yöntem ne demek?
- 13 sözlük, 16 sonuç.BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri
yöntem anlamı İng. procedure Osm. usul Alm. Verfahren Fr. procédure
Bir suçun işlenişinden yargı verilinceye dek yargılıklarca izlenen ve yasada gösterilen yollar.
Bir suçun işlenişinden yargı verilinceye dek yargılıklarca izlenen ve yasada gösterilen yollar.
BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü
yöntem anlamı İng. method Osm. usul Fr. méthode
1-Bir sorunu çözmek, bir deneyi sonuçlandırmak, bir konuyu öğrenmek ya da öğretmek gibi amaçlara ulaşmak için bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yol. 2- Yeni gerçekleri bulmak, bilinen gerçekleri yorumlamak ve açıklamak için tutulan mantıklı düşünme yolu.
1-Bir sorunu çözmek, bir deneyi sonuçlandırmak, bir konuyu öğrenmek ya da öğretmek gibi amaçlara ulaşmak için bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yol. 2- Yeni gerçekleri bulmak, bilinen gerçekleri yorumlamak ve açıklamak için tutulan mantıklı düşünme yolu.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
yöntem anlamı İng. method Osm. usul Lat.methodus Alm. Methode Fr. méthode methodos
Bir ereğe erişmek için izlenen, tutulan yol. Bilimlerde belli bir sonuca erişmek üzere bir plana göre gidilen yol. (Ör. tümdengelimli, tümevarımlı yöntemler.)
Bir ereğe erişmek için izlenen, tutulan yol. Bilimlerde belli bir sonuca erişmek üzere bir plana göre gidilen yol. (Ör. tümdengelimli, tümevarımlı yöntemler.)
BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
yöntem anlamı İng. method Osm. metot Alm. Methode, Verfahren Fr.méthode
Bir sorunu çözüme götürmek için geliştirilen yollar.
Bir sorunu çözüme götürmek için geliştirilen yollar.
BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
yöntem anlamı İng. method Osm. metot Alm. Methode Fr. méthode
Çağdaş oyunculuğun kurucusu Stanislavski yöntemi için kullanılan sözcük. bakınız» Stanislavski dizgesi.
Çağdaş oyunculuğun kurucusu Stanislavski yöntemi için kullanılan sözcük. bakınız» Stanislavski dizgesi.
BSTS / Toplumbilim Terimleri
yöntem anlamı İng. method Osm. usul Fr. méthode
İnceleme konusunun anlıksal düzeyde çoğaltımını yapmaya dayalı dizgesel, düzenli bilgi edinme yolu.
İnceleme konusunun anlıksal düzeyde çoğaltımını yapmaya dayalı dizgesel, düzenli bilgi edinme yolu.
BSTS / Yazın Terimleri Sözlüğü
yöntem anlamı Osm. usul Fr. méthode
Bir amaca, bir sonuca ermek için tutulan düzenli yol.
Bir amaca, bir sonuca ermek için tutulan düzenli yol.
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
yöntem anlamı İng. method Osm. usul
Bilimsel bilgi üretmek üzere izlenen genel yol ve bu yolda başvurulan yordamların, işlemlerin tümü.
Bilimsel bilgi üretmek üzere izlenen genel yol ve bu yolda başvurulan yordamların, işlemlerin tümü.
Güncel Türkçe Sözlük
yöntem anlamı
is. 1. Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem, prosedür, politika: "Belki o da bir usandırma yöntemi kullanıyordu." -A. Kulin. 2. Bilimde belli bir sonuca erişmek için bir plana göre izlenen yol, metot.
is. 1. Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem, prosedür, politika: "Belki o da bir usandırma yöntemi kullanıyordu." -A. Kulin. 2. Bilimde belli bir sonuca erişmek için bir plana göre izlenen yol, metot.
Kimya Terimleri Sözlüğü
yöntem anlamı İng. method Alm. Methode Verfahren, Vorgang Fr. procédé(m), méthode(f)
Bir işlemin yapılması yolu.
Bir işlemin yapılması yolu.
Kişi Adları Sözlüğü
Yöntem anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Yol, tarz, metot. 2. Yetenek. 3. Uygun, kolay.
Cinsiyet: Erkek
1. Yol, tarz, metot. 2. Yetenek. 3. Uygun, kolay.
Türkçe - İngilizce
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yöntem anlamı
Yüz, alnaç.
Yüz, alnaç.
