Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

zaman ne demek?

 - 14 sözlük, 17 sonuç.

BSTS / Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü

Zaman anlamı İng. time Alm. Zeitstufe Fr. temps
(Derleme.. fiillerde zaman) Eylemlerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelir, gelecek, geldiydi, geliyormuş, hastaydı vb.

BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü

zaman anlamı Fr. temps
Bir eylemim veya bir oluşun meydana geldiği devri anlatmak üzere fiilin aldığı şekil; bu şekil aynı zamanda kılmış da anlatabiir. Eylem söz söyleyenin söylediği andan önce yapılmış veya olmuşsa GEÇMİŞLİK ( Mazi, Passé : bakınız» geçmiş zaman), söylediği anda yapılmakta ise ŞİMDİLİK ( Hal, Présent; bakınız» Şimdikilik), söylediği andan sonra yapılacaksa GELECEKLİK ( istikbal, Futur; bakınız» gelecek zaman), bu yolda sınırlanmamış olursa GENİŞ ZAMAN ( Muzari, Atemporel; bakınız» geniş zaman) adını alır. Bu zamanlar tek zamanlı oldukları vakit SALTIK ( Absolu ), başka bir olaya göre kurulmuş bir şekilde olurlarsa GÖRELİ ( Relatif; bakınız» Bileşik zaman ve Katmerli bileşik zaman) vasfını alırlar. bakınız» Birincil ve İkincil zamanlar, Berk geniş ve Berk geri zaman, aorist.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

zaman anlamı İng. time Lat.tempus Alm. Zeit Fr. temps khronos
Felsefe kavramı olarak: oluş, gelip geçiş, değişme ve süreklilik biçimi; dönüşü olmayan bir doğrultuda birbiri ardından gitme. // Zaman, sürüp giden doğru bir çizgi olarak düşünülebilir; geriye doğru sonsuza değin uzanır (geçmiş), aynı zamanda ileriye doğru (geleceğe) akıp gider. Nesnel (objektif) zaman: Ölçülebilen zaman, ama kendi içinde değil, cisimlerin devinimiyle ölçülebilir. Uzaydaki devinimlerin sıralanması, zamanın da zaman kesimlerine bölünmesini sağlar. Modern fizik nesnel zamanın olmadığını ileri sürer. bakınız» görellik kuramı. Öznel zaman: Zaman bilincine dayanır, yaşantılara bağlıdır; nesnel olarak ölçülemez; duruma göre, yaşanılan zaman kısa ya da uzun görünebilir.

BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü

zaman anlamı İng. time Alm. Zeit Fr. temps
Akıp giden olayların tekrar eden gök olaylarına göre sıralanmasından doğan bir kavram. Güneş ve yıldızların öğlene göre açısal uzaklığına (saat açısına) karşılık bir ölçü.

BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü

zaman anlamı İng. tense Alm. Zeitstufe Fr. temps
Çekimli fiilin karşıladığı kılış veya oluşun içinde geçtiği zaman dilimi: Şimdiki zaman, geçmiş zaman, gelecek zaman, geniş zaman vb. Fiildeki zaman basit zaman ve birleşik zaman olarak ikiye ayrılır: yazıyor, yazdı, yazacak, yazmış, yazdıydı, yazıyormuş, yazsa, yazmalı, evdeydi vb. || — Sen söyle Allahını seversen, dedi, bir çocuk ötekine maymun Türk mü demiş ne.. O da ona taş atmış. Sen tafsilâtını daha iyi bilirsin. İnzibat meclisleri toplanacakmış. Gençlerimiz burada hitabeler irade ediyorlar. Taş atan çocuğun kovulmasına rey verenler(...) Nasıl dedi bakayım? Eşekmişler amma Türk de değilmişler onu konuşuyorduk (P. Safa, Biz insanlar, s. 48) vb. Ayrıntı için bakınız» basit zaman, birleşik zaman.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

zaman anlamı
1) sorumluluk. 2) sağlama (Borçlar Yasası, 169)(karş. tekeffül, te'mînât).

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

zaman anlamı Fr. ère
(jeoloji)

BSTS / Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu

zaman anlamı
Azerbaycan Türkçesi: zaman; Türkmen Türkçesi: zamaan; Gagauz Türkçesi: zaman; Özbek Türkçesi: zamon; Uygur Türkçesi: zaman; Tatar Türkçesi: zaman; Başkurt Türkçesi: zaman; Kmk: zaman; Krç.-Malk.: zaman;Nogay Türkçesi: zaman; Kazak Türkçesi: şak; Kırgız Türkçesi: çak; Alt:: öy; Hakas Türkçesi: tus; Tuva Türkçesi: üye; Rusça: vremya

BSTS / Yerbilim Terimleri Sözlüğü

zaman anlamı İng. era Alm. Ara Fr. ére
Bir dizge katmanlarının oluştuğu zaman süresi.

