Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

aydınlık ne demek?

 - 7 sözlük, 11 sonuç.

BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü

aydınlık anlamı İng. glow Alm. Leuchten, Schein Fr. faible lueur
Bir yüzeyin ya da orTamın ışıklı olması hali.

BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü

aydınlık anlamı
(Mimarlık) Bir yapının ortasına gelen oda ve diğer bölümlerin ışık alması için, damın ortasından zemine dek açılan ışık bacası. Işıklık da denir.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

aydınlık anlamı Fr. clarté
(astronomi)

Güncel Türkçe Sözlük

aydınlık, -ğı anlamı
is. 1. Bir yeri aydınlatan güç, ışık: "Bir elektrik görmediğimizden titrek fener aydınlığına doyamazdık." -F. R. Atay. 2. Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk. 3. sf. Işık alan: Aydınlık bir oda. 4. sf. mec. Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh: Aydınlık bir söz. 5. sf. mec. Kötülükten uzak, temiz, saf: Aydınlık bir yüz.

Türkçe - İngilizce

aydınlık anlamı
sıfat
1) bright
2) luminous
3) sunny
4) clear
5) sunlit
6) light-well
7) high-speed
isim
1) light
2) illumination
3) daylight
4) skylight
5) enlightenment
6) radiance
7) airshaft
8) airway
zarf
1) brightly

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

aydınlık anlamı
Cam.

Gıcır -Çorum

aydınlık anlamı
Mutluluk, saadet.

*Zile -Tokat

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Aydınlık anlamı
Amasya ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Aydınlık anlamı
Batman ili, Yücebağ bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Aydınlık anlamı
Ordu ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Aydınlık anlamı
Tunceli ili, Darıkent bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

aydınlık eş anlamlısı

saf
(I) is. 1. Dizi, sıra: "Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı." -E. E. Talu. 2. Grup.
saf
(II) sf. 1. Katıksız, arı, katışıksız, halis, has: Saf tereyağı. 2. mec. Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, bön, safdil: "Yenge, açık sözlü, saf bir kadıncağızdır." -R. N. Güntekin. 3. mec. İyi niyetli, art niyetsiz: "Senin bu kadar çocukça saf olduğunu bilmezdim." -P. Safa.
temiz
sf. 1. Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı, pak, hijyen, hijyenik: "Ayak basacak tek adımlık temiz yer yok." -A. Ağaoğlu. 2. Özenle yapılmış: Temiz iş. 3. Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan: Temiz araba. 4. Ahlakça lekesiz, necip, nezih. 5. zf. Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde: Temiz giyinmek.
vazıh
sf. (va:zıh) esk. Açık, aydın, belli.

"aydınlık" için örnek kullanımlar

Aydınlık'ın bir yüzyıla yaklaşan ömrünün sırrı buradadır.
Bright 's the secret of life approaching a century.
Kaynak: odatv.com
Serhan Bolluk: Aydınlık da çok büyük bir atılımın eşiğinde.
Serhan Abundance: bright or too large on the verge of a breakthrough.
Kaynak: ulusalkanal.com.tr
Türk solunun PKK'ya duyduğu sempatinin milat noktası Aydınlık dergisi midir?
Turning point of the PKK, the Turkish left his sympathy Light magazine, sturdy?
Kaynak: ensonhaber.com
Onlar bu aydınlık çağın karaltılarında bir erkek faşizmine kurban gittiler.
A man of the Enlightenment karaltılarında They fell victim to fascism.
Kaynak: blog.radikal.com.tr

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.