Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

süpürmek ne demek?

 - 4 sözlük, 6 sonuç.

Divanü Lügati't-Türk

süpürmek anlamı
süpürmek

Güncel Türkçe Sözlük

süpürmek anlamı
(-i) 1. Bir şeyin, bir yerin üstündeki çer çöp, toz toprak vb. şeyleri süpürge, fırça veya başka bir araçla toplamak, temizlemek: "Dükkânların önünü çocuklar süpürür." -S. F. Abasıyanık. 2. mec. Çıkarıp atmak, kovmak: "Yanında binlerce kurbanlık ile / Süpürdü düşmanı, bastı dayağı." -Âşık Veysel. 3. mec. Tüketmek, bitirmek: "Tatlıya öyle düşkünmüş ki geceleri usulcacık kalkar, tel dolaptaki muhallebiyi, revaniyi, kadayıfı ne bulursa hepsini süpürürmüş." -P. Safa.

Türkçe - İngilizce

süpürmek anlamı
fiil
1) sweep
2) brush
3) sweep up
4) whisk
5) give a sweep

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

süpürmek anlamı
Kaçmak : Annemin yanından süpürdüm.

Fırnıs göçmenleri-Maraş

süpürmek anlamı
Silmek : Burnunu süpür.

Şehli -Giresun
-Trabzon

süpürmek anlamı
Köpek koyun sürüsünü toparlayıp sürmek.

-Erzincan

süpürmek eş anlamlısı

bitirmek
(-i) 1. Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak: "Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." -P. Safa. 2. Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak: "Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu." -A. Gündüz. 3. Onulmaz duruma getirmek, mahvetmek: "Yetişir koştuğum aşkın peşi sıra / Bitirdi beni bu içki, bu kumar" -C. S. Tarancı.
kovmak
(-i) 1. Sert veya küçük düşürücü sözlerle gitmesini söylemek, savmak, defetmek: "Fethi Bey çalgıları kovdu, davul zurna istedi." -M. Ş. Esendal. 2. Bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak: "Sen kim oluyorsun da beni kendi yerimden kovuyorsun?" -A. Kulin. 3. İşine son vermek, görevinden atmak, uzaklaştırmak. 4. Varlığına son vermek, ortadan kaldırmak. 5. mec. Gözetmek: "Sıra, saygı kovarak yetişmiş bütün efendiler, Türkiye'nin bütün Avrupa görmüşleri ona kızar, onu küçük düşürmeye çalışır." -M. Ş. Esendal.
temizlemek
(-i) 1. Arıtmak: "Yeşil alanların, parkların, koruların klorofili kirli havayı süzer, temizler." -H. Taner. 2. Sakıncalı, pürüzlü bir işi olumlu sonuçlandırmak. 3. mec. Bitirmek, tüketmek: Bir aylık iş vardı, bir haftada temizledim. Bir tepsi böreği temizledi. 4. argo Öldürmek, yok etmek: "İntihar etmeden önce de yargıcı temizleyecekti." -Ç. Altan. 5. argo Kumar oyunlarında öbür oyuncuların bütün paralarını almak. 6. tıp Bir yaranın, bir dokunun sağlam olmayan bölümlerini neşter veya bıçakla kesmek.
tüketmek
(-i) 1. Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak: "Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti." -E. E. Talu. 2. Güçsüzleştirmek, bezdirmek. 3. Yürüyerek aşmak, bitirmek.

"süpürmek" için örnek kullanımlar

Günümüzde süpürmek amacıyla kullanılan elektrikli veya elektriksiz bazı diğer araç gereçler için de bu isim yaygın olarak kullanılır.
Kaynak: Süpürge
Yerleri her zaman süpürmeye alışkın olan bir hizmetçinin tavrıyla bir prensesin yerleri süpürmek zorunda kaldığında göstereceği tavır,
Kaynak: Epik tiyatro
Körling süpürgesi kayanın önündeki buz yüzeyini süpürmek için kulanılır. Hızlı bir süpürme ile yüzeydeki buzu eritecek, azalan sürtünme
Kaynak: Körling
Büyükhanım'ı yedirip içirmek, kaldırıp yatırmak, bulaşıkları yıkamak, evi silip süpürmek, çarşıya gidip gelmek hep onun görevidir.
Kaynak: Sessiz Ev
Saysız Kar fırtınaları sebebiyle kar tozu süprülmesi, Seber, sübür şeklindeki eski adı da dikkate alınarak Tatar Türkçesinde süpürmek
Kaynak: Sibirya

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.