Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

zengin ne demek?

 - 4 sözlük, 5 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

zengin anlamı
sf. 1. Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı: "Şık, zengin, keyfi yerinde, yazı Avrupa'da ve kışı Beyrut'ta geçiren Suriyelilerden biri idi." -F. R. Atay. 2. Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok olan: Zengin bir dil. Zengin bir kitaplık. Zengin bir anlatım. 3. Verimli: Zengin bir doğa. 4. Gösterişli: Zengin bir giysi.

Kişi Adları Sözlüğü

Zengin anlamı Köken: Far.
Cinsiyet: Erkek
1. Parası, malı çok olan, varlıklı. 2. Verimli. 3. Gösterişli.

Türkçe - İngilizce

zengin anlamı
sıfat
1) rich
2) wealthy
3) affluent
4) prosperous
5) generous
6) opulent
7) fertile
8) moneyed
9) bonanza
10) propertied
11) in the money
12) in the chips
13) well-endowed
14) well-heeled

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

zengin anlamı
(< Far. sengin) zengin
zengin anlamı
Zengin || zengün

Erzurum

zengin eş anlamlısı

gösterişli
sf. Görkemli: Gösterişli bir at.
verimli
sf. 1. Verimi iyi ve bol olan, bitek, randımanlı, mahsuldar, mümbit, müsmir, verimkâr: Verimli toprak. 2. Kendisinden beklenen sonucu veren, semereli: "Eğer bu beğeniş ve güven gerçek bilgi ve ihtisasa dayansaydı şüphesiz daha sağlam, daha verimli olurdu." -R. H. Karay. 3. Çok yazan, velut: "Sonra, sahiden verimli bir de kalemi var!" -Y. Z. Ortaç.

zengin zıt anlamlısı

fakir
sf. 1. Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı: "En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir." -F. R. Atay. 2. Olması gerekenden az: "Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem." -M. Yesari. 3. is. Hindistan'da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş. 4. mec. Zavallı, kimsesiz: "Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler." -H. Taner. 5. is. mec. ve esk. Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san: "Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım." -Şemsettin Sami.
yoksul
sf. 1. Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı: "O kadar yoksulmuş ki rüyasında bile eline para değmemiş." -E. Şafak. 2. mec. İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz: "Yazılarını okudum, sözlerini dinledim, bilgice onu biraz yoksul buldum." -M. Ş. Esendal.

"zengin" için örnek kullanımlar

Etiketler: Beşiktaş, sinan bolat, tolga zengin, futbol, haber, transfer.
Tags: Besiktas, Sinan Bolat, rich helmet, football, news, transfer.
Kaynak: skorer.milliyet.com.tr
Atılan tweetler de Ağaoğlu'nun ne kadar zengin olduğu üzerine.
Taken in the Ağaoğlu tweets on how to be rich.
Kaynak: bursahakimiyet.com.tr
Daha zengin, daha kolay ve daha dolu bir yaşam için harika bir yol arkadaşı.
Richer, easier and more full of friends is a great way to make a living.
Kaynak: gazetea24.com
Bu durumda bize kazandırmayıp, kendilerini zengin etmektedirler.
In this case, kazandırmayıp us, they are rich.
Kaynak: habergazete.com
Gerçi İsveç zengin bakır rezerv lerine sahipti, ancak bakır demir paralarının nominal değer i düşüktü, bu nedenden dolayı da aşırı
Kaynak: Para

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.