Güncel Türkçe Sözlük

zaman anlamı
is. (zama:nı) 1. Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit: "Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duYarım." -Ö. Seyfettin. 2. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit: "Efendiler, az söylemek çok yapmak zamanı gelmiştir." -A. İlhan. 3. Belirlenmiş olan an. 4. Çağ, mevsim: Gül zamanı. Çocukluk zamanı. 5. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit. 6. Dönem, devir: "Dedelerimizin zamanında burada bir kral yaşardı." -R. Mağden. 7. gök b. Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram. 8. db. Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelecek, gelir. 9. jeol. Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri.

Kimya Terimleri Sözlüğü

zaman anlamı İng. time Osm. vakit Alm. Zeit
1. SI biriminde saniye (s) gösterilen dördüncü boyut. 2.Bir iş veya olayın geçmekte olduğu sürenin ölçüsü.

Kişi Adları Sözlüğü

Zaman anlamı Köken: Ar.
Cinsiyet: Erkek
Vakit, çağ.

Türkçe - İngilizce

zaman anlamı
isim
1) time
2) when
3) while
4) tense
5) day
6) date
7) hour
8) cycle
9) bout
10) father time
11) season
12) sands
bağlaç
1) whilst

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

zaman anlamı
(< Ar. zemân) zaman.
zamân anlamı
(< Ar. zemân) zaman.
zâman anlamı
Zaman, bakınız» zeman
zaman anlamı
Müddet // uzun zaman : uzun süre

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

zaman eş anlamlısı

çağ
is. 1. Zaman dilimi, vakit. 2. Hayatın çocukluk, gençlik vb. dönemlerinden her biri, yaş: "Yazık ki delikanlılık çağını çoktan aşmıştır, şakaklarına kır düşmüştür, ayrıca hastadır." -R. H. Karay. 3. Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem, devir: "Dünya atom çağında, biz hâlâ medeniyet kavgası içindeyiz." -F. R. Atay. 4. Tarihin ayrıldığı dört büyük bölümden her biri, kurun: İlk Çağ. Orta Çağ. Yakın Çağ. Yeni Çağ. 5. mec. Bir şeyin uygun, elverişli zamanı: "Kendi çocuğu daha evlenecek çağda olmadığına göre kim bilir kimleri baş göz etmiştir." -S. F. Abasıyanık. 6. jeol. Bir katmanın oluştuğu süre.
devir
(I) is. Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası: "Bana sorarsanız devrimiz nasihat devri olmaktan çıktı." -B. Felek.
devir
(II) is. 1. Dönme, dönüş: Tekerin devri. 2. Aktarılma: Malın arabadan vagona devri. 3. Bir malın mülkiyetini veya bir mal üzerindeki hakkı bir başkasına geçirme. 4. Bir görevin bir kimseden bir başkasına geçmesi: Devir teslim töreni. 5. Sürekli ve düzenli değişme, çevrim. 6. fiz. Bir hareket, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılan başka hareketlerden oluştuğunda hareketlerin her biri veya bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, periyot. 7. esk. Dolaşma: Şehrin çevresinde iki devir yaptık.
dönem
is. 1. Belli özellikleri olan zaman parçası, periyot: "Otuz yedi yaş bana bitmez tükenmez bir dönem gibi geldi." -H. E. Adıvar. 2. Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre: Meşrutiyet dönemi. 3. Yasama meclisinin iki seçilişi arasındaki zaman süresi, devre. 4. eğt. Yarıyıl: Kış dönemi sınavları.
mevsim
is. 1. Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon: "Bütün bir mevsim vur patlasın çal oynasın, eğlenildi." -S. F. Abasıyanık. 2. Bazı atmosfer olaylarının en çok belirdikleri zaman: Yağmur mevsimi. Fırtına mevsimi. 3. Herhangi bir ekimin yapıldığı veya bir ürünün yetiştiği dönem: "Kütahya'ya bir kiraz ve Bursa'ya bir şeftali mevsiminde gitmiştim." -A. Gündüz. 4. Herhangi bir şeyin etkinlik dönemi, sezon: Tiyatro mevsimi. 5. Zaman, dönem, çağ: "Sevda mevsimi gelince kuşlar bin türlü teranelerle minimini göğüslerini yırtarlar." -R. N. Güntekin. 6. mec. Yaşam bölümü: Yaşamın kış mevsimi yaşlılıktır.
vakit
is. 1. Zaman: "Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te." -Y. K. Beyatlı. 2. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler: Yemek vakti. Şimdi bunun vakti değil. 3. Çağ: Vaktin bilginleri. 4. Belirlenmiş olan zaman: "Kâhya - vakit gayri Süleyman, haber saldık gelecekler, pamuklar da kıvamına geldi - demişti." -S. Kocagöz. 5. Zaman anlatan kelimelere belirtilen durumunda geldiğinde "iken" anlamı veren bir söz. 6. mec. Geçim, para bakımından elverişli durum: Onun bu kadar para vermeye vakti yok.

