Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

uzlaşmaz ne demek?

- 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

uzlaşmaz anlamı
sf. Uzlaşmayan, uzlaşma yanlısı olmayan: Uzlaşmaz bir tutum.

"uzlaşmaz" için örnek kullanımlar

İçerde "aynı geminin yolcusuyuz" diyerek uzlaşmaz sınıf çelişkilerinin üzeri örtülürken, milliyetçilik dışarda savaş ve yayılmacılık
Kaynak: Ulusal sol

Lenin'in en büyük amacı; kapitalizm in uzlaşmaz sınıf çelişkilerinden proleter bir dünya devrimi oluşturup toplumsal sınıf
Kaynak: Vladimir Lenin

nüfuzunu bahane ederek, Şah'ın politikalarına açıkça karşı çıktı ve İslam'ın uzlaşmaz bir şekilde devlet politikası olması gerektiğini belirtti.
Kaynak: İran İslam Devrimi

Bu teori sosyalizm ile kapitalizmin uzlaşmaz çelişki içinde olduklarından bir arada yaşayamayacaklarını söyleyen marksizm in genel
Kaynak: Barış içinde bir arada yaşama

Yurtdışında bulunduğu sırada, Paris 'te tutsak olan XVI. Louis 'yle Marie Antoinette 'in can güvenliğini umursamadan, uzlaşmaz bir dille
Kaynak: XVIII. Louis

Parti 1985 seçimlerinde biraz oy kaybettiyse de çoğunluğu sağlayarak iktidarını sürdürdü.Kıbrıs konusunda da başlangıçta uzlaşmaz bir
Kaynak: Panhelenik Sosyalist Hareket

Ama Paulus'un uzlaşmaz yaklaşımı siyasal uygulamaya dönüşünce çatışmalar kaçınılmaz oldu. Paulus Habsburglar a ve İspanyollara karşı
Kaynak: IV. Paulus

Ancak, uzlaşmaz bir ideolojik ve taktik farklılıkları gerekçe göstererek, kendisi ve ELF'den ayrılmış küçük bir grup savaşçı ile beraber
Kaynak: Isaias Afewerki

Ama 1320'lerde, Edward'ın yeni gözdesi Despenser ailesine karşı uzlaşmaz bir tutum takındı. 1325 'te Gaskonya konusunda süregelen
Kaynak: Isabelle (Fransa)

kurtuluşunu sınıflararası uzlaşmaz karşıtlıkların uzlaşmasından bekliyordu; kendisini insanlığın düzelticisi, iyileştiricisi gibi görüyordu.
Kaynak: Karl Eugen Dühring

olayı na karışmasınında etkisiyle, Paul Avrich tarafından “ şiddete susamış ve hayatını fedaya hazır uzlaşmaz isyancı” olarak tanımlanmıştır.
Kaynak: Dyer Lum

1960'ların Danimarka şiirinde önemli bir yeri olan Konfrontation da (1960; Yüzleşme) benlikle dış dünya arasında uzlaşmaz çatışmayı
Kaynak: Klaus Rifbjerg

Tarihi oluşturucu güçlerin millî bilinç üstündeki etkisini bildiği kadar, aristokratik-burjuva toplumla da uzlaşmaz bir zıtlık içinde
Kaynak: George Gordon Byron

Temsilciliği (6 Ocak 1961-15 Ekim 1961), 1961 Genel Seçimleri 'nden sonra uzlaşmaz bir tutum takınarak koalisyon hükümetine katılmayı reddetti.
Kaynak: Osman Bölükbaşı

Dış politikada Batı Almanya 'ya karşı uzlaşmaz bir tutum sergileyen Ulbricht'in yönetimi sırasında Doğu Almanya , Doğu Avrupa 'nın en
Kaynak: Walter Ulbricht

Mucibur Rahman'ın özerklik talebine karşı uzlaşmaz bir tutum takınan Yahya Han meclisi süresiz kapattı. Bunun üzerine Mucibur Rahman Doğu
Kaynak: Mucibur Rahman

Taraflar öneri içermeyen bu rapordaki tespitlere dayanarak, önyargılardan ve gereksiz verilerden arınmış bir zihinle, uzlaşmaz tutumlardan
Kaynak: Vakaların saptanması

Muranov Çarlık rejimi hakimleriyle uzlaşmaz bir tutum takınacak ve geri adım atmayacaktır. Sonunda Çarlık rejimi savcılığı vekiller
Kaynak: Matvei Muranov

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)