Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

derinlemesine ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

derinlemesine anlamı
zf. Ayrıntılı olarak: "Tezini, ufki ve genişliğine değil, bir burgunun açtığı delik gibi derinlemesine almıştır." -N. Hikmet.

Türkçe - İngilizce

derinlemesine anlamı
sıfat
1) in-depth
zarf
1) inward

"derinlemesine" için örnek kullanımlar

Sonra rakibinin açığını kollayacaksın, derinlemesine oynayacaksın.
Then the opponent's vulnerability kollayacaksın, in-depth play.
Kaynak: sabah.com.tr
dakikada Sedat'ın derinlemesine pasında topla buluşan Tuğberk ortaladı.
Meet at the ball centered Tuğberk Sadat in-depth pasında minutes.
Kaynak: bugun.com.tr
Bütün bu sinyaller, biraz daha derinlemesine Öcalan'la konuşuldu muhtemelen.
All these signals are probably a little more in-depth Öcalan discussed.
Kaynak: urfahaber.net
Yapının derinlemesine savunma özelliği hemen fark ediliyor.
Defense in depth is immediately noticeable feature of the building.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Tifduruk (Almanca: Tiefdruckverfahren - Derinlemesine baski) matbaa cilikta kullanilan bir baskı teknigidir. yontemi ile derinlemesine islenir.
Kaynak: Tifduruk
Antropoloji özellikle kültürel görecelilik , bağlamın derinlemesine incelenmesi ve kültürler-arası karşılaştırmalara verdiği önem ile
Kaynak: Antropoloji
Ceza hukuku olarak tanımlanabilir daha sonraları Hahamlarca Mişna'nın daha derinlemesine açıklamaları yapılmış ve buna Gemara adı verilmiştir.
Kaynak: Talmud
Vadiler, akarsu ların yaptığı aşınmayla yanlamasına, derinlemesine gelişir. Genellikle dağ ya da tepe lerle çevrelenirler.
Kaynak: Vadi
Kapsamlı bilgi ve birikim gerektiren soyut konularla derinlemesine ilgilenen kişi. Mesleği, mal ve hizmet üreten diğer meslek
Kaynak: Entelektüel
Bazı büyük klinik deneylerle E vitamininin sağlığa yararları daha derinlemesine değerlendirilmektedir. Tokol lerin (tokoferol ve
Kaynak: E vitamini
Tıpkı o film gibi, "Başkalarının Hayatı" da bir politik rejim eleştirisinden daha çok, kişilerin ruh hallerini derinlemesine inceleyen,
Kaynak: Başkalarının Hayatı
şairleri ve eserlerini tanımayı, Alman Edebiyatı'nın tarihini, Batı Kültürü'nün ve Edebiyat'ının özelliklerini derinlemesine incelemsini yapar.
Kaynak: Alman dili ve edebiyatı
Bepanthol Body Lotion : Cildini derinlemesine nemlendirir.• Yüksek su bazlı olmasından anında serinlik hissi verir.• Kokusu ile tazelik ve
Kaynak: Bepanthol
Bookie", başlarda bir ganster filmi gibi dursa da ilerleyen dakikalarında derinlemesine karakter tahlilleri yapan bir psikolojik drama dönüşür.
Kaynak: Çinli Bir Bahisçinin Ölümü
Justinianos tarafından hazırlatılan, Roma Hukuku konusunda en geniş ve derinlemesine bilgi veren, sonradan bu ismiyle anılan hukuk külliyatıdır.
Kaynak: Corpus iuris civilis
Bu, derinlemesine bir anlamı olmayan yer tanımlamasıdır. Coğrafya: Ulu r u yaklaşık 2 km uzunlukta, 1,7 km'yi bulan genişliktedir ve çevresi
Kaynak: Uluru
Popüler bir bilim dergisi olan Bilim ve Ütopya, Türkiye ve dünyanın önünde duran bilimsel sorunlara derinlemesine bakış açısı geliştirir.
Kaynak: Bilim ve Ütopya
bölgesinde yaşlılara hizmet veren bir kaplıca tedavi merkezi çevresinde geçen bu filminde üç kadının derinlemesine işlenmiş bir portresini çizer.
Kaynak: Üç Kadın (film, 1977)
alana ait sorun özel bir görüşle veya bakış açısıyla değerlendirilebileceği gibi, bir konu üzerinde derinlemesine bir inceleme de yapılabilir.
Kaynak: Monografi
alanları birbirinden çok farklı gençleri bir araya getirdi, pek çok konunun gençler arasında derinlemesine irdelenip tartışılmasını sağladı.
Kaynak: Hüseyin Cöntürk
Böylece derinlemesine düzenlenmiş sahnede odak dışı yer bulunmuyor ve görüntü seyirciye eş önemde sunulan ön, orta ve arka plandan
Kaynak: Net alan derinliği
Öte yandan Buffy, Giles'ın komandolar hakkında derinlemesine araştırma yapmasını engellemek için, onun dikkatini başka yöne çekmeye
Kaynak: Doomed

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.