bağlantı ne demek?
- 12 sözlük, 26 sonuç.BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
bağlantı anlamı İng. linkage Alm. Koppelung Fr. linkage, liaison, apparentement
Alel olmayan iki ya da daha fazla sayıdaki genin birlikte kalıtlanması. Bu genler aynı kromozomda bulunmaları nedeniyle birbirine bağlıdırlar ve ikinci Mendel kanununa ters hareket ederler, yani bağımsız değildirler.
Alel olmayan iki ya da daha fazla sayıdaki genin birlikte kalıtlanması. Bu genler aynı kromozomda bulunmaları nedeniyle birbirine bağlıdırlar ve ikinci Mendel kanununa ters hareket ederler, yani bağımsız değildirler.
BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri
bağlantı anlamı İng. connexion, attachment Osm. irtibat Alm. Konnexität, Zusammenhang Fr.rapport de connexité
Bir suçta, suçluluk ve kişisel sorumluluk yönünden varolan bağlantı.
Bir suçta, suçluluk ve kişisel sorumluluk yönünden varolan bağlantı.
BSTS / Döşem Terimleri Sözlüğü
bağlantı anlamı İng. connection Osm. bağlantı
İki borunun birbirlerine eklenme yeri.
İki borunun birbirlerine eklenme yeri.
BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
bağlantı anlamı İng. linkage Alm. Verbindung Fr. liaison
İletken sarımlarından oluşan kapalı bir akım çevriminde sarım sayısı ile mıknatısısal akı çarpımı.
İletken sarımlarından oluşan kapalı bir akım çevriminde sarım sayısı ile mıknatısısal akı çarpımı.
BSTS / Otomobilcilik ve Motor Bilgisi Terimleri
bağlantı anlamı İng. coupling Osm. akupleman, kaplin Alm. Kupplung Fr. accouplement
Motorlu araçlarda devimi oluşturan parçalarla motor arasında birleşmeyi sağlayan parça ya da düzen.
Motorlu araçlarda devimi oluşturan parçalarla motor arasında birleşmeyi sağlayan parça ya da düzen.
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
bağlantı anlamı İng. coupling, accouplement Osm. manşon, akupleman Fr. manchon, accouplement
(I) 1- döşem: İki boruyu birbirine eklemekte kullanılan parça. 2- otomobil: Motorlu araçlarda, devimi oluşturan parçalarla motor arasında birleşmeyi sağlayan parça ya da düzen.
(I) 1- döşem: İki boruyu birbirine eklemekte kullanılan parça. 2- otomobil: Motorlu araçlarda, devimi oluşturan parçalarla motor arasında birleşmeyi sağlayan parça ya da düzen.
bağlantı anlamı İng. connection Osm. konneksiyon Fr.connexion
(II) elektrik: Bir elektrikli aygıtın çevrime ya da elektrikle çalışan iki aygıtın birbirine bağlanması.
(II) elektrik: Bir elektrikli aygıtın çevrime ya da elektrikle çalışan iki aygıtın birbirine bağlanması.
BSTS / Yerbilim Terimleri Sözlüğü
bağlantı anlamı İng. correlation Osm.İrtibât Alm. Korrelation Fr.corrélation
İki oluşuk ya da ayrı bölgelerdeki katmanbilgisi birimlerinin taşılbilim ve fiziksel özellikleriyle yerbilim yaşlarında ve katmanbilgisi durumlarında eşdeğerlik olduğunun belirtilmesi.
İki oluşuk ya da ayrı bölgelerdeki katmanbilgisi birimlerinin taşılbilim ve fiziksel özellikleriyle yerbilim yaşlarında ve katmanbilgisi durumlarında eşdeğerlik olduğunun belirtilmesi.
bağlantı anlamı İng. merging Alm. Scharung Fr. raccordement
Başka başka doğrultulu kıvrımların birbirine yaklaşması.
Başka başka doğrultulu kıvrımların birbirine yaklaşması.
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
bağlantı anlamı
Sütü makineye vermeğe ya da makinenin ağzındaki sütü kesmeye yarayan süt makinesinin kazan bölümündeki aygıt. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
Sütü makineye vermeğe ya da makinenin ağzındaki sütü kesmeye yarayan süt makinesinin kazan bölümündeki aygıt. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü
bağlantı anlamı İng. linkage
Belirli kalıtsal karakterlerin birkaç döl boyunca bağlı kalma eğilimi.
Belirli kalıtsal karakterlerin birkaç döl boyunca bağlı kalma eğilimi.
Güncel Türkçe Sözlük
bağlantı anlamı
is. 1. İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak: Kar yüzünden çevre ile bağlantı kesildi. 2. İki şey arasında ilişki sağlayan bağ: "Bütün ulaştırma bağlantıları tahrip edilmiştir." -F. R. Atay. 3. Yapılacak işle ilgili sözlü veya yazılı anlaşma, angajman.
is. 1. İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak: Kar yüzünden çevre ile bağlantı kesildi. 2. İki şey arasında ilişki sağlayan bağ: "Bütün ulaştırma bağlantıları tahrip edilmiştir." -F. R. Atay. 3. Yapılacak işle ilgili sözlü veya yazılı anlaşma, angajman.
