ören ne demek?
- 10 sözlük, 38 sonuç.BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü
ören anlamı İng. ruins Osm. harabe Alm. Ruinen, Trümmer Fr. ruines
(Mimarlık) Eski çağlardan kalma yıkıntı.
(Mimarlık) Eski çağlardan kalma yıkıntı.
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü
ören anlamı İng. Ruin Osm. Harabe, virane Alm. Ruine Fr. ruine
Eski zamanlardan kalma kent, kale ve duvar yıkıntıları.
Eski zamanlardan kalma kent, kale ve duvar yıkıntıları.
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
ören anlamı
Yapı kalıntısı, harabe. (Oruçbey *Türkoğlu -Maraş)
Yapı kalıntısı, harabe. (Oruçbey *Türkoğlu -Maraş)
Divanü Lügati't-Türk
ören anlamı
her şeyin kötüsü
her şeyin kötüsü
ören anlamı
(Oğuz) her şeyin kötüsü
(Oğuz) her şeyin kötüsü
Güncel Türkçe Sözlük
ören anlamı
is. Kalıntı.
is. Kalıntı.
Kişi Adları Sözlüğü
Ören anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Eski yapı veya kent kalıntısı. 2. Şehir, kent. 3. Köy. 4. Bitek ova. 5. Ormanlık yer
Cinsiyet: Kız
1. Eski yapı veya kent kalıntısı. 2. Kent, şehir. 3. Köy. 4. Bitek ova. 5. Ormanlık yer.
Cinsiyet: Erkek
1. Eski yapı veya kent kalıntısı. 2. Şehir, kent. 3. Köy. 4. Bitek ova. 5. Ormanlık yer
Cinsiyet: Kız
1. Eski yapı veya kent kalıntısı. 2. Kent, şehir. 3. Köy. 4. Bitek ova. 5. Ormanlık yer.
Tarama Sözlüğü
ören anlamı
Virane, harabe.
Virane, harabe.
Türkçe - İngilizce
ören anlamı
isim
1) ruins
isim
1) ruins
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ören anlamı
1. Şehir. 2. Köy. 3. Şehir ya da ev yıkıntısı, kalıntı.
1. Şehir. 2. Köy. 3. Şehir ya da ev yıkıntısı, kalıntı.
ören anlamı
Mimar.
Mimar.
-Ankara
ören anlamı
Bir aracı yapan (kimse).
Bir aracı yapan (kimse).
Kösten, Honaz, Kızılhisar -Denizli
ören anlamı
Harçsız örülen duvar.
Harçsız örülen duvar.
Yukarıseyit *Çal -Denizli
ören anlamı
1. Ormanlık yer. 2. bakınız» örü(I)-1.
1. Ormanlık yer. 2. bakınız» örü(I)-1.
ören anlamı
1. Kırmızı, yağlı toprak. 2. Çorak toprak.
1. Kırmızı, yağlı toprak. 2. Çorak toprak.
ören anlamı
1. Sokak aralarındaki düzlükler, alan. 2. Tepeler arasındaki düzlükler. 3. Bir bölgenin en verimli ovası. 4. Dağlar arasındaki çukur yer, koyak. 5. Taşlı tarla, kayalık yer. 6. Bostan ekmek için hazırlanmış tarla.
1. Sokak aralarındaki düzlükler, alan. 2. Tepeler arasındaki düzlükler. 3. Bir bölgenin en verimli ovası. 4. Dağlar arasındaki çukur yer, koyak. 5. Taşlı tarla, kayalık yer. 6. Bostan ekmek için hazırlanmış tarla.
ören anlamı
Otlak.
Otlak.
*Yalova -İstanbul
ören anlamı
1. Eski sinlik. 2. Boş arsa. 3. Yıkıntı, ev kalıntısı.
1. Eski sinlik. 2. Boş arsa. 3. Yıkıntı, ev kalıntısı.
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Ören anlamı
Aydın ili, Kuyucak ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Aydın ili, Kuyucak ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Bartın ili, Arıt bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bartın ili, Arıt bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Bilecik ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bilecik ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Bolu ili, Yeniçağa ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bolu ili, Yeniçağa ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Düzce ili, Cumayeri ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Düzce ili, Cumayeri ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Erzincan ili, Çatalçam bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Erzincan ili, Çatalçam bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Giresun ili, Eynesil ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Giresun ili, Eynesil ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
İçel ili, Anamur ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
İçel ili, Anamur ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
İçel ili, Kırobası bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
İçel ili, Kırobası bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Karabük ili, Yenice ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Karabük ili, Yenice ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Kütahya ili, Aslanapa ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kütahya ili, Aslanapa ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Kütahya ili, Hisarcık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kütahya ili, Hisarcık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Kütahya ili, Tavşanlı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kütahya ili, Tavşanlı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Malatya ili, Akçadağ ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Malatya ili, Akçadağ ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Manisa ili, Demirci ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Manisa ili, Demirci ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Muğla ili, Kemer bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Muğla ili, Kemer bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Muğla ili, Ören bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Muğla ili, Ören bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Sinop ili, Boyabat ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Sinop ili, Boyabat ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ören anlamı
Zonguldak ili, Ereğli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Zonguldak ili, Ereğli ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
ören eş anlamlısı
kalıntı
is. 1. Artıp kalan şey, bakiye. 2. Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe: "Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne." -N. Cumalı. 3. İz, işaret. 4. mec. Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey: "Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir." -H. Taner.
is. 1. Artıp kalan şey, bakiye. 2. Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe: "Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne." -N. Cumalı. 3. İz, işaret. 4. mec. Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey: "Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir." -H. Taner.
"ören" için örnek kullanımlar
Tespiti için Müze ile Ören yeri ziyaretçisini oranlasınlar.
Oranlasınlar visitor with the museum for the detection of the ruins.
Kaynak: haberyurdum.comÜcretsiz olarak müze ve ören yerlerinde kullanılabilecek.
Museums and historical sites that can be used free of charge.
Kaynak: hurriyet.com.trKredi kartı sahipleri, 300'ü aşkın müze ve ören yerini ücretsiz ziyaret edebilecek.
Credit card holders can visit more than 300 museums and ruins free of charge.
Kaynak: takvim.com.trBu yüzyılda iş birliği yapmayan, içine kapanan, kendi etrafına duvarlar ören kaybeder.
That do not cooperate in this century, closing in, the walls around the ruins of their loses.
Kaynak: iha.com.trYakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
