Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

sandalye ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

sandalye anlamı
is. (sanda'lye) 1. Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası: "Sandalyelerimizden doğrulduk, el sıktık, yer gösterdik." -R. H. Karay. 2. mec. Makam, koltuk, mevki: "Bunların gençliğe karşı aldıkları vaziyeti ben biraz sandalye vehminden doğmuş telakki ediyorum." -H. E. Adıvar.

Türkçe - İngilizce

sandalye anlamı
isim
1) chair
2) seat

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

sandalye anlamı
(< Ar. şandaliyye) sandalye

sandalye eş anlamlısı

koltuk
is. 1. Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer: "Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı." -H. E. Adıvar. 2. Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye: "Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreni: "Babamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, ‘koltuk' yapılmıştı." -H. C. Yalçın. 4. Yapıcılıkta yan destek. 5. den. Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip. 6. mec. Koltuklama veya koltuklanma: O koltuktan hoşlanmaz. 7. mec. Kayırma, destek: Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez. 8. mec. Yüksek mevki, makam: Koltuk kavgası. 9. argo Genelev: "Burası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur." -H. R. Gürpınar. 10. hlk. Mısır ve buğday fidesinin yanlarından çıkan filizler. 11. esk. Kenar, tenha yer.
makam
is. (maka:mı) 1. Mevki, kat, yer: "İnsan değil gökyüzündeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir." -H. R. Gürpınar. 2. müz. Klasik Türk müziğinde bir müzik parçası veya şarkının işleniş biçimi.
mevki
is. (mevki:si) 1. Yer, mahal: "Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." -Atatürk. 2. Makam: "... senelerce devletin yüksek mevkilerinde bulundu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb. yerlerde seyircilere sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer: "İkinci mevki sıralar oldukça dolmuş, localardan ise ancak bir ikisi tutulmuş." -M. Ş. Esendal. 4. Durum: "Hey Allah'ım! Ben ne müşkülatlı bir mevkide kalmışım şimdi" -O. C. Kaygılı.

"sandalye" için örnek kullanımlar

Masa Restaurant'ta bir sandalye yılda ortalama 100 bin TL ciro yapıyor.
Table Restaurant, a chair doing an average annual turnover of 100 thousand TL.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.tr
Dernek de bunun üzerine akülü tekerlekli sandalye kampanyası başlattı.
The association also launched a campaign on this power wheelchair.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Ancak sandalye molasında toparlanan 17 Grand Slam şampiyonun cevabı çabuk oldu.
17 The answer to the Grand Slam champion recovered quickly, however, was the chair break.
Kaynak: tenishaber.com
Tekerlekli sandalye basketbolu engelli sporları içindeki lokomotif branştır. engelsiz atletlerin de tekerlekli sandalye kullanma şartıyla
Kaynak: Tekerlekli sandalye basketbolu
Tekerlekli sandalye; fiziksel bir rahatsızlık ya da engel yüzünden yuruyemeyen veya kolayca hareket edemeyen insanların kullandıkları,
Kaynak: Tekerlekli sandalye
Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Galatasaray Spor Kulübü 'nün TTSB Süper Lig 'inde mücadele eden tekerlekli sandalye
Kaynak: Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı
Tekerlekli sandalye tenisi standart tenis kortunda, özel tekerlekli sandalyeler ile yapılan bir spor dalıdır. Tekler, çiftler, karışık vs
Kaynak: Tekerlekli sandalye tenisi

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.