Kemaliye -Malatya
*Antakya -Hatay
*Marmaris -Muğla
yöntem anlamı
1. Uygun: Bu iş daha yöntemdir. 2. Yakın, kolay.
1. Uygun: Bu iş daha yöntemdir. 2. Yakın, kolay.
yöntem anlamı
Yersiz, anlamsız.
Yersiz, anlamsız.
-Çorum ve çevresi
yöntem anlamı
Yetenek.
Yetenek.
-Denizli
Narlıdere -İzmir
yöntem eş anlamlısı
metot
is. Yöntem.
is. Yöntem.
politika
is. (politi'ka) 1. Devletin etkinliklerini amaç, yöntem ve içerik olarak düzenleme ve gerçekleştirme esaslarının bütünü, siyaset, siyasa: "Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır." -Anayasa. 2. Davranış biçimi, düşünce yapısı: "Bir mirasyedi politikasıyla, birikmiş altını, el sürülmedik kaynaklarını har vurup harman savurdular." -N. Cumalı. 3. mec. Bir hedefe varmak için karşısındakilerin duygularını okşama, zayıf noktalarından veya aralarındaki uyuşmazlıklardan yararlanma vb. yollarla işini yürütme: "Bana karşı kullandığı tehdit ve şantaj politikası güverte halkınca malumdu." -Y. K. Karaosmanoğlu.
is. (politi'ka) 1. Devletin etkinliklerini amaç, yöntem ve içerik olarak düzenleme ve gerçekleştirme esaslarının bütünü, siyaset, siyasa: "Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır." -Anayasa. 2. Davranış biçimi, düşünce yapısı: "Bir mirasyedi politikasıyla, birikmiş altını, el sürülmedik kaynaklarını har vurup harman savurdular." -N. Cumalı. 3. mec. Bir hedefe varmak için karşısındakilerin duygularını okşama, zayıf noktalarından veya aralarındaki uyuşmazlıklardan yararlanma vb. yollarla işini yürütme: "Bana karşı kullandığı tehdit ve şantaj politikası güverte halkınca malumdu." -Y. K. Karaosmanoğlu.
prosedür
is. 1. İşlem. 2. Yöntem.
is. 1. İşlem. 2. Yöntem.
sistem
is. 1. Düzen: "Açıklamasının arkasına yeni bir ücretlendirme sistemi getirdiğini ekledi." -L. Tekin. 2. Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni: "Servet, nasıl kazanılmış olursa olsun, onun kontrolüne girecek rejim ve sistem memleketi mahvedecektir." -H. E. Adıvar. 3. Yol, yöntem: Eski bir sistem. 4. Bir aracı oluşturan düzen, düzenek, tertibat: Fren sistemi. 5. Model, tip: "... son sistem, pırıl pırıl bir rotatif almışlar." -Y. Z. Ortaç. 6. fel. Dizge.
is. 1. Düzen: "Açıklamasının arkasına yeni bir ücretlendirme sistemi getirdiğini ekledi." -L. Tekin. 2. Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni: "Servet, nasıl kazanılmış olursa olsun, onun kontrolüne girecek rejim ve sistem memleketi mahvedecektir." -H. E. Adıvar. 3. Yol, yöntem: Eski bir sistem. 4. Bir aracı oluşturan düzen, düzenek, tertibat: Fren sistemi. 5. Model, tip: "... son sistem, pırıl pırıl bir rotatif almışlar." -Y. Z. Ortaç. 6. fel. Dizge.
usul
(I) ç. is. (usu:lü) 1. Kökler, asıllar. 2. huk. Bir kimsenin ana, baba, dede ve nineleri.
(I) ç. is. (usu:lü) 1. Kökler, asıllar. 2. huk. Bir kimsenin ana, baba, dede ve nineleri.
usul
(II) is. (usu:lü) 1. Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz: "Kendine baktırmak için güzel usul doğrusu." -H. Taner. 2. Bilimde belli bir sonuca erişmek için, belli ilke ve kurallara göre izlenen yol, metot. 3. huk. Bir yasama veya idare işleminin hazırlanması, yapılması veya yürürlüğe konması sırasında uyulması gereken hükümler ve izlenecek yollar. 4. müz. Klasik Türk müziğinde tempo: "Kendilerine nota, usul filan öğretilecek olursa bunlardan çok şey beklenebilir." -O. C. Kaygılı.
