Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

sarf etmek ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

sarf etmek anlamı
1) tüketmek, harcamak: "Kocalar sabahtan akşama çalışıyor fakat kendilerine beş para sarf edemiyorlar." -H. E. Adıvar. 2) kullanmak: Ağır sözler sarf etti.

sarf etmek eş anlamlısı

harcamak
(-i) 1. Bir iş görmek veya bir şey satın almak için parayı elden çıkarmak, sarf etmek: "İki maaşımı hastalığına harcadığım talebe, sonbaharla beraber ölmüştü." -S. F. Abasıyanık. 2. Bir şey yapmak için kullanmak, tüketmek: Bu beş ton demiri bu yapıya harcadık. Bu yemek için bir saatimi harcadım. 3. mec. Birinin değer ve onurunu kırıcı bir durum yaratmak: "Bir delilik yaptı ve otobüsteki kız uğruna Arzu'yu harcadı." -M. Uyguner. 4. mec. Manevi yönden kötü duruma düşürmek, feda etmek: Çoluk çocuğu uğruna kendini harcadı. 5. argo Yok olmasına, ölmesine sebep olmak.
kullanmak
(-i) 1. Bir şeyden belli bir amaçla yararlanmak: "Parmaklarının arasındaki mendili eskiyinceye kadar kullandığın hiç oldu mu?" -H. C. Yalçın. 2. Bir kimseyi bir hizmette bulundurmak, çalıştırmak: "Siz analarımızı nasıl esir gibi kullandınızsa biz de sizi öyle kullanacağız." -H. E. Adıvar. 3. İşletmek, değerlendirmek: Parasını ticarette kullanmak. 4. (nsz) Giymek, takmak: Hiç yağmurluk kullanmazdı. 5. (nsz) Sigara, içki vb. şeylere alışmış olmak, içmek. 6. (nsz) Kelimeyi yazmak, söylemek: "Lakırtılarında çok kere çifter çifter kelimeler kullanırdı ki bunlar bazen manayı değiştirir." -A. Ş. Hisar. 7. Harcamak, sarf etmek: "Sattıkları küpenin parasını çok idareli kullanıyorlardı." -P. Safa. 8. Amacına ulaşmak için birinden veya bir şeyden yararlanmak, onu amacına alet etmek, sömürmek, istismar etmek: "Hâlbuki onlar, işte bu saflığı istismar ediyorlar. Bütün düşünceleri seni kullanmak, o kadar!" -A. İlhan. 9. Araç veya aleti işletmek, yönetmek: "Nitekim çocuklarımın bile kullandıkları hesap makineleri, bunların küçük modelleridir." -B. Felek. 10. mec. Bir şeyin gereklerini yerine getirmek.
tüketmek
(-i) 1. Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak: "Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti." -E. E. Talu. 2. Güçsüzleştirmek, bezdirmek. 3. Yürüyerek aşmak, bitirmek.

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.