nitelikli
sf. 1. Bir şeye ayırt edici özellik veren, vasıflı. 2. Bir şeye nitelik bakımından üstünlük kazandıran, kaliteli. 3. Bir şeyi yapabilme niteliğini ve ustalığını kazanmış olan, kalifiye.

Sezonu kapatan futbolcuların ardından lider vasıflı Florin Cernat'ı düşündük.Kaynak: ntvspor.net

Talep edilmeyen işe vasıflı eleman yetiştiriyoruz.Kaynak: ekonomi.milliyet.com.tr

Vasıflı personel kadrolarının dolduramadık.Kaynak: sabah.com.tr

Vasıflı eleman sıkıntısı var.Kaynak: hurriyet.com.tr

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) toplumun yönetici ve vasıflı personel ihtiyacını karşılayacak şahıslar yetiştiren fakültedir.
Kaynak: İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

kültürler arasında yakınlaşma sağlamak ve sezonluk olarak artan düşük/orta vasıflı çalışan ihtiyacını karşılamaya yardımcı olmak amacıyla
Kaynak: Work and Travel

O sırada Ereğli'de yüksek vasıflı çelik üreten dev sanayi tesisi ERDEMİR Demir-Çelik Fabrikası'nın "Ayşe" adlı yüksek fırını, bakımsızlık
Kaynak: Kemal Anadol

Mesleki eğitim Avrupa ve Türkiye'de vasıflı eleman yetiştirmede en büyük rolü oynar. Kategori:Türkiye'deki eğitim kurumları Kategori:Meslek
Kaynak: Endüstri Meslek Lisesi

ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunan, milli, manevi, ahlaki ve evrensel değerlere sahip, üstün vasıflı bir gençlik yetiştirmek."
Kaynak: Anadolu Gençlik Derneği

gibi vasıflı insan gücünün daha gelişmiş bir ülkeye göç etmesi. Beyin göçünden bahsedilebilmesi için terk edilen ülke ile göç edilen ülke
Kaynak: Beyin göçü

Altıntaş Meslek Yüksek Okulu kalkınma planlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ülke çevre ve uygulama alanındaki vasıflı ara eleman
Kaynak: Altıntaş Meslek Yüksekokulu

Bu periyot devam ettiği süreçte ova topraklarının tarım açısından çok üstün vasıflı olusundan dolayı yaylara inip cıkma sürecine son
Kaynak: Yenidoğan, Akyazı

ekonomisini, coğrafyasını, sosyo-politik sistemini ve kültürünü yakından bilen yüksek vasıflı kadroların hazırlanması ve talebini şartlandırmış.
Kaynak: Bakü Slavyan Üniversitesi

sendikalar sadece belli meslek gruplarına mensup (dokumacılar, ayakkabıcılar, marangozlar gibi) vasıflı işçilerin 3 örgütleri olarak bilinmektedir.
Kaynak: İşçi hareketleri ve sendikacılık

Genelde göl çevresi mera vasıflı olup, sert bölge iklimi tarıma olanak vermez. DSI tarafından gölü beslemek amacı ile yapılan derivasyon
Kaynak: Çıldır Gölü

Burada Osmanlı ülkelerinden getrilen 15,000 kadar gemi yapım vasıflı ustaları ve işçileri, Kemal Reis'in idaresine verilen Osmanlı donama
Kaynak: Modon Deniz Muharebesi (1500)

Avrupa'nın belli başlı devletlerinde artan üretim vasıflı emek üzerindeki vurgunun azalmasına neden oldu ve ustalar ile yöneticilerin
Kaynak: 1848 Devrimleri

Tesiste ihtiyaç duyulan vasıflı veya vasıfsız eleman oldukça gelişmiş bir şehir olan Bursa'dan rahatlıkla sağlanabilmektedir.
Kaynak: Mais

Bu kapasiteyi yönetebilmek ve kullanabilmek için Birlik genelinde toplamda 600'ü aşkın vasıflı ve vasıfsız personel istihdam edilmektir.
Kaynak: Marmarabirlik

Hem Davut hem de Şlomo, Sur'dan zanaatkar, vasıflı işçi, para, mücevher ve diğer ürünler aldılar. Davut Sarayı ve Şlomo Tapınağı , Sur'dan
Kaynak: İsrail Krallığı (Birleşik Monarşi)

körükörüne itaat etmeyen eleştirel düşünme yeteneğine sahip lider vasıflı insanlar yetiştirme amacının, böylesi tehlikeli bir dünyada
Kaynak: Alexander Sutherland Neill

Kendisini, kardeşi Hurkanus'a kıyasla daha vasıflı bir lider ve savaşçı olarak gören Aristobulus krallığın kendi hakkı olduğunu
Kaynak: II. Aristobulus

En düşük uyarılma seviyesine örnek, aşırı vasıflı bir işçinin görevinin devamlı yapması gösterilebilir. En yüksek uyarılma seviyesine
Kaynak: Motor beceri