissedar olduğu şirkette geçiriyormuş." -A. İlhan.
is. (hisseda:rı) Bir ortaklık veya mal üzerinde payı olan kimse, paydaş: "Hanımefendi çoğu günlerini hissedar olduğu şirkette geçiriyormuş." -A. İlhan.
kuma
is. Aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre adı, ortak: "Bir sene onunla dağlarda dolaşmış, anamın üstüne kuma getirmiş." -H. E. Adıvar.
is. Aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre adı, ortak: "Bir sene onunla dağlarda dolaşmış, anamın üstüne kuma getirmiş." -H. E. Adıvar.
müşterek
sf. 1. Ortak: Müşterek mal. 2. Birlikte: Bu işte her ikiniz de müştereksiniz. 3. Ortaklaşa, el birliğiyle yapılan veya hazırlanan: Müşterek idare.
sf. 1. Ortak: Müşterek mal. 2. Birlikte: Bu işte her ikiniz de müştereksiniz. 3. Ortaklaşa, el birliğiyle yapılan veya hazırlanan: Müşterek idare.
partner
is. 1. Eş. 2. Ortak. 3. Cinsellikte tarafların her biri.
is. 1. Eş. 2. Ortak. 3. Cinsellikte tarafların her biri.
şerik
is. (şeri:ki) esk. Ortak.
is. (şeri:ki) esk. Ortak.
"ortak" için örnek kullanımlar
Önümüzdeki aylarda Kocaeli ve Sakarya ile ortak toplantı yapacağız.
Kocaeli and Sakarya joint meeting with the next few months will do.
Kaynak: haber7.comA partisi, B ve C partisi fark etmez, ortak paydamız hizmetse mesele yok.
A party, B and C, the party does not matter, no matter without service, a common denominator.
Kaynak: haberler.comTemennimiz bu mutluluğa herkesin taraflı tarafsız ortak olması.
We hope that this happiness is everyone's objective partner-sided.
Kaynak: hurriyet.deYabancılarla aynı konutta ortak yaşama alışmamız isteniliyor.
Want to bring to get used to living with strangers shared the same residence.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.trOrtak ata, evrim sel süreçte, birden fazla canlı türünün ortak genetik öncülü olan canlı. canlı türlerinin ortak atası olduğu kabul edilir.
Kaynak: Ortak ata
Kaynak: Ortak ata
Ortak bölen, birden fazla pozitif tam sayıyı kalansız bölebilen bir sayıdır. Örneğin, 4 ve 6 nın ortak bölenleri 1 ve 2 dir. sayının da ortak
Kaynak: Ortak bölen
Kaynak: Ortak bölen
Ortak pazar, ürün düzenlemeleri ve üretim faktörleri (sermaye , işgücü ve yatırımcılık ) üzerine birtakım ortak politikalarla dolaşım
Kaynak: Tek pazar
Kaynak: Tek pazar
EKOK, aritmetik ve sayılar teorisi nde geçen bu kavram, birden fazla sıfırdan farklı tamsayıların katları arasında ortak olanların en
Kaynak: Ortak kat
Kaynak: Ortak kat
Evrimsel biyoloji de bir grup organizma eğer ortak bir ata ya sahipse, soyları da ortak demektir. Modern biyolojiye göre yaşayan bütün
Kaynak: Ortak köken
Kaynak: Ortak köken
Ortak Kampüs dergisi, Türkiye'nin ilk ve tek üniversiteliler ortak dergisidir. Yeni Nesil Derneği çatısı altında çıkarılan yayın
Kaynak: Ortak Kampüs
Kaynak: Ortak Kampüs
En son ortak ata (ESOA) veya en yakın ortak ata, genetik biliminde bir gruptaki tüm organizma ların doğrudan soyundan geldiği en son
Kaynak: En son ortak ata
Kaynak: En son ortak ata
Ortak gümrük tarifesi, gümrük birliği oluşturma kararı alan ülkelerin uyguladıkları ortak dış ticaret yönetmeliğidir. Buna göre, birlik
Kaynak: Ortak gümrük tarifesi
Kaynak: Ortak gümrük tarifesi
Elektronikte, ortak emetörlü yükseltici, genellikle gerilim yükseltici olarak kullanılan bipolar jonksiyonlu transistörün üç temel bağlanış
Kaynak: Ortak emetör
Kaynak: Ortak emetör
Elektronikte, ortak baz (İngilizce : Common base) bipolar jonksiyonlu transistörün üç ana bağlantı şekillerinden biridir. Genellikle
Kaynak: Ortak baz
Kaynak: Ortak baz
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