(II) is. (usu:lü) 1. Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz: "Kendine baktırmak için güzel usul doğrusu." -H. Taner. 2. Bilimde belli bir sonuca erişmek için, belli ilke ve kurallara göre izlenen yol, metot. 3. huk. Bir yasama veya idare işleminin hazırlanması, yapılması veya yürürlüğe konması sırasında uyulması gereken hükümler ve izlenecek yollar. 4. müz. Klasik Türk müziğinde tempo: "Kendilerine nota, usul filan öğretilecek olursa bunlardan çok şey beklenebilir." -O. C. Kaygılı.
"yöntem" için örnek kullanımlar
Kira beyannamesi verilmesinde, kira giderleri yönünden yöntem önemli.
Granting of the lease return, in terms of rent expense method is important.
Kaynak: ekonomi.bugun.com.trAncak hisse senedi satışı yoluyla halka arz tek yöntem olmayacaktır.
However, through the sale of shares offered to the public will not be the only method.
Kaynak: hurriyet.com.trBiz sentinel lenf nodu biyopsisi diye özel bir yöntem kullanıyoruz.
We use a special method called sentinel lymph node biopsy.
Kaynak: yirmidorthaber.comBir diğer faktör konfokal mikro endeskopi dediğimiz bir yöntem.
Another factor is the method called confocal micro-endoscope.
Kaynak: haberx.comBilimsel yöntem, en basit haliyle aşağıdaki şekilde özetlenebilir: Evrendeki bir fenomen in gözlemlenmesi. Bu fenomene dair, gözlemler ile
Kaynak: Bilimsel yöntem
Kaynak: Bilimsel yöntem
Sokratik yöntem, antik dönem Yunan filozofu Sokrates 'in ( MÖ 470 Alopeke , Attika - MÖ 399 Atina ) felsefi düşünüşü ve bilgiyi sınayarak
Kaynak: Sokratik yöntem
Kaynak: Sokratik yöntem
Aluminotermik yöntem, krom(III) oksidin (Cr 2 O 3) krom a redüklendiği yöntemin adıdır. Kromik oksit, toz aluminyum ile 3:1 oranında
Kaynak: Alüminotermik yöntem
Kaynak: Alüminotermik yöntem
Kataritik yöntem, tarih bakımından psikanaliz in başlangıcında başvurulan sağaltım yöntemidir. Tarihi : J. Breur 'in Anna O. adındaki
Kaynak: Katartik yöntem
Kaynak: Katartik yöntem
Algoritmayı belirtmek için ; metinsel olarak düz ifade ve akış diyagramı olmak üzere 2 yöntem kullanılır. Algoritmalar bilgisayar lar
Kaynak: Algoritma
Kaynak: Algoritma
Bilim veya ilim fizik i ve doğa l evren in yapısının ve hareket lerinin birtakım yöntem ler (deney , düşünce ve/veya gözlem ler)
Kaynak: Bilim
Kaynak: Bilim
Deplasman golleri kuralı, futbol ve diğer sporlarda, iki ayaklı oynanan turlarda eşitliği bozmak için kullanılan bir yöntem.
Kaynak: Deplasman golleri kuralı
Kaynak: Deplasman golleri kuralı
Modülasyon. İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta ) kullanılan bir yöntem. Yöntem başlarda anten yoluyla yapılan yayınlar için
Kaynak: Modülasyon
Kaynak: Modülasyon
Düalizm, felsefe ve din bilimi nde başta olmak üzere, çeşitli öğreti lerden bahsetmek ve bunları tanımlamak için geliştirilen yöntem olarak
Kaynak: Düalizm
Kaynak: Düalizm
Sav veya tez, bilimsel yöntem de belli ön bilgilere dayanılarak, henüz kanıtlanmamış fakat mevcut bilgilerle mantık sal olarak çelişmeyen,
Kaynak: Sav
Kaynak: Sav
Toplam kalite yönetimi ya da kısaca TKY olarak bilinen yöntem, müşteri ihtiyaçlarını yerine getirebilmek için kullanılan insan, iş, ürün ve/
Kaynak: Toplam kalite yönetimi
Kaynak: Toplam kalite yönetimi
Bilimsel yöntem akıl , deney ve gözleme dayalıdır. Bir bilginin bilimsel olmasının ölçütü yöntemsel olmasıdır. Bilimsel bilgi objektif ,
Kaynak: Bilimsel bilgi
Kaynak: Bilimsel bilgi
Okült, bilimsel yöntem dışındaki yollar ile "gizli" bilginin araştırılması demektir. Terim, Latince "gizlemek", "saklamak", "üstünü
Kaynak: Okült
Kaynak: Okült
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
