yarım ne demek?
- 6 sözlük, 11 sonuç.BSTS / Budunbilim Terimleri Sözlüğü
yarım anlamı İng. moiety Osm. nısıf Alm. Halb Fr.moitié
Tribüyü oluşturan iki Yarım fratriden biri. Her yarım kendi arasında birkaç klana ayrılır. Yarımlar törenlerde, düşüncelerde ve simgelerde zıtlık gösterirler, a. bakınız» ikili düzen.
Tribüyü oluşturan iki Yarım fratriden biri. Her yarım kendi arasında birkaç klana ayrılır. Yarımlar törenlerde, düşüncelerde ve simgelerde zıtlık gösterirler, a. bakınız» ikili düzen.
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
Divanü Lügati't-Türk
yarım anlamı
Yarım, bir şeyin yarısı herhangi bir şeyin ikiye ayrılmış olan parçalardan her birisi
Yarım, bir şeyin yarısı herhangi bir şeyin ikiye ayrılmış olan parçalardan her birisi
Güncel Türkçe Sözlük
yarım anlamı
sf. 1. Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri: "Bu Yarım saat içinde evde neler geçti?" -Y. Z. Ortaç. 2. Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan: "Ötekinde de yarım kavala benzeyen kalın bir çığırtma vardı." -O. C. Kaygılı. 3. is. Bir bütünün yarısı olan miktar. 4. is. Saatte on iki otuz. 5. mec. Hastalıklı, sakat, sağlıksız.
sf. 1. Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri: "Bu Yarım saat içinde evde neler geçti?" -Y. Z. Ortaç. 2. Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan: "Ötekinde de yarım kavala benzeyen kalın bir çığırtma vardı." -O. C. Kaygılı. 3. is. Bir bütünün yarısı olan miktar. 4. is. Saatte on iki otuz. 5. mec. Hastalıklı, sakat, sağlıksız.
Türkçe - İngilizce
yarım anlamı
isim
1) half
sıfat
1) half
ön ek
1) semi-
2) mezzo-
3) hemi-
isim
1) half
sıfat
1) half
ön ek
1) semi-
2) mezzo-
3) hemi-
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yarım anlamı
2. Bir tahıl ölçeği. 3. Tahıl ölçeğinin yarısı. 4. gaz tenekesinden bu yük, tahtadan yapılmış tahıl ölçeği. 5. Bir gaz tenekesi oylumunda tahıl ölçeği. 6. On iki kiloluk tahıl ölçeği.
2. Bir tahıl ölçeği. 3. Tahıl ölçeğinin yarısı. 4. gaz tenekesinden bu yük, tahtadan yapılmış tahıl ölçeği. 5. Bir gaz tenekesi oylumunda tahıl ölçeği. 6. On iki kiloluk tahıl ölçeği.
yarım anlamı
1. Fıtıklı. 2. Sakat, beden yapısından eksiği olan.
1. Fıtıklı. 2. Sakat, beden yapısından eksiği olan.
yarım anlamı
Güreşte, apış arasından alınan künde.
Güreşte, apış arasından alınan künde.
Karaözü *Gemerek -Sivas
yarım anlamı
Başörtüsü.
Başörtüsü.
*Buldan -Denizli
yarım anlamı
Ölçek, tasın iki katı
Ölçek, tasın iki katı
Uşak
yarım eş anlamlısı
eksik
is. 1. İhtiyaç duyulan şey: "Aynı zamanda, eski dönem edebiyatımızın sohbet ve mülakat türlerinde boşluk olan eksiğini tamamlıyordu." -A. Kabaklı. 2. sf. Bir bölümü olmayan, noksan, natamam: Bu kitap eksik, baş tarafı yok. 3. sf. Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat. 4. sf. Az.
is. 1. İhtiyaç duyulan şey: "Aynı zamanda, eski dönem edebiyatımızın sohbet ve mülakat türlerinde boşluk olan eksiğini tamamlıyordu." -A. Kabaklı. 2. sf. Bir bölümü olmayan, noksan, natamam: Bu kitap eksik, baş tarafı yok. 3. sf. Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat. 4. sf. Az.
hastalıklı
sf. Vücut direnci az olan, çabuk hastalanan, mariz: "Doğuştan hastalıklı çocuklar, kardeşlerinin ve yaşıtlarının aksine, annelerine aittir yalnızca ve hep öyle kalırlar." -E. Şafak.
sf. Vücut direnci az olan, çabuk hastalanan, mariz: "Doğuştan hastalıklı çocuklar, kardeşlerinin ve yaşıtlarının aksine, annelerine aittir yalnızca ve hep öyle kalırlar." -E. Şafak.
noksan
sf. 1. Eksik. 2. is. Eksiklik, kusur: "O, noksanını bilgi ve akıl ile gidermesini bilir." -R. H. Karay.
sf. 1. Eksik. 2. is. Eksiklik, kusur: "O, noksanını bilgi ve akıl ile gidermesini bilir." -R. H. Karay.
sakat
sf. 1. Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü: "Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. mec. Bozuk veya eksik: Sakat bir anlatım. Sakat bir iş.
sf. 1. Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü: "Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. mec. Bozuk veya eksik: Sakat bir anlatım. Sakat bir iş.
"yarım" için örnek kullanımlar
Biletler kura çekiminden yarım saat sonra kapışılmaya başlandı.
Tickets kapışılmaya started half an hour after taking the draw.
Kaynak: ekonomi.haberturk.comUykudan uyandıktan yarım ile bir saat sonrasında toparlanma olur.
After waking up from sleep half an hour will be recovered.
Kaynak: haber3.comİlk yarısı golsüz sona eren maçın golleri son yarım saat içinde geldi.
The match ended goalless first half goals came in the last half an hour.
Kaynak: trtspor.com.trİlk yarım saatte Plzen takımı sert baskı yaparak Fenerbahçe'yi zorladı.
Plzen team Fenerbahçe pushed hard by printing the first half hour.
Kaynak: spor.haberturk.comAdımlayıcı yarım kanatlılar (Reduviidae), yarım kanatlılar takımından bir böcek familyası. Hepsi karada yaşayan adımlayıcı yarım
Kaynak: Adımlayıcı yarım kanatlılar
Kaynak: Adımlayıcı yarım kanatlılar
Kuzey yarım kürede Eylül , Ekim ve Kasım ; güney yarım kürede ise, Mart , Nisan ve Mayıs aylarına denk gelir. Sonbaharın belirtileri
Kaynak: Sonbahar
Kaynak: Sonbahar
Kuzey Amerika, kuzey yarım kürede bulunan, kuzeyde Arktik Okyanusu , doğuda Atlas Okyanusu , güneyde Karayip Denizi ve kuzeybatıda Büyük
Kaynak: Kuzey Amerika
Kaynak: Kuzey Amerika
Bu bölünme sonucunda iki yarım kanton olan: Basel Stadt ve Basel Land oluşmuştur. Bölünmeye Basel Land neden olmuştur, Basel Stadt eski
Kaynak: Basel-Stadt
Kaynak: Basel-Stadt
Korece, Kore yarım adasında ve komşu Yanbian özerk bölgesinde (Çin ) yaygın olarak kullanılan bir dil dir ve hem Kuzey Kore hem de Güney
Kaynak: Korece
Kaynak: Korece
Kuzey yarım küre için Aralık , Ocak , Şubat aylarından oluşur. Bu mevsim mevsimlerin en soğuğu olup hava sıcaklığı eksilere doğru düşer
Kaynak: Kış
Kaynak: Kış
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