Türkçe - İngilizce
bağlantı anlamı
isim
1) coupling
2) connection
3) link
4) linkage
5) contact
6) communication
7) tie
8) relation
9) liaison
10) tap
11) connexion
12) header
13) hookup
14) channel
15) commitment
16) linkup
17) intercourse
18) contact man
19) coordination
20) dealings
21) noose
22) concern
23) tie-in
24) tie-up
sıfat
1) connecting
isim
1) coupling
2) connection
3) link
4) linkage
5) contact
6) communication
7) tie
8) relation
9) liaison
10) tap
11) connexion
12) header
13) hookup
14) channel
15) commitment
16) linkup
17) intercourse
18) contact man
19) coordination
20) dealings
21) noose
22) concern
23) tie-in
24) tie-up
sıfat
1) connecting
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
bağlantı anlamı
Akarsuların seviyesini yükseltmek, suları toplamak veya başka yöne çevirmek için yapılan bent
Akarsuların seviyesini yükseltmek, suları toplamak veya başka yöne çevirmek için yapılan bent
Karaoğlan *Mustafa Kemal Paşa -Bursa
bağlantı anlamı
Duvarların arasına yatay olarak konulan ağaç
Duvarların arasına yatay olarak konulan ağaç
*Kangal ve köyleri -Sivas
bağlantı anlamı
Tarlaları korumak için kenarlarına çekilen harçsız duvar, çit.
Tarlaları korumak için kenarlarına çekilen harçsız duvar, çit.
Devri, Kuşbaba *Bucak -Burdur
bağlantı anlamı
Bir işin veya sözün sonu, sonuç.
Bir işin veya sözün sonu, sonuç.
Nudra, *Şarkikaraağaç, *Eğridir ve köyleri -Isparta
*Bozdoğan -Aydın
bağlantı anlamı
1. Arabaya sap sarıldıktan sonra en üste konulan deste. 2. Saz demetini bağlayan saz parçası.
1. Arabaya sap sarıldıktan sonra en üste konulan deste. 2. Saz demetini bağlayan saz parçası.
bağlantı anlamı
1. Arabalarda dingil üzerindeki parçaları birbirine bağlayan demir. 2. Araba sandığını alt kısma bağlayan büyük çiviler.
1. Arabalarda dingil üzerindeki parçaları birbirine bağlayan demir. 2. Araba sandığını alt kısma bağlayan büyük çiviler.
bağlantı anlamı
Mukavele.
Mukavele.
*Akyazı ve çevresi -Sakarya
bağlantı anlamı
1. Yeni yapılan binaların mukavemetini arttırmak için köşelere konulan kılıç biçiminde demir, betonarme binalardaki köşebent. 2. bakınız» bağlama(V). 3. Taş duvarlara tuğla veya beton, tuğla duvarlara betondan yapılan kuşak, hatıl.
1. Yeni yapılan binaların mukavemetini arttırmak için köşelere konulan kılıç biçiminde demir, betonarme binalardaki köşebent. 2. bakınız» bağlama(V). 3. Taş duvarlara tuğla veya beton, tuğla duvarlara betondan yapılan kuşak, hatıl.
bağlantı anlamı
İki şeyin birbiriyle birleştiği yer, kavşak.
İki şeyin birbiriyle birleştiği yer, kavşak.
*Afşin, *Elbistan -Maraş
bağlantı anlamı
Bent, fıkra, paragraf: Sözüne hiç bağlantı virmez.
Bent, fıkra, paragraf: Sözüne hiç bağlantı virmez.
*Bor -Niğde
bağlantı anlamı
Çocuğu olmayanların başvurdukları bir dede: Ayşe hanım bağlantıya gitmiş.
Çocuğu olmayanların başvurdukları bir dede: Ayşe hanım bağlantıya gitmiş.
Adiller *Ermenek -Konya
bağlantı anlamı
1. Yapılarda destek olarak kullanılan ağaç, demir, köşebent. 2. Yapının sağlam olması için destekleyerek örme biçimi: Bu daşla, yuvalak bağlantı dumaz.
1. Yapılarda destek olarak kullanılan ağaç, demir, köşebent. 2. Yapının sağlam olması için destekleyerek örme biçimi: Bu daşla, yuvalak bağlantı dumaz.
bağlantı eş anlamlısı
angajman
is. Bağlantı.
is. Bağlantı.
bağlanak
is. Bağlantı: "Bu kopuk kopuk, küçük yaşantıların ekseni, tek bağlanağı da kendisi." -H. Taner.
is. Bağlantı: "Bu kopuk kopuk, küçük yaşantıların ekseni, tek bağlanağı da kendisi." -H. Taner.
ilişki
is. 1. İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas: "Arkadaşlık ve dostluk şeklinde bile bir ilişki aramadığını kesinlikle anlatacaktı." -H. E. Adıvar. 2. Bağlantı, temas: Kar yağınca köylerle ilişki kesildi.
is. 1. İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas: "Arkadaşlık ve dostluk şeklinde bile bir ilişki aramadığını kesinlikle anlatacaktı." -H. E. Adıvar. 2. Bağlantı, temas: Kar yağınca köylerle ilişki kesildi.
irtibat
is. (irtiba:tı) Bağlantı: "Adanın içlerine ilerleyen öncülerle irtibat kesiliyor." -A. İlhan.
is. (irtiba:tı) Bağlantı: "Adanın içlerine ilerleyen öncülerle irtibat kesiliyor." -A. İlhan.
"bağlantı" için örnek kullanımlar
Bağlantı hatalarının tüm dünyaya yayılmasından da endişe ediliyor.
Connection errors are spread all over the world are also of concern.
Kaynak: shiftdelete.netO, Kafkasya ile ülkenin diğer bölgeleri arasında bağlantı kurmuştur.
He established a link between the Caucasus and other regions of the country.
Kaynak: dunyabulteni.netBu özelliğin bulunması akıllı telefonunuz ile bağlantı kurmanızı sağlıyor.
This feature allows you to install there is a connection with your smartphone.
Kaynak: stargundem.comTaner Yıldız'dan Afganistan'da büyük bağlantı.
Taner Yıldız great connection in Afghanistan.
Kaynak: ekonomi.haber7.comYakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