"zaman" için örnek kullanımlar

Üzerimize düşen bir şey olduğu zaman bunu anında yerine getiririz.
When something falls to us immediately fulfill it.
Kaynak: timeturk.com
Fenerbahçe hem savunma hem de hücumda çoğu zaman havadan oynadı.
Fenerbahce played both defensive and offensive air most of the time.
Kaynak: aksam.com.tr
Onun için Galatasaray'da her zaman bu ilgiyi yüksekte tutmaya çalışıyor.
Always trying to keep up with Galatasaray for her attention.
Kaynak: pressturk.com
Samsung yetkilisi Tizenli akıllı telefonun ne zaman geleceğini açıkladı.
The future of smart phone when Samsung announced the official Tizenli.
Kaynak: haberciniz.biz
thumb | 400px | Dünyada zaman dilimleri. Zaman dilimi; hukukî, ticarî ve sosyal gerekçelerle dünyanın bölündüğü dikey zaman şeritlerinden
Kaynak: Zaman dilimi
Doğu Avrupa Zaman Dilimi (E astern E uropean T ime; EET), UTC+2 zaman diliminin bir parçasıdır. GMT 'den 2 saat ileridir. Türkiye ve
Kaynak: Doğu Avrupa Zaman Dilimi
Eşgüdümlü Evrensel Zaman (UTC), pek çok ülkede baz alınan medenî ve bilimsel zaman 1963 yılında kullanılmaya başlanmıştır. UTC kısaltması
Kaynak: Eşgüdümlü Evrensel Zaman
Orta Avrupa Zaman Dilimi kısaca OAZD UTC+1 saatini kullanan Avrupa ve Afrika ülkelerinin kullandığı zaman diliminin adıdır. Avrupa
Kaynak: Orta Avrupa Zaman Dilimi
Batı Avrupa Zaman Dilimi (BAZD, UTC +0), Eşgüdümlü Evrensel Zaman ile aynı zamanı belirten zaman dilimidir. Birleşik Krallık 'ta yasal
Kaynak: Batı Avrupa Zaman Dilimi
Paleozoik Zaman, Fanerozoik Devir in üç alt bölümünden ilkidir. " "I. Zaman" olarak da bilinir. uzanan bir jeokronoloji k bir zaman dilimidir.
Kaynak: Paleozoik zaman
Polinomsal zaman da çalışan bir algoritma, bir Turing makinesi nin girişin uzunluğuna göre en fazla bir polinom tane adımda çözebildiği bir
Kaynak: Polinomsal zaman
Ahir zaman (Farsça : آخرالزمان) (Türkçe karşılığı: Son devir), çeşitli dinlerde kıyamet öncesinde alametlerle kendisini belli edeceği
Kaynak: Ahir zaman
Bunun nedeni ise Biruni'nin zaman birimlerini adlandırırken sayısal sıralamalar kullanmasıdır (örneğin, "salise" de "üç" anlamındaki "
Kaynak: Saniye (zaman birimi)
İstatistik , sinyal işleme , ekonometri ve matematiksel finans ta bir zaman serisi veri noktalarının sıklığıdır ve düzenli zaman
Kaynak: Zaman serisi
Uzay-zaman, uzay ile zaman ı "uzay-zaman sürekliliği" adı verilen yapıda birleştiren matematik model i. Öklit çi yaklaşıma göre evren
Kaynak: Uzayzaman
Zaman Bankacılığı (Time Banking), değişim aracı olarak para yerine zaman birimleri kullanılan ve alternatif bir ekonomik sistem örneği
Kaynak: Zaman Bankacılığı
Geniş zaman, dilbilgisi nde bir eylemin ya da durumun geçmişte, şu anda ve gelecekte gerçekleştiğini belirten zaman yapısı. Geniş zaman
Kaynak: Geniş zaman
Batı Afrika Zaman Dilimi (West Africa Time ya da WAT), Orta-batı Afrika ülkelerinde kullanılan zaman dilimi. GMT 'den 1 saat ileridir.
Kaynak: Batı Afrika Zaman Dilimi
Doğu Avrupa Yaz Zaman Dilimi (kısaca DAYZD), UTC 'nin üç saat ilerisindeki bir zaman dilimi . Doğu Avrupa Zaman Dilimi kullanan bazı
Kaynak: Doğu Avrupa Yaz Zaman Dilimi

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.