Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

piyasa ne demek?

 - 5 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü

piyasa anlamı İng. market
Alıcı ve satıcıların karşılaştığı her türlü orTam.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

piyasa anlamı
satak. ~ fîâtı: satak ederi.

Güncel Türkçe Sözlük

piyasa anlamı
is. (piya'sa) 1. Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar: "Şimdi de pazar, piyasa yerlerinde, mahalle dolaylarında tanır, sayarlar." -M. Ş. Esendal. 2. Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme: "Kahvenin önünden dört beş kere daha geçer, akşam piyasasını yapardım." -S. F. Abasıyanık. 3. alışveriş fiyatı, geçerli fiyat: "Sonbaharda, yakında açılacak tütün piyasasının haberleriyle ümitlenir, tasalanır, yüzleri bir gün gülerse beş gün kederli kalırdı." -N. Cumalı. 4. ekon. Arz ve talebin karşılaştığı alan. 5. Ortalık: "Bunlardan bir kısmı bugün piyasada alaturka çalgıcılığın en ileri gelenlerindendir." -O. C. Kaygılı.

Türkçe - İngilizce

piyasa anlamı
isim
1) market

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

piyasa anlamı İt..piazza
(I) 1. Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar: § "İzdivaç piyasasında bir nevi esham ve hisse senedi gibi efektif rolü oynardı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 70. § "Bir yandan da Avrupa piyasasının ihtiyaçlarına en uygun biçimde işletmelidir." -Peyami Safa, 20. Asır Avrupa ve Biz, 192. § "Bir, serbest piyasa ekonomisi... tutturmuşlar." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 214. § "Bu piyasa oldukça mühimdir." -Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 32. § "Beş para; beş kuruşun kırkta biri ve bugün artık piyasada kalmamış bir kıymet…" -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 26. § "Piyasada mal yok." -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 160. § "Kibrit kutusundan yapılan maket ise âdeta piyasaya tesir etti." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri ayarlama Enstitüsü, 358. § " -Anladım amma, şimdi piyasada kesat var, papel çokluk düşmüyor." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 80. § "Araba bulmak için çifte havuzlar'a döndükleri vakit piyasa başlamıştı." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 77. § "Her şey mümkündür piyasada; yalnız Keleşoğlu firmasının, ticari haysiyeti lekelenemez."- Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 386. 2. Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme: § "Rıhtım üzerinde piyasa eden ahalinin kâffesinin enzar-ı temaşası Timsah Vapuru üzerine teveccüh eyledi" -Ahmet Midhat Efendi, Hayret, 85. § "Parlak üniformalı ecnebi zabitleri artık kollarında Rum, Ermeni, kızlarıyla sokakta piyasa yapmıyorlar…" -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 27. § "Şimdi taşra kentinde akşam piyasasına çıkmış iki küçük memur olarak kol kola giriyoruz." -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 274. § "Ben artık bir aşağı bir yukarı piyasaya başladım." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 360. § "Bazımız da konuşarak piyasa ederiz." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 45. 3. alışveriş fiyatı, geçerli fiyat. 4. ekonomi Arz ve talebin karşılaştığı alan: § "Piyasanın durgunluğunu, hayatın ağırlığını, devlet memuriyetinde belirli bir gelirle çalışanların saadetini anlardı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 11. § "Aklını piyasa sorunlarına takan yazarımızdan isek..." -Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 124. § "… âdeta Mısır Piramitleri'nden ödünç alınmış şaşırtıcı şekliyle, Koy'un asıl sahibi olduğunu ürküterek hissettiriyordu." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 16. § "Piyasa araştırması…" -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar-Çok Uzak Fazla Yakın, 436. § "… Almanya'nın türkiye'ye uzanması salt geniş bir piyasaya ulaşma amacının yanı sıra…-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 131. 5. Ortalık: § "Aksi gibi piyasada dolaşan bu temalar, çoğu zaman halkın kalkınmasını geciktiren geri düşüncelerin, duyguların ta kendisi." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 99. 6. Kötü niyetli pazarlama, dolandırma:§ "Bu kadar vukuat gördüm. Ben öyle piyasalara, pehpehlere gelir miyim?" -Ahmet Midhat Efendi, Gönüllü, 174.

piyasa eş anlamlısı

ortalık
is. 1. Bulunulan yer, çevre: "Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme." -P. Safa. 2. İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer: "Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmeden başka çare kalmadı." -H. E. Adıvar. 3. Yeryüzünün görünen bölümü, çevre, etraf: "Ortalıkta güneş olmadığı, hava yine bulutlu olduğu hâlde, tatlı bir aydınlık vardı." -S. F. Abasıyanık. 4. Soyut anlamda yaşanan ortam: "Bu neşe ortalığa sirayet etti." -P. Safa.
Pazar
öz. is. (pa'zar) 1. Rize iline bağlı ilçelerden biri. 2. Tokat iline bağlı ilçelerden biri.
pazar
is. 1. Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer: Perşembe pazarı. Salı pazarı. 2. Belli bir şeyin satıldığı yer: Balık pazarı. 3. Alım satım, alışveriş: Allah hayırlı pazar versin. 4. Cumartesi ile pazartesi arasındaki gün: "Pazar sabahı odalarına çay istemişlerdi." -Y. Atılgan.

