Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

zahmetli ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

zahmetli anlamı
sf. 1. Zahmetle yapılan, yorucu, sıkıntılı, eziyetli, güç: "Sonunda bu zahmetli uğraşın semeresini görür gibi oldu." -A. Ümit. 2. Sıkıntı veren: "Sıcaktan, zahmetli yollarda yürümekten yorulmuştu." -H. C. Yalçın.

Türkçe - İngilizce

zahmetli anlamı
sıfat
1) troublesome
2) laborious
3) demanding
4) inconvenient
5) painful
6) onerous
7) labored
8) exacting
9) exhausting
10) grueling
11) uphill
12) laboring
13) trying
14) exhaustive
15) toilsome
16) drudging
17) incommodious
18) fatiguing
19) toilful
20) lucubratory
21) troublous
22) labouring
23) laboured
24) gruelling
zarf
1) with an effort

zahmetli eş anlamlısı

eziyetli
sf. 1. Eziyet çekerek yapılan. 2. hlk. Eziyet veren, eziyet çektiren, üzgülü: Eziyetli adam.
güç
(I) sf. 1. Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, efor, kolay karşıtı: Eski yazıyı öğrenmek güç bir işti. 2. zf. Zorlukla: "Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı." -Y. K. Karaosmanoğlu.
güç
(II) is. 1. Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet: Zihin gücü. Yaşama gücü. 2. Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat. 3. Sınırsız, mutlak nitelik: Tanrı'nın gücü. 4. Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik: Paranın gücü. 5. Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği: Motorun gücü. 6. Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet, devletler toluluğu: Güçler dengesi. 7. Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli: İnsan gücü. 8. Bir toprağın verimlilik yeteneği. 9. mec. Yeterliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamış kimse. 10. coğ. Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği. 11. fiz. Birim zamanda yapılan iş.
sıkıntılı
sf. 1. Sıkıntısı olan: "Ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı vaziyete düştüm." -R. N. Güntekin. 2. Sıkıntı veren, çileli, kasvetli, meşakkatli, mukassi: "Son birkaç yılındaki oldukça sıkıntılı durumu bir yana bırakılacak olursa maddi bakımdan rahat, ortanın epey üstünde bir hayatı olmuştur." -A. Ş. Hisar.

"zahmetli" için örnek kullanımlar

Bu ülkelere Amerika'dan çalışan götürmek onlar için zahmetli ve pahalı.
Laborious and expensive for them to take to these countries, working in America.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Çok uzun ve zahmetli bir hazırlık dönemi geçirdik.
We had a very long and laborious preparation period.
Kaynak: haber.stargazete.com
Erkekliğe geçiş daha zahmetli.
More troublesome transition to manhood.
Kaynak: haberdar.com
Süre kısa beklenti büyük olunca 365 günün bu en özel bir haftası için stresli ve zahmetli bir tatil planı sürecinden geçilir.
Short period of great anticipation of the day when the 365 this is the most stressful and troublesome to plan a vacation for a week of special process begins.
Kaynak: samanyoluhaber.com
Normal dağılım ı kullanarak bazı olasılık değerlerini elde etmek çok zor ve zahmetli bir iştir. Bu yüzden elde edilen normal dağılımın
Kaynak: Standart normal dağılım
Diğer tekniklere göre daha zahmetli bir teknik olmasına rağmen özellikle transgenik hayvan üretilmesinde ve gen aktarımı nda sıklıkla
Kaynak: Mikroenjeksiyon
Uzun ve zahmetli bir baskı hazırlık süreci gerektirir. Metal harflerin tek tek sayfa oluşturacak bir biçimde düzenlenmesi yöntemi
Kaynak: Tipo baskı
O zamanlar bunların hepsi zahmetli, ustalık isteyen işlerdi. Okuduğu macera romanından esinlenerek, yarattığı masalsı senaryoları, büyük bir
Kaynak: Ertuğrul Yeşiltepe
İlk DNA dizileri 1970'lerin başlarında üniversite araştırmacıları tarafından iki-boyutlu kromatografi ye dayanan zahmetli yöntemlerle elde
Kaynak: DNA dizileme
Bu biraz zahmetli ve karışık bir süreç gerektirir, buna karşın gereksiz rutinler otomatik eklenmediği için işlemciden en uygun verimle
Kaynak: Assembler
Ama bu çok zahmetli bir işti. Bu yüzden son yıllarda editör sayılarını 10 civarına düşürdüler. Hala editör tavsiyelerini görüntülüyorlar
Kaynak: Ask.com
Son otuz yıl içerisinde elektronik endüstrisinde yaşanılan olağanüstü gelişmeler, bir zamanlar zahmetli ve pahalı bir iş olan ışık hızı
Kaynak: GPR
bu açıdan birden fazla uzak nokta arasında veri eşleştirme süreçleri kısa noktalar arasındakine nazaran daha uzun ve zahmetli bir hal
Kaynak: Rsync
Emeği çoktur, çok zahmetli bir çorbadır, büyüklerimiz çok şifalı olduğunu söylerler, her derde deva bir içecektir. Yılda 7 defa içilmesi
Kaynak: Tırşik çorbası
Üzüm zahmetli işçiliği ve yetersiz fiyatı nedeniyle şimdilerde terkedilmeye başlandı. Köyün tarihi konusunda şimdiye kadar pek fazla bir
Kaynak: Helvacı, Torbalı
kâğıtlara kaydettikleri boyalı metinler mevcuttur Maya yazı sisteminin çözülmesi uzun ve zahmetli bir inceleme sürecinden sonra mümkün olmuştur.
Kaynak: Maya yazısı
Ginkgolidlerin izole edilmesi zahmetli bir işlemdir ve endüstriyel olarak Ginkgolid üretimi yapılamamaktadır. Bu sebeple tek ginkgolid
Kaynak: Ginkgolid
Erciş yöresinde çok az bilinmekle beraber KELEDOŞ,yapımı çok zahmetli ve çok lezzetli bir yemektir. Diğer yemekler helise,avsir,vb.
Kaynak: Tekler, Erciş
Bir proteinin diğer tüm proteinlerden ayrıştırmak, protein saflaştırmasının en zahmetli yanıdır. Ayrıştırma adımlarında proteinlerdeki
Kaynak: Protein saflaştırması
Yapımı zahmetli olduğundan yapıldığında çok yapılıp 1 hafta kadar yenir. Bu yemeğin sağlık açısından çok faydaları olduğu söylenmektedir,
Kaynak: Tirşik
Endüstriyel atıksularda bulunabilen ve çöktürülerek uzaklaştırılması zahmetli olan Cr+6 gibi ağır metallerin kitosanla adsorplanarak
Kaynak: Kitosan
Pişirmesi zahmetli ve zaman alıcıdır. Mantı pişirmek, çocukların da dahil olduğı bir aile aktivitesidi. Türk mutfağında mantı yapımı:
Kaynak: Mantı
Yoğun Disk sürücüsü denilen yazılımın bilgisayara yüklenmesi, zor ve zahmetli bir iş değildir. Her kullanıcı, çoğunlukla, hiçbir teknik
Kaynak: CD-ROM sürücü

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.