rimel ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
rimel anlamı
is. Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara: "Nihayet kirpiklerine de birer fırça rimel dokundurdu, onları da dikleştirdi." -P. Safa.
is. Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara: "Nihayet kirpiklerine de birer fırça rimel dokundurdu, onları da dikleştirdi." -P. Safa.
Türkçe - İngilizce
rimel anlamı
isim
1) mascara
isim
1) mascara
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
rimel anlamı Fr.rimmel
Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara:§ "Birer fırça rimel dokundurdu." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 35. § "Ayşen, bu sabah fazla rimellemediği uzun kumral kirpiklerini iyice kaldırmış…" -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 60. § "... tuvalet çantasındaki losyon şişelerini, çeşit çeşit tüpleri, kreyyonları, saç, diş, rimel fırçalarını musluk taşındaki oyuklara sıralamıştır." -Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Misafiri, 111. § "Gün ışığında daha yaşlı, rimeli, pudrası, allığı, dudaklarının boyası sahte, daha yalancı görünmesine rağmen, Alman bira fabrikalarının ilanlarındaki kadın resimleri gibi "şahane" bir hâli var." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 60. § "Saçlarının platin tozunu sağına döküyor, olmuyor; soluna döküyor, olmuyor; kendisini alnında incecik gerilmiş kalem çizgisi kaşları , tek tek ayrılmış lacivert rimelli kirpikleriyle; hangi hayal kurma anında, Freddy Mills'in karısı yerine koysa, yerleştiği yerleşeceği bütün Amerikan evlerini, renkli Amerikan filimlerinde kullanılmış olduğunu görüp şaşırıyor." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 460.
Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara:§ "Birer fırça rimel dokundurdu." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 35. § "Ayşen, bu sabah fazla rimellemediği uzun kumral kirpiklerini iyice kaldırmış…" -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 60. § "... tuvalet çantasındaki losyon şişelerini, çeşit çeşit tüpleri, kreyyonları, saç, diş, rimel fırçalarını musluk taşındaki oyuklara sıralamıştır." -Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Misafiri, 111. § "Gün ışığında daha yaşlı, rimeli, pudrası, allığı, dudaklarının boyası sahte, daha yalancı görünmesine rağmen, Alman bira fabrikalarının ilanlarındaki kadın resimleri gibi "şahane" bir hâli var." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 60. § "Saçlarının platin tozunu sağına döküyor, olmuyor; soluna döküyor, olmuyor; kendisini alnında incecik gerilmiş kalem çizgisi kaşları , tek tek ayrılmış lacivert rimelli kirpikleriyle; hangi hayal kurma anında, Freddy Mills'in karısı yerine koysa, yerleştiği yerleşeceği bütün Amerikan evlerini, renkli Amerikan filimlerinde kullanılmış olduğunu görüp şaşırıyor." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 460.
rimel eş anlamlısı
maskara
sf. (maska'ra) 1. Eğlendirici, sevimli, güldürücü, sevimli, soytarı, hoş: Görseniz ne maskara şey! 2. is. Karnaval maskesi: Çocuk bir maskara satın aldı. 3. is. Kirpik boyası, rimel. 4. hkr. Şerefsiz, onursuz, haysiyetsiz, rezil (kimse): "Bu maskara sosyete bana cahil diye bakar." -H. E. Adıvar.
sf. (maska'ra) 1. Eğlendirici, sevimli, güldürücü, sevimli, soytarı, hoş: Görseniz ne maskara şey! 2. is. Karnaval maskesi: Çocuk bir maskara satın aldı. 3. is. Kirpik boyası, rimel. 4. hkr. Şerefsiz, onursuz, haysiyetsiz, rezil (kimse): "Bu maskara sosyete bana cahil diye bakar." -H. E. Adıvar.
"rimel" için örnek kullanımlar
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