"piyasa" için örnek kullanımlar

'den talepte bulunulmayacaktır. Piyasa verileri Matriks Bilgi Dağıtım Hizmetleri A.Ş.
'Shall not claim from. Market data matrix Data Dissemination Services, Inc.
Kaynak: cnnturk.com
100 milyon lira nominal değerli hisselerin piyasa değeri ise 1 milyar TL'ye karşılık geliyor.
If the market value of the shares with a nominal value of 100 million pounds is equivalent to 1 billion.
Kaynak: aksam.com.tr
Piyasa verileri 15 dakika gecikmelidir.
Market data is delayed by 15 minutes.
Kaynak: finans.milliyet.com.tr
Şirketin aktiflerinin toplamı 8.4 milyar, piyasa değeri ise yaklaşık olarak 7.8 milyar liraya ulaştı.
The company's total assets of 8.4 billion, the market value has reached approximately 7.8 billion pounds.
Kaynak: sabah.com.tr
Serbest piyasa, ürünün fiyat ının alıcı ve satıcının karşılıklı olarak anlaşmasıyla belirlendiği, arz ve talebine hükümet tarafından
Kaynak: Serbest piyasa
Serbest piyasa ekonomisi, ekonomi k faaliyetlerin tam rekabet şartları içinde serbestçe yapılabildiği, ekonomik sorunların çözümünün
Kaynak: Serbest piyasa ekonomisi
İkincil piyasa; kıymetlerin ilk ihraç sonrası işlem gördükleri piyasa türüdür. Örneğin, Hazine Müsteşarlığı tarafından ihraç edilen
Kaynak: İkincil piyasa
Birincil piyasa; ilk satışların yapıldığı piyasadır. aracının örneğin bir hisse senedinin ilk defa piyasaya sürülmesi birincil piyasa işlemidir.
Kaynak: Birincil piyasa
Sosyal piyasa ekonomisi , rekabet ekonomisi temeline dayalı olan; özgür girişimi, piyasa ekonomisi faaliyetleri içinde güvence altına
Kaynak: Sosyal piyasa ekonomisi
Açık piyasa işlemi, Merkez Bankası 'nın para değerinde kararlılık sağlamak amacı ile giriştiği piyasa işlemleridir. Piyasaya hazine
Kaynak: Açık piyasa işlemi
Pazar payı (piyasa payı), bir piyasada , bir malın toplam satış miktarı ya da gelirleri içinde bir firmaya ait olan pay anlamına gelen bir
Kaynak: Pazar payı
Piyasa dengesi : Ekonomi ve MBA derslerinin ortak konularından biri olup serbest piyasa daki ürünlerin istek ve sunulan ürün miktarına göre
Kaynak: Arz ve talep
Finansal piyasalar düşük işlem maliyet değeri ve etkin-piyasa hipotezi ni yansıtan fiyatlar olmasını da sağlar. Finansal piyasalar, birkaç
Kaynak: Finansal piyasalar
Karaborsa, piyasa koşullarının ya da yapay nedenlerin yarattığı ürün darlığından yararlanarak kanun otoritesinin koyduğu ya da kontrol
Kaynak: Karaborsa
My World 2.0, Kanadalı şarkıcı Justin Bieber 'ın iki bölüm olarak piyasa sürülen My World albümlerinin ikincisidir ve şarkıcının ilk tam
Kaynak: My World 2.0
AB 'nin ortak rekabet politikasının temel amacı, rekabeti bozduğuna inanılan eylemleri engelleyerek, piyasa güçlerinin hakim olduğu, iyi
Kaynak: Avrupa Topluluğu Rekabet Hukuku
Yeni Demokrasi Hareketi (YDH), açık toplum , çoğulculuk , serbest piyasa ve özgürlük gibi liberal değerleri savunan eski bir siyasi
Kaynak: Yeni Demokrasi Hareketi
Spekülasyon, arbitraj ın aksine, mevcut piyasa yapısının değerlendirilmesi sonrasında oluşan beklentiler dikkate alınarak ve risk
Kaynak: Spekülasyon

